10. BÖLÜM

102 11 1
                                    

Bir insanla saatlerce kucaklaşarak vakit geçirdiğinizde onun yanında ne kadar rahat hissedeceğiniz şaşırtıcıydı.

Hoseok daha da yakınlaştı, yüzünü Jungkook'un boğazına yasladı ve derin bir nefes aldı. Suyla boğulmanın bir avantajı da Jungkook'un birkaç saate bir katlandığı işkenceye rağmen ne kadar temiz koktuğuydu. Jungkook'un tam olarak nasıl koktuğunu tanımlayamadı ama güzel kokuyordu. Hoseok'un elinin altında kalbinin atışı sert ve sabitti,her atışta ona yanlız olmadığını hatırlatıyordu.

"Çekil üzerimden"dedi Jungkook - mesanem beni öldürüyor.

Hoseok isteksizce geri çekilerek diğer adamın ayağa kalkmasına izin verdi. Jungkook işerken gözlerini kapattı.

Jungkook yatağa dönüp uzandığında, Hoseok sabırsızca tekrar ona uzandı ve elini sert göğsüne koydu. Kalbi avucunun altında hızlı atıyordu.

- Gerçekten klostrofobik misin yoksa bu beni okşamak için bir bahane mi?

"Kibirli aptal"diye homurdandı Hoseok pazısına doğru. Jungkook'un gömleği berbat bir durumdaydı ve kolları artık neredeyse çıplaktı. Kaslarının sertliği onu sakinleştirdi, kertenkele beyni bundan memnundu. Bu adamda garip bir şekilde sakinleştirici birşeyler vardı. Elini Jungkook'un gömleğinin altına kaydırmak ve kumaş olmadan kalp atışını hissetmek istiyordu. Garip olup olmadığını merak etti.

- Henüz üşümüş olamazsın -dedi Jungkook kuru bir sesle ama onu uzaklaştırmadı. Eğer gerçekten isteseydi bunu yapardı.

"Yapmıyorum"dedi Hoseok - ve tekrar üşümek istemiyorum. Küçük bir dokunuştan korkmuyorsun değil mi?

- Korkmuyorum.

Hoseok neredeyse gülümsedi.

- Peki neden bu kadar gerginsin?

- Gergin değilim,ben bunu yapmıyorum. İnsanların bana dokunmasından hoşlanmıyorum.

Hoseok kaşların çattı. Bu onu gerçekten rahatsız mı ediyordu? Bunun sadece birazcık duygusal olan herhangi bir şey karşı bir tiksinti olduğunu düşünmüştü ama bundan daha fazlası olabilir mi?

- Kötü anıların falan mı var?- dedi Hoseok, eğer durum böyle olsaydı kendini dev bir aptal gibi hissederdi.

- Hayır. Sadece bundan hoşlanmıyorum.

Hoseok gözlerini devirdi ve şöyle dedi:

- Seks yaparken insanların sana dokumasına izin veriyorsun- gerçi şimdi düşündüğünde Hoseok, Jungkook'un kızıl saçlıya aletini emdirdiğinde ne kadar az dokunduğunu hatırladı.

- Bu farklı -dedi Jungkook.

- Nesi farklı? Seks kendini iyi hissetmeni sağlar. Sarılmakta kendini iyi hissetmeni sağlar. Her iki aktivite de eğlence amaçlıdır ve fiziksel teması içerir.

- Kendimi iyi hissetmek için seks yapamıyorum- Jungkook'un sesi alay doluydu.- seks gerginlikten kurtulmaktır. Bu fizyolojik bir ihtiyaçtır.

- Peki sarılmalar ve kucaklaşmalar öyle değil mi?- dedi Hoseok, Jungkook'un gövdesinin yan tarafını okşayarak.- Bebeklerin normal gelişimi için fiziksel temas ve şefkate ihtiyaç duyduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

- Ben yetişkin bir adamım.

Evet ama bir zamanlar çocuktun.

Hoseok aklına tuhaf ve korkunç bir düşünce gelince duraksadı. Bu adam hiç kucaklanmış mıydı? Ona bu şekilde dokunan ilk kişi ben olamam değil mi? Sormadı.

Cevabı hiçbir şekilde bilmek istemiyordu.

- Bu sana gerçekten hoş gelmiyor mu?- onun yerine sordu.- Tüylerin diken diken olması, miden bulantısı, kaygı,bunun gibi bir şeyler mi? Öyleyse durabilirim eğer...

DUYGUSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin