DIE4ME | Taegi

Yirmi iki

Bu bölüm smut ve benzeri içerikler içermektedir!

Sıcak bir Eylül gününde askerler bahçede serbest spor günlerinin tadını çıkarıyordu. Komutan Taehyung, vurulmuş olduğundan bir hafta dinlenmiş, ardından hala kolu sargılı olmasına rağmen eğitimlere başlamıştı. Yine de hem kendi az çalışıyor hem de zaten hava sıcakken askerlerinin de çok bunalmasını istemediğinden serbest zaman veriyordu. Elinde kağıtlarla çardakta otururken basketbol oynayan sevgilisini gizlice izliyordu. Sevgilisinin üzerinde 'Daegu Spor' yazan bir forma altında kısa bir basketbol şortu vardı. Bu kıyafetler nereden çıkmıştı bilmiyordu. Daha önce hiç görmemişti, Yoongi'nin basketbol oynayabildiğini bile bilmiyordu. Sevgilisi kırmızı kumaş üzerine beyaz baskılı forma içinde iyi görünüyordu. Forma kolsuz olduğundan dövme kaplı kolu ortaya çıkmıştı. Oğlanın kasları her hareketinde sıkıca kasılıyor, Taehyung'un içini gıdıklıyordu. Kolunu kullanamıyor olması tam olarak şu an öyle sinirini bozuyordu ki... Derin nefesler alıp önündeki belgelere odaklanmaya çalışıyordu.

Yanında oturan Namjoon'da aynı şekilde sevgilisi Seokjin'i izliyordu. Sevgilisi her zaman ışıl ışıldı. Yalnızca görünüş olarak değil kişiliğiyle de hayatına ışık getiriyordu. Taehyung'un vurulduğu gün onların bahçede basketbol oynadığını görmüştü, daha önceden birlikte oynadıkları askerlerle yeniden oynuyorlardı. Sosyal olmalarına seviniyordu Namjoon, askerlik uzundu ve kafayı yemelerini istemezdi.

"Yoongi eskiden basketbol takımındaymış."

Taehyung, duyduğu cümleyle başını yanındaki arkadaşına çevirip tek kaşını kaldırdı.

"Sen nereden biliyorsun?" Sevgilisi hakkında kendisinin bilmediği bir şeyi arkadaşının bilmesi garip gelmişti.

"Seokjin, anlatmayı seviyor. Ben de dinlemeyi seviyorum." Namjoon, omuz silkerek yanıtladı.

Taehyung, başını çevirip yeniden top peşinde koşan sevgilisine baktı. Sıcak havadan saçları ıslanmıştı, boynundan yuvarlanan damlaları görebiliyordu. Her sayı attığında arkasını dönüp Taehyung'a bir sırıtış gönderirdi Yoongi. Tanrı biliyor ya, komutan feci şekilde eriyordu.

Basketbol şortları ne zamandan beri bu kadar kısaydı? Yoksa Yoongi her hareket ettiğinde mi kısalıyordu? Komutan, bunu bir türlü çözemiyordu. Tek dizini sallayarak daha iyi izlemek için oturduğu yerde eğildiğinde yanında ona bakan Namjoon gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Arkadaşının 'çok' kıskanç olduğunu biliyordu ve bazen izlemesi oldukça eğlenceli oluyordu. Gerginliğini hissedebiliyordu. Yoongi, daha iyi hareket etmek için şortunun paçalarını kıvırdığında Taehyung sesli bir şekilde iç çekti. Geçen seferki gibi kavga çıkarıp kontrolünü kaybetmek istemiyordu. Ayrıca sargıda koluyla o an avluda bulunan herkesi mi dövecekti? Bunu yapacak gücü olmadığını biliyordu...Yoongi'nin bembeyaz bacakları ortadaydı. Taehyung'dan bir iç çekiş daha geldiğinde Namjoon cebinden sigarasını çıkarıp arkadaşına uzattı. Bu duruma ancak sigara yakabilirdi arkadaşı.

"Nasıl yapıyorsun?" Taehyung sordu.

"Neyi nasıl yapıyorum?"

"Kıskanmadan, kavga çıkarmadan, sahiplenerek çıldırmadan nasıl ilişki yürütüyorsun?"

"Kıskanacağım bir şey olmuyor. Biliyorsun, ben de kıskanç bir tipim ,senin kadar olmasa da, ama kimden kıskanacağım? Jimin ve Jungkook her gece birbiriyle yakın zaten. Hoseok desen kendi dünyasında, hetero olduğunu söylemiş ama Seokjin onun bir makarna kadar düz olduğunu iddia ediyor. Tüm bunların dışında Seokjin'in gözünün bir tek beni gördüğünü biliyorum. Bu sizin içinde aynı olmalı, Yoongi öyle yapmıyor mu?"

Taehyung, iç çekti.

"Yapıyor, hem de nasıl yapıyor. Hastanede olanı anlattım değil mi? Yoongi'nin bir tek beni gördüğünü biliyorum. Sadece yapamıyorum, ona bakan her gözü oymak istiyorum. Sorunlu falan mıyım ben?"