On beş

253 28 50
                                    

İkili komutanın odasına girdikten sonra komutan çarptığı kapıyı kilitledi. Yoongi, komutanın kendisine olan bakışlarından öfkeli olduğunu anlamıştı. Kolunu sertçe tutan elden çekip kurtardı. Canı çok acıyordu ama şu anda önemli olan bu değildi.

"Rahat duramıyorsun, değil mi? Kolun kırık olmasına rağmen adamı öldüresiye dövdün!"

Komutan Taehyung sinirle bağırırken odanın içinde volta atıyordu. Yoongi, cevap vermeden devam etmesini bekledi.

"Üç hafta senin bu dramalarından uzak kafamı dinledim, gelir gelmez yine başını beladan kurtarmak zorunda kaldım!"

Yoongi sırıttı.

"Başımı beladan kurtarmak mı? Bebek bakıcım mısın lan sen benim?! Çok sevdiysen geri gelmeseydin sevgilinle takılsaydın!"

Komutan Taehyung onun bu ani çıkışması ile sinirlendiğini hissediyordu. Yumruklarını sıkarak kendini kontrol etmeye çalıştı, zaten yeterince darbe almış askerine vurmak istemiyordu.

Yoongi sinirle sağlam olan elini saçlarından geçirdi. İçindeki öfkeyi bir türlü atamıyordu.

"Herkes senin gibi sikik rütbesine dayanarak askerinden iki yumruk yediği için üç hafta tatile çıkmıyor! Bir de askeriyeye hatununu getirmişsin! Ne oldu ibnelikten attılar mı seni?!"

Komutan Taehyung, bağıran Yoongi'yi yakasından tutup arkasındaki kapıya sertçe çarptı. Yoongi'nin ağzından kısık bir inleme çıktı.

"Benimle düzgün konuşmayı öğreneceksin! Ben senin koğuş arkadaşın değilim, komutanınım."

Yoongi, kafasının acısıyla gözlerinin dolduğunu biliyordu ama komutanın bunu fark etmemesini umdu. Sağlam eliyle yakasını tutan adamın elini çekmeye çalıştı ancak nafileydi, Taehyung bir milim bile oynamamıştı. Biraz daha çabalayıp pes etti. Aniden gelen ağlama hissini öyle tutmaya çalışıyordu ki, çığlıklara dönüşmüştü bu. Tüm siniriyle boğazı parçalanacak kadar çığlık atıyor, kriz halindeymiş gibi Taehyung'u uzaklaştırmaya çalışıyordu. Taehyung, onun ilk defa gördüğü bu haliyle yakasını bırakıp birkaç adım geriledi. Ona dokunmaya devam ettiğinde Yoongi kendine zarar vermeye başlamıştı.

"Bıktım senden! Bıktım seninle aynı yerde yaşamaktan! Bıktım seni her gün görmekten!"

Derin bir nefes aldı. Gözyaşları hızla yanaklarına iniyordu.

"Savaşta beni kurtarmak için neden üzerime kapandın?! Neden beni dinledin? Neden bana iyi davrandın?!"

Sinirle saçlarını yoldu. Tüm duyguları içinde çok yoğundu, artık patlıyordu. Ne kadar ağlarsa ağlasın bu histen kurtulamayacak gibi hissediyordu.

"Nefret ediyorum senden! Neden beni öptün Kim Taehyung?!"

Tekrar bir çığlık atarak karşısındaki komutana yaklaştı. Haftalardır içinde tuttuğu bu zehirden arınmak istiyordu artık. Patlayıp yok etmek ya da hesap sormak istiyordu. Ancak komutan en az onun kadar sinirliydi. Üzerine yürüyen bedeni itip bu sefer kendisi üzerine geldi.

"Bunların hepsini tek başıma mı yaptım sanıyorsun? Seni tek başıma mı öptüm? Zorla mı yaptım ben bunları!"

Yoongi, adamın ani çıkışıyla sessizleşti.

"Senin için her şey çok zordu hep değil mi? Komutan Taehyung seni öpmek için nelerden vazgeçti hiç sordun mu? Bu kadar dedikodunun içinde iki hafta seninle odamdan çıkmadım, kariyerimi riske attım. Sen ne yaptın? Zayıf anımda beni öptün dedin!"

Komutan sinirle yumruğunu kapıya geçirdi. Kapı ile arasında ona yaşlı gözlerle bakan Yoongi duruyordu.

"Olay sadece seni öpmek olsaydı bunu istediğim her zaman yapabilirdim."

DIE4ME | TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin