Bu bölüm smut içermektedir!
Yoongi, parlak güneşin aydınlattığı esmer teni izliyordu. Yazın ortalarından olduklarından havalar iyice ısınmış, yağmur mevsimi kendini kuru sıcaklara bırakmıştı. Askeriye izin günlerinde erken saatte tüm askerleri toplayıp sahile götürmüştü. Bahsettiklerine göre amaç yüzmelerini sağlayıp vücutlarındaki tüm kasları çalıştırmaktı. Yoongi, çok sıcak havalarda dışarı çıkmaktan özellikle de hareket etmekten nefret ediyordu, kaçabilse kaçardı ancak komutanlar başlarındaydı. Açık mavi deniz şortuyla dikilip askerleri yönlendiriyor, elindeki düdüğüyle işini oldukça ciddiye aldığını belli ediyordu. Yoongi, boş bir havlunun üzerinde uzanıyordu. Mecbur kaldığı için deniz şortu giymiş olsa da tişörtünü çıkarmamıştı. Süt beyaz teni yakıcı güneşe ne kadar dayanır bilmese de erişebildiği her yerine güneş kremi bocalamıştı. Onun aksine komutan yalnızca yüzüne ve ensesine sürüp esmer tenini güneşe sunmuştu. Yoongi, onun sütlü kahve tenini seviyordu. Daha fazla kararmasını istemezdi, bu yüzden gülümseyerek kendine yaklaşan komutanı hızla kolundan çekip yanına oturmasını sağladı. Komutan, şaşkınca oturduğunda beklemeden güneş kremine uzanıp bolca komutanın sırtına sıktı.
"Neden güneş kremi sürmedin?" Yoongi, adamın sırtına kremi yayarken bir yandan sahte bir azarla sordu.
"Sürebilecek kimse yoktu, sırtıma nasıl ulaşayım?" Taehyung, onun sesindeki azardan hoşlanmıştı, gülmemek için alt dudağını dişledi.
"Bana sorabilirdin." Yoongi, bıkkınca söyledi. Sırtına sürmeyi bitirdiği için komutan önüne dönmüştü, Yoongi çekinmeden adamın kaslı göğsüne de kremi yaymaya başladı.
"Aslında birkaç kişi teklif etti ama reddettim."
Taehyung, göğsündeki dokunuşların sertleştiğini hissetti. Yoongi'nin bu kadar kolay kıskanabilmesi onu şaşırtsa da hoşuna gittiği inkar edilemez bir gerçekti. Yoongi, cevap vermemeyi seçti, her seferinde buna kanıyordu. Aslında komutana bunu kimsenin teklif etmediğini biliyordu, sabahtan beri onu izliyordu, yine de içindeki sahiplenen içgüdüye engel olamıyordu. Adonis kaslarının üzerinden parmağıyla aşağı doğru yol çizdiğinde komutanın kaslarının gerilip nefesini tutmasını izledi. Parmağını deniz şortunun ipine dolayıp ufak ufak oradaki teni okşadığında Taehyung'un tüm dikkatinin üzerinde olduğunu biliyordu.
"Bugün yüzecek misin?" Yoongi, hala parmağının altındaki tenle iç içeyken sordu.
"Sen yüzeceksen seninle yüzeceğim." Taehyung hızla cevapladı.
"Kararmak istemiyorum."
Taehyung, oğlanın sitemine güldü. Süt beyazı tenin beyazlığından ve kendi tenine bu kadar zıt oluşundan o da çok hoşlanıyordu ancak birkaç hafta hafif yanmış bir Yoongi görse de fena olmazdı.
"Aslında buraya gelmeyi özellikle istedim, sana göstermek istediğim bir yer var ama yüzmemiz gerek."
Yoongi, engel olamadığı bir heyecanla kafasını kaldırdı.
"Çok mu uzak?"
Taehyung kafasını hayır anlamında salladı.
"Sadece biraz, yüzmek istemiyorsan sırtıma binersin."
Yoongi hızla reddetti, askerlerin gözünde yeni bir dedikodu çıkarmak istemiyordu.
"Gidelim." Yoongi, komutana elini uzattı. Reflex olarak yaptığını komutan biliyordu ancak bu detayı sevmişti, beklemeden ellerini birleştirdi.
İkili yürümeye başladıklarında Yoongi sahilden biraz fazla uzaklaşmaya başladıklarını fark etmişti. Hala yüzecekleri yere gelmediklerinden merak ediyordu. Komutan elini sıkıca tutup daha önce ezberlediği yolları ıslık eşliğinde yürüyordu. Yoongi, etrafı izliyordu, çoğunlukla komutanı izliyordu. En sonunda bir yamaca geldiklerinde Yoongi merakla komutanı takip etti. En uca doğru geldiklerinde bir şelale olduğunu fark etmişti. Komutan ona döndüğünde Yoongi anlamaz gözlerle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIE4ME | Taegi
FanfictionHapishanedeki seri katil Min Yoongi, devletin yeni çıkardığı bir yasa yüzünden kendini bir anda askerde bulur. Durumdan hiç memnun olmayan bir kişi daha vardır: Komutan Kim Taehyung.