ANLAŞMA |HYUNLİX|

Yirmi Dokuzuncu Bölüm: Seni seviyorum

Felix tamamen kafası karışmış halde uyandı ve Hyunjin'in dairesinde olduğunu anlaması iki dakikasını aldı. Ağladıktan sonra yaşlı adamın onu yatağa yatırdığını belli belirsiz hatırladı. Başı zonkluyordu ve komodinin üzerine uygun bir şekilde yerleştirilmiş bir bardak su ve bir aspirini fark etti. Bu hareket karşısında ve kocasının kıyafetlerini değiştirdiğini fark ettiğinde kalbinde bir acı hissetti. Bir önceki gün giydiği pantolon ve gömlek düzgün bir şekilde katlanıp yatağın kenarına yerleştirilmiş, kendisi ise bol bir tişört ve eşofman giymişti. Hyunjin gibi kokan tişörtü kokladı ve günlerce süren acıdan sonra kısa bir an için mutlu hissetti. Kocasını aramak için yatak odasından çıktı ve daireyi boş bulunca hayal kırıklığına uğradı.

Modelin dairesine ilk kez geliyordu ve birkaç kez seslendikten sonra her odada onu aradı.

"Hyunjin? Neredesin?"

"Hyunjin."

"Hyunjin..." Gözleri dökülmemiş yaşlarla doldu. Modelin kendisine annesiyle yaptığı konuşmaya kulak misafiri olduğunu söylediğini hatırladı ve onun düşüncesiyle içinde bir öfke dalgasının yükseldiğini hissetti.

***

"Felix?" Kapının önünden geçip evine girdiğinde annesinin gözleri fal taşı gibi açıldı. "Neden öyle görünüyorsun?" Hyunjin'e daha yakın hissetmek istediği için kıyafetlerini değiştirme zahmetine girmemişti. Saçları darmadağınıktı, göz altı torbaları vardı ve CEO Felix'e hiç benzemiyordu.

"Görünüşe göre hayatında yaptığın tek iyi şeyden vazgeçtikten sonra nasıl göründüğünden de vazgeçmişsin." Babası gözleri kilitlendiği anda yorum yaptı.

"Affedersin?"

"Kocandan boşanmak zorunda mı kaldın?" Babası sorguladı. "Ondan daha iyi birini bulup evliliğini mahvedebileceğini mi sandın?"

Felix geniş gözlerle ebeveynlerinin arasına baktı. Babasının artık her şeyi bildiğini düşünüyordu.

"Hiçbir şeyi mahvetmedim." Karşı çıktı. "Karın yaptı." Tükürdü.

"Felix." dedi sertçe.

"Ah, canın cehenneme." Gözlerini ona devirdi.

"Ben senin annenim ve benimle bu şekilde konuşmana izin vermeyeceğim."

"Kapa çeneni." Çığlık attı.

"Felix, kelimelerine dikkat et." Babası uyardı. "Gereksiz yere sahne yaratma."

"Bir sahne mi yaratıyorum? Kocam benimle hiçbir şey yapmak istemiyor çünkü bu kontrol manyağı kadın bizim için işleri asil bir şekilde mahvetti ve benim gereksiz bir sahne yarattığımı mı düşünüyorsun?"

Ailesi bu patlamayı beklemeden ona şokla baktı.

"Kim olduğunu sanıyorsun benim hayatımı kontrol edeceksin? Peki hayatımı kiminle geçirmeye karar verdiğim seni ne ilgilendiriyor?" Ona baktı.

"Hayatını onunla geçirmeyecektin Felix. Bunun iki yıllık bir sözleşme olduğunu hatırlıyorum." Kesin bir dille söyledi.

"Konu bu değil. Mesele şu ki sen her zaman işleri mahvediyorsun ve hayatımı mahvediyorsun."

"Ne sözleşmesi? İkiniz de neden bahsediyorsunuz?" Babasının hiçbir fikri yoktu.

"Karına sor." Babasına söyledi. "Söyle ona. Neden ona henüz söylemedin?" Annesine baktı. "Ona, Hyunjin'le nasıl bir sözleşme imzaladığımı ve oğluyla olduğundan daha fazla hayal kırıklığına uğraması için onunla nasıl evlendiğimi anlat."