21. BÖLÜM

119 18 0
                                        

Korumalara sahip olmanın sorunu,zamanla insanların onları fark etmesiydi.

Kısmen bunun nedeni, artık Hoseok'un onların varlığını bilmesi nedeniyle korumalarının çok kurnaz davranmayı bırakmasıydı. Bunun nedeni kısmen korumalarını çok açık hâle getiren durumların olmasıydı. Annesinin doğum gününü, ailesinin  o gün için kiraladığı bir yatta kutlamak gibi.

- Peki neden korumaların var canım?- annesi Hoseok'un onu pudralı yanağından öpmesine izin verirken sordu.

Hoseok yüzünü buruşturarak" Taehyung onları bana zorladı." Dedi- İşle ilgili şeyler, ciddi bir şey değil.- annesinin onu daha fazla sorgulamasına izin vermeden uzaklaştı.

Annesine yalan söylemekten nefret ediyordu, ama ona gerçeği söyliyemezdi. Bu gerçeğin ne olduğundan emin bile değildi.

Anne, korumalar benim için bir İtalyan mafyası tarafından tutuldu. Ne bir arkadaş,ne bir sevgili ne de bir erkek arkadaşı. Hiç kimse. Kıçımda onun sikinin şeklinde bir yapay penis ile mastürbasyon yapıyorum.  Burada görülecek bir şey yok.

Evet bu iyi olurdu.

- Hobi!

Eski karısı ona çarpıp ince kollarıyla ona iyice  sarılmadan önce tanıdık ses karşısında zar zor dönmeyi başardı.

Hoseok tereddütle sarılmaya karşılık verdi.

- Merhaba güzelim - dedi Sunmi' ye, uzaklaşıp gülümseyerek.

Kadın ışıl ışıl görünüyordu ve bunun sebebinin ne olabileceğini anlaması biraz zaman aldı: Karnında gözle görülür bir şişkinlik vardı.

Hoseok'un boğazı tıkandı.

- Hamile misin?- kendisinin şunu söylediğini duydu.

Sunmi'nin gülümsemesi soldu ve daha tereddütlü hâle geldi.- Evet, Taenin ve ben bir bebek bekliyoruz.

- Tebrikler - dedi en güzel gülümsemesini sergileyerek.

- Senin adına sevindim Sunmi.- yanağını öptü ve daha geniş gülümsedi.- bebeğinizin Taemin'e değilde sana benzemesini umalım. Masum bir bebeğe görüşüyle yük olmamalı.

Sunmi güldü.

- Berbatsın! Taemin yakışıklı! Herkesin senin gibi bir model yüzü yok.

Hoseok ona göz kırptı.

- Bunu söylediğini duymamalı. Beni ne kadar kıskandığını biliyorsun.- Arkasında birini görmüş gibi yaptı - Birisiyle konuşmalıyım. Gitmem lazım. Sonra görüşürüz Sunmi.- kaçıyormuş gibi görünmemesini umarak uzaklaştı.

Yarısı zaten sarhoş olan misafirlerin arasından geçerek bir şişe votka aldı ve alt güvertede sessiz bir yer buldu. En karanlık köşeye oturup suya baktı.

Üst güvertedeki kahkaha sesleri ve mutlu sohbetler kendisini daha da yanlız hissetmesine neden oluyordu. Acı verici bir şekilde yalnızdı.

Şişeyi açıp dudaklarına götürdü ve büyük bir yudum aldı. Vorka boğazını yaktı ama içindeki yumruyu tamamen yok edemedi. Hayatında hiç bu kadar zavallı hissetmemişti.

Hoseok telefonunu çıkardı, doğru numarayı, rehberine kaydetmediği numarayı buldu ve ara tuşuna bastı.

Aramanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bile bilmiyordu. Ne kadar paranoyak olduğunu düşününce, Jungkook'un onu armak için kullan-at telefon kullandığını düşünüyordu. Bu numara Jungkook'un gerçek numarası olsa bile cevap vermeme ihtimali yüksekti. Hoseok'un onu arayabileceğini hiç söylememişti.

Ama Jungkook cevap verdi.

İtalyanca bir şeyler söylemeden önce " Dur bir dakika" dedi. Açıkça yanlız değildi. Hoseok onun hareket ettiğini kapılarını kapandığını ve sonunda " Sorun ne?"diye sorduğunu duydu."Neden beni aradın?

Sadece sesini duymak istiyordum. Kafasında bile sıkıcı geliyordu. Bu yüzden söylemedi.

Ama yinede Jungkook onu en kötü ve en zayıf hâliyle görmüştü. Onun yanında mükemmel Jung Hoseok rolünü oynamanın hiç bir anlamı yoktu.

- Eski karım ve yeni kocası bebek bekliyor - dedi Hoseok.

Hatta sessizlik oldu.

Hoseok, anlamaya çalışırken Jungkook'un kara kaşlarının çatıldığını hayal edebiliyordu. Tanrım. Onu o kadar çok özlemişti ki.

- Peki bu seni neden rahatsız ediyor.- dedi Jungkook,sesi gergindi.- Kıskanç mısın?

Hoseok şişeden bir yudum aldı ve sonra bir tane daha.

- Hayır. Evet.- içini çekti - Bilmiyorum - uzakta ki şehir ışıklarına baktı.- Üç yıl önce çocuk sahibi olamayacağımı öğrendik. Bundan kısa bir süre sonra evliliğimiz bitti.- Hoseok güldü.- Biliyor musun, bu çok komik bana çocuk sahibi olamayacağımı ve boş yere çabaladığımı söyleyene kadar bu kadar çok çocuk sahibi olmak istediğimi bile düşünmemiştim. Bu sadece...kendimi daha az erkek gibi hissetmemi sağladı, anlıyor musun?

- Bu çok aptalca - dedi Jungkook alaycı bir şekilde.- üreme insanın tek işlevi değildir. Eğer eski karın bunu anlamadıysa...

- Hayır, Sunmi muhteşemdi - dedi Hoseok - Çok anlayışlı. Seçenekler aramaya başladı ama...- şişeden bir yudum daha alıp yere bıraktı, şimdiden biraz başı dönüyordu, dili onu tam olarak dinlemiyordu. Alkol almayalı uzun zaman olmuştu.- Buna dayanamadım - diye mırıldandı. - Başka bir adamın oğlunu büyütme, ona sürekli gerçek bir erkek olmadığımı hatırlatma fikri hoşuma gitmedi. Marco'nun anneni sevdiği için seni nasıl yanında tuttuğunu bana söylediğini hatırlıyor musun? Görünüşe göre ben aynısını yapamadım. Tüm bunlar artık Sunmi'yi sevmediğimi, başka bir adamın çocuğunu sevmeyeceğimi, bebeğin onun bir parçası olmasının benim için yeterli olmadığını anlamamı sağladı. Böylece boşandık. Ve şimdi ona çok istediği bebeği veren gerçek bir adam var ve ben...ne olduğumu biliyorsun- Hoseok acı bir şekilde gülümsedi, görüşü bulanıklaştı.- sorunlarım hakkında sana sızlanmaj tam bir felaket çünkü sesini duymak beni daha iyi hissettiriyor.

Hatta yine bir sessizlik oldu.

Ama Hoseok, Jungkook'un hâlâ orada olduğunu biliyordu.

- En komik kısmı ne biliyor musun?- Hoseok mırıldandı. Sözlerini geveleyerek söylüyordu. Lânet olsun, çok fazla içmişti. Pişman olacağı bir şey söylemeden önce muhtemelen susmalı. Ama duracak gibi görünmüyordu. Bunu söylemek istedi.- Çocuklarını kesinlikle büyüteceğim. Kirli gömleklerini, terini ve spermini seviyorum. Elbette bebeğini bana vermeni çok isterim. Yani dışarıda bebeklerin varsa bana gönderebilirsin, onlar dünyanın en şımarık bebekleri olacak.

Jungkook'un dengesiz bir şekilde nefes aldığını ve sonra nefes verdiğini duydu.

- Konuşmayı bırak, Hoseok - dedi. Sesi tuhaf geliyordu.- Sarhoşsun. Uyu.

Hoseok somurttu.

- Komik değilsin. Burada yatmak istemiyorum. Yapay penisi yanımda getirmedim.

Jungkook İtalyanca küfredip telefonu kapattı.

Kaba.

Hoseok kaşlarını çatarak telefonuna baktı ve Jungkook'un ekrandaki fotoğrafına baktı. Onu öptü. Kendini acınasının da ötesinde hissediyordu ama bunu umursamayacak kadar sarhoştu.

Umarım yarın tüm bunları hatırlamazdı.

DUYGUSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin