7. BÖLÜM

133 17 2
                                        

-Peki bitti mi?- Hoseok o gece Taehyung'a sordu.

Taehyung'un odasında,biraz yanlız vakit geçirmek için erken kalktılar. Şu anda da santranç oynuyorlardı. Jungkook'un yorumundan sonra Hoseok onun yanıldığını kanıtlama ve Jungkook'un siki için ölmeyen dünyadaki en aşık erkek arkadaş olarak görünme arzusuyla yanıyordu. O aptalı düşünmüyordum bile.

- Ne demek istiyorsun?- dedi Taehyung, dikkati oldukça dağılmış bir şekilde telefonuna bakarken.

Hoseok, Jimin'e mesaj attığına dair tüm parasıyla bahse girerdi. Sadece Jimin, Taehyung'un gözlerini bu kadar yumuşatıyor gibiydi.

- Jungkook kazandı, değil mi? O zaman bitti mi? Size yönelik suikast girişimleri falan?

Taehyung'un kara kaşları çatıldı. Telefonunu bir kenara koydu ve aralarındaki santranç tahtasına baktı.

- Bilmiyorum. Bir şeylerin yanlış olduğunu hissedebiliyorum.

- Ne demek istiyorsun?

Taehyung omuz silkerek parmaklarıyla kaşlarının arasını ovuşturdu.

- Ailemle etkileşime girmeyeli yıllar oldu ama onları hâlâ herşeyin bitmediğini hissedecek kadar iyi tanıyorum. Bir şey olmak üzere.

Hoseok'un içinde bir endişe hissi belirdi.

- Ne zaman?

- Her an olabilir.

.....

Düğün günü açık, güneşli ve güzeldi.

Ama Hoseok'un bunu fark edecek zamanı yoktu.

Uyuyakalmıştı.

Bu onun başına hiç gelmemişti;her zaman son derece dakik olmuştu. Ancak Taehyung'un uyarısı onu o kadar endişelendirmişti ki, şafak vakti uykuya daldı ve uykuda kaldı.

Roma'da düğünün sabah saat onbir de başlaması gerekiyordu. Saat neredeyse on olmuştu ve Roma arabayla bir saatlik uzaklıktaydı.

Hoseok elinden geldiğince çabuk giyindi ve merdivenlerden aşağı koştu.

Tahmin ettiği gibi herkes çoktan gitmiş gibi görünüyordu.

Hayır,hepsi değil: Hâlâ uzaklaşan bir araba vardı. Hoseok kollarını çılgınca sallayarak peşinden koştu.

- Bekle!- araba aniden durdu ve arka kapı açıldı.- Teşekür ederim.- dedi Hoseok,içeri dalarken nefes nefeseydi.- Uyakalmışım...- arabanın diğer yolcusunu görünce sözünü kesti.

Jungkook kaşlarını kaldırdı,kahveye benzeyen birşeyi avucunda okşuyordu.

- Arabamın lastiği patladığı için şanslısın,yoksa düğünü kaçırırdın. Taehyung'un seni geride bırakmasına şaşırdım.

Hoseok ona baktı.

- Muhtemelen dün gece zar zor uyuduğumdan beni uyandırmamaya karar verdi. Dün gece biraz yoruldum.- bunu söylemenin tamamen gereksiz olduğunu biliyordu ancak Taehyung'la birlikte yaptığını iddia etiği muhteşem seksi kibirli aptalın suratına yapıştırmaktan kendini alamadı.

Başını hafifçe eğerek Jungkook, pencereden dışarı, geçip giden manzaraya bakmadan önce bir süre ona baktı.

Hoseok'ta kendi penceresine döndü ama birkaç dakika sonra bakışları Jungkook'a döndü.

Pislik smokin içinde haksız derecede iyi görünüyordu. Öte yandan "uzun, esmer ve yakışıklı" her adam bunu yapardı. Yinede adam görünüşüne biraz çaba gösterebilirdi. En azından saçlarını düzeltebilirdi. Saçları dağınık bir şekilde anlına dökülüyordu.

DUYGUSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin