Yoongi son üç saattir patates soyuyordu. Komutan sabah içtimasından sonra onu yanına çağırmış, diğerlerini eğitime göndermişti. Ona patates soyacağını söylediğinde onunla inatlaşmak istese de yaraları henüz yeni iyileşiyordu. Tekrar bir kavga ederlerse komutanın geçen sefer ki gibi hazırlıksız olmayacağını biliyordu Yoongi. Bu yüzden kendinden beklenmeyecek bir sakinlikle mutfağa gitmiş, onu bekleyen çuvallarca patatese bakmıştı. Komutan hepsinin bu akşama kadar soyulmasını istiyordu. Yanına bir de salak bir askeri vermişti. Asker sürekli onunla konuşmaya çalışıyordu. Yoongi onun patatesleri düzgün soymadığını fark ettiğinde sinirleniyor ama sesini çıkartmıyordu.
"Yoongi hyung biliyor musun ben küçükken peltekmişim."
Askerin sesini duyunca sinirle soludu Yoongi. Son üç saattir kendi hakkında Yoongi'nin umrunda olmayan bilgiler veriyordu.
"Bir de hyung beni yamuk sünnet etmişler, pisuarda herkesin ayağına işiyorum diye dövüyorlar beni."
Yoongi askerin sesini duymazdan geliyordu. Ona neydi askerin yamuk sikinden?
"Hyung ben küçükken soda şişesine oturmaya çalışmıştım babam görüp dövmüştü."
Yoongi bu sefer sinirle ağzını açtı.
"Nerden hyungun oluyorum senin? Adını bile bilmiyorum üç saattir sikik çeneni kapatmasını bilemedin."
Asker ona şaşkınlıkla bakıyordu. Yoongi ile sohbet ettiklerini, iyi anlaştıklarını düşünüyordu. İkisi de patates soyma cezası almıştı en azından bu cezayı iyi geçinerek bitirmeyi hedeflemişti.
"Biraz yaşlı duruyorsun ondan hyung dedim."
Yoongi anında gözlerini askere çevirip sertçe bakmıştı. Onu bıçaklamak istiyordu. Götünden. Elindeki patatesi kovaya bırakıp bıçakla ayağa kalktı. Onu gören asker korkuyla ayaklandığında üzerine yürüdü Yoongi.
"Canına mı susadın? Benim kim olduğumu bilmiyor musun?"
"H-hyung yanlış anladın."
Yoongi'nin gözleri eğer mümkün olsaydı öfkeden siyaha dönerdi. Asker hala susmuyordu ve Yoongi boş konuşanlardan nefret ederdi. Askerin mutfağın içinde koşmaya başlamasıyla peşinden gitti Yoongi, buraya kilitlilerdi onu yakalamaması için bir ihtimal yoktu. Mutfağın içinde tur atıyorlarken asker yardım dilenerek bağırıyor, sesini birine duyurmaya çalışıyordu. Yoongi tüm bunların işe yaramayacağını bildiğinden biraz yavaşladı. Onun yavaşladığını gören asker durmuştu ki Yoongi arkasından üzerine atladı. Bıçağı sapladığı bedenden büyük bir çığlık kopmuştu. Yüzünü ekşiterek askerin üzerinden kalktı.
Kapının açılmasıyla oraya döndü. Komutan Taehyung bir hışımla içeri dalmış yerde yatıp bağıran bedene bakmıştı. Ardından boş gözlerle ona bakan Yoongi'nin üzerine yürüdü. Yakasından kavrayıp duvara yapıştırdı kısa bedeni. Yoongi acıyla yüzünü buruşturdu.
"Sana patates soy dedim. Yapacağın tek şey uslu uslu oturup patates soymaktı. Sen ne yaptın? Askerimi götünden bıçakladın!"
Taehyung sinirle konuştuğunda son cümlesini duyan Yoongi ciddiyetini koruyamadan gülmeye başladı. Yaptığı şeyi başkasından duymak oldukça komikti. Ayrıca birini götünden bıçaklamak Yoongi'nin mizah anlayışının yüksek olduğunu gösterirdi, değil mi?
Onun güldüğünü gören komutan, sinirle gözlerini yumup açtı. Bu asker ne yaparsa yapsın akıllanmıyordu. Yakasını tuttuğu bedeni sertçe bırakıp yerde bağıran bedene yardım etmeleri için askerleri çağırdı. Yoongi sessizce duvarda duruyor, Taehyung ise sakinleşmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIE4ME | Taegi
Fiksi PenggemarHapishanedeki seri katil Min Yoongi, devletin yeni çıkardığı bir yasa yüzünden kendini bir anda askerde bulur. Durumdan hiç memnun olmayan bir kişi daha vardır: Komutan Kim Taehyung.