ANLAŞMA |HYUNLİX|

Yirmi Birinci Bölüm: Sürpriz

"Hyung, seni buraya getiren ne?" Felix, Jeongin ofisine girenken sordu. "Beni burada hiç ziyaret etmezdin." O gülümsedi. "Ne oldu hyung? Her şey yolunda mı?" CEO endişeliydi.

"Evet ve hayır." Karşısında oturan gençle birlikte kanepede otururken konuştu. Etrafında her zaman bir güven havası olan Yang Jeongin parmaklarını oynatırken gergin görünüyordu. "Felix." Yavaşça başladı. "Bu konuyu açmalı mıyım bilmiyorum. Bunun bana düşmediğini biliyorum ama bunu görmezden gelemezdim. Eğer haddimi aştıysam özür dilerim ama lütfen şunu bil ki hyungun seni düşünüyor." Açıkladı.

"Hyung, sen neden bahsediyorsun?" Felix hem şaşkın hem de endişeliydi. "Beni korkutuyorsun."

"Sanırım olayı fazla dramatik hale getirdim." Gergin bir şekilde kıkırdadı. "Sadece sana bir şey sormak istiyorum."

"Devam et hyung."

"Hyunjin'le aranızda her şey yolunda mı?" Sonunda konuştu ve bir cevap bekledi.

"Ne demek istiyorsun?" Aktörün isteyebileceği onca şeyin arasında Felix bunu beklemiyordu.

"Bu... amacım burnumu sokmak değildi. Yemin ederim." Şişe açacağını ararken Hyunjin'in odasını gördüğünü anlattı. "Orası Hyunjin'in odası değil mi? Siz ayrı odalarda kalıyorsunuz." Genç olanın hayır demesi için dua etti.

Felix ne diyeceğini bilemeyerek sadece ona baktı.

"Siz ikiniz kavga falan mı ettiniz? Bu ne zamandır böyle devam ediyor?" Model geçici olarak orada kalırsa odanın eskisi gibi görünmeyeceğinden emindi.

Küçük olan kelimelerin ne olduğunu bilmiyordu. Birincisi, kuzeninin yaşam düzenlerini fark etmesine çok şaşırmıştı ve ikincisi, ilişkilerinin gerçeğini açıklamadan bunu nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Açıklamanın bir kavga kadar kolay olmasını umuyordu ama bundan çok daha karmaşıktı. Bunu nasıl açıklayacağını bile bilmiyordu ve hyungunun yüzüne karşı yalan söylemek istemiyordu. Ama ona gerçeği söylemenin de ona bir faydası olmayacaktı. Jeongin sabırla beklerken ona gerçeği söylemeyi düşündü.

"Hyung." dedi kısık bir sesle. "Evet Hyunjin'in odası." İtiraf etti ve Jeongin'in yüzü düştü. "Fakat bu sandığın gibi değil. Daha fazlası da var."

"Dinliyorum.." Aktörün CEO'nun bununla nereye varacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

"Hyunjin ve ben... biz, şey, biz gerçek değiliz. Gerçek kocalardan bahsediyorum." Kuzeninin yüzüne bakamadığı için ayaklarına baktı. "Biz... şey... Anlaşmalı olarak evlendik."

"Ne?" Jeongin kaşlarını çattı.

Felix, kendisinin ve Hyunjin'in nasıl koca olduklarına dair tüm hikayeyi anlattı ve Jeongin tek bir kelime bile söylemeden dinledi. Küçük olan konuşmayı bitirdikten sonra bile sessizce oturdu.

"Hyung, bir şey söyle." diye ısrar etti.

Jeongin, az önce duyduklarına inanamayarak elini yüzüne götürdü. Hayatı boyunca böyle bir şeyi asla beklemezdi, özellikle de en sevdiği kuzeninden. Aynı anda alınması gereken çok fazla bilgi vardı.

"Bütün bunları bana neden şimdi anlatıyorsun?" diye sordu.

"Ç-çünkü ne olduğunu anladın-"

"Yani ben sormasaydım bana asla bir şey söylemezdin?" Yüzü kızarmaya başlamıştı. "Başından beri yüzüme karşı yalan mı söyleyecektin? Herkese yaptığın gibi?"

Felix yenilgiyle başını ellerinin arasına koydu. "Özür dilerim hyung. Seni hayal kırıklığına uğrattıysam gerçekten üzgünüm ama elimdeki tek seçenek bu."