DUYGUSUZ

1. BÖLÜM

- Patron seni bekliyor.İyi şanslar.

Jung Hoseok kapıyı çalıp içeri girmeden önce sekretere hafifçe gülümsedi.

Hoseok'un patronunun ofisine çağrılmak kadar hoşlanmadığı çok az şey vardı. Bir bölüm başkanı olarak onu ortalama çalışanlardan daha sık görüyordu ama beklenmedik bir şekilde Kim Taehyung'un ofisine çağrılmak hiçbir zaman iyiye işaret değildi.

Neyse ki şirkete çalıştığı yıllarda bu durum bu kadar sık yaşanmamıştı.

Hoseok durakladı,Kim masanın karşısında ona bakarken yüzü dikkatlice kibar bir dikkatlilik maskesine dönüştü.

Kim kısaca "Oturun" dedi.

Hoseok bu tonu kişisel olarak algılamadı. Kim'in sert tavırları oldukça efsaneydi. Caldwell Gurubunun başkan yardımcısı havadan sudan sohbet edecek biri değildi.

Hoseok sandalyelerden birine oturdu.

- Beni mi görmek istediniz efendim?- Kim ondan sadece bir yaş büyüktü,otuz üç yaşındaydı ama varlığı bile saygı gerektiriyor gibiydi. Bu yüzden partnerine efendim diye hitap etmek o kadar da rahatsız edici değildi. Kim'in kendisinden iki kat daha yaşlı erkekler ona bu şekilde hitap ediyordu.

Patronu bir an ona baktı, eğer Hoseok telaşlanmaya yatkınsa,siyah gözleri oldukça sinir bozucuydu.

- Yardımınıza ihtiyacım var.

Hoseok gözlerini kırpıştırdı. Şu ana kadar bu kelimelerin patronunun sözlüğünde olmadığından emindi.

- Elbette. Nasıl yardımcı olabilirim?

Kim ellerini masanın üzerinden kavuşturdu, ifadesi keskin ve değerlendiriciydi. Bakışlarını sakince karşılayan Hoseok, sessizlik uzadıkça hareketsiz kaldı. Kim'in onu korkutmasına izin vermedi.

Kim sonunda " üç gün önce başıma gelen olayı duymuş olabilirsiniz"dedi

Hoseok kaşlarını kaldırdı Olay? Kim'in suikast girişimine dediği şey bu muydu? Birisi Kim'i vurduğundan beri tüm şirket spekülasyonlarla çalkalanıyordu. Kurşun sadece kafasını sıyırmayı başardı ama ona rağmen çok fazla kan vardı ve Kim ertesi gün sanki hiçbir şey olmamış gibi işe döndü. Adam gerçekten bir işkolikti.

- Duydum.- dedi Hoseok kuru bir sesle.

Boston'da bunu duymayan kimsenin olduğunu sanmıyordu. Kim şehrin en başarılı iş adamlarından biriydi. Yıllardır dolaşan ve bir kez daha gündemde olan bir söylenti olan İtalyan mafyasıyla aile bağları olduğu yönündeki söylentilerin faydası olmadı.

Kim,sanki havadan bahsediyormuş gibi yumuşak bir ses tonuyla " Bilmediğin şey şu ki,bu ay benim hayatıma yönelik üçüncü girişimdi."dedi.

Üçüncü?

Kim burun kemerini sıktı ve sandalyesinde arkasına yaslandı.

- Dahası da var- dedi isteksizce- Jimin'i kaçırma girişiminde de bulunuldu.

Hoseok kaşlarını çattı. Park Jimin'in Kim'in sevgilisi olduğu şirkete yaygın olarak biliniyordu. Geçen yıl çok fazla dedikoduya konu olmuştu. Şirkete sevgililik hoş karşılanmasa da aynı departman içinde olmadığı sürece yasak değildi.

İnsanlar hâlâ dedikodu yapıyordu elbette. Pek çok kişi Jimin'in Hoseok'un departmanında seviye tasarımcısı olarak atanmadan önce Kim'in kişisel asistanı olduğunu göz önünde bulundurarak aynı fikirde değildi.

Kişisel olarak Hoseok'un umrunda değildi.

Jimin iyi bir geliştiriciydi ve işi haletti. Hoseok Jimin'in patronunun aletini emip etmediğini umursamıyordu.