Fiumicino havaalanındaki değişiklik dört gün sonra gerçekleşti. Birkaç gündür Roma'da olan Hoseok,Kim ve Jimin'in uçağı indikten sonra havaalanına geldi ve önceden kararlaştırdıkları banyoyu budu.
Hoseok banyo kabinine girip ve saatine baktı endişesini gidermeye çalıştı. Umarım Jimin için uzun süre beklemek zorunda kalmazdı. Küçük alanlarda hiçbir zaman rahat hissetmemişti,bu onu en çok rahatsız eden birkaç şeyden biriydi. Neyse ki tezgahlar tavandan tabana değildi ve bu da onun kendisini daha az klostrofobik hissetmesine neden oldu.
- Hoseok?- birisi fısıldadı.
Teşekkür ederim, kahretsin.
Hoseok kapıyı biraz açtı.
- Burdayım. Gel.
Olabildiğince çabuk soyunmaya çalıştı.
Jimin kapıyı kapatırken iç çekerek " Bunun hâlâ saçma ve gereksiz olduğunu düşünüyorum" diye mırıldandı.
- Soyun.- dedi Hoseok
Zaten boxer şortunu giymişti. Jimin ona bakarken biraz kızardı. Hoseok'un aksine kolayca kızarıyordu.
- Bu çok tuhaf dostum - dedi ama itaat etti - Sen benim patronumsun. Ben senin kıyafetlerini giyerken senin de benim kıyafetlerimi giymen tuhaf hissettiriyor.
Hoseok oflayarak Jimin'in gömleğini yakaladı ve giydi. Vücut yapıları çok benzerdi, Hoseok belki biraz daha kaslıydı. Her ne kadar normalde giydiği kıyafetler kadar şık olmasa da gömlek ona çok yakışmıştı. Bir milyarderin erkek arkadaşı için Jimin çok ihtiyatlı giyinmişti.
- Giyin- dedi Hoseok, Jimin'in kot pantolonunun fermuarını çekerken.
- Benden en az yarım saat sonra banyodan çık. Güneş gözlüklerimi tak. Anahtarlarımı ve pasaportumu al. Kiraladığım dairenin adersi ve kredi kartım gömleğimin cebinde. Kartımı kullanmaktan çekinme, Kim masrafları bana karşılayacaktır. Her zaman güneş gözlüğü tak.
- Evet,evet patron - dedi Jimin kuru bir sesle.
Hoseok ona eski bir cep telefonunu uzatarak " bu telefonu da al"dedi - Instagram hesabım zaten kayıtlı. Roma'nın görülmeye değer yerlerinin sanatsal fotoğraflarını çek ve onları paylaş.- her ne kadar sosyal medyayı çok kullanan biri olmasa da ailesi onun tamamen firarda kalmasını garip bulurdu.
Şans eseri birbirlerini çok arayan, mesajlaşmayı tercih eden bir aile değillerdi. Ayrıca ebeveynlerinin bu hafta bazı eski arkadaşlarını ağırlaması ve golf oynamakla meşkul olması nedeniyle tatilde ne yaptığına dikkat etmemesi de yardımcı oldu. Kız kardeşi Jiwoo mesajlarına bile cevap veremiyecek kadar çocukları ile meşkuldu. Sunmi...yani onun eski karısı olmasının bir nedeni vardı. Kimse onu özlememeli.
Yinede anne ve babasının isterlerse onu takip edecek imkanları vardı.
Hoseok suçluluk duymamaya çalışarak yüzüğünü çıkardı.
- Bunu da tak.
- Yüzüğünüz mü?- dedi Jimin burnunu kırıştırarak.- bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.
Hoseok " bu sadece bir yüzük değil"dedi- çok gelişmiş bir takip cihazıdır. Ailemin bunları üreten bir elektronik şirketi var. Beni bu yolla takip edebilirler.
Jimin gözlerini kırpıştırdı.
- Vay be,gönüllü olarak mı kullanıyorsun? Bu biraz abartılı değil mi?
- Bu bir tür aile geleneği- dedi Hoseok kuru bir sesle. Jimin'e bu sözde geleneği geçen yıl küçük kardeşi ortadan kaybolduğundan beri başladığını söylemeye hiç niyeti yoktu. Bundan sonra Hoseok'un babası ailedeki herkesin GPS takip cihazı olan takılar takması için ısrar etti. Elbette istilacıydı ama Hoseok ebeveynlerinin çok iyi bir sebep olmadan asla mahremiyetini kötüye kullanmayacağını biliyordu ve annesinin daha iyi uyumasını sağlayacaksa mahremiyetinin bir kısmını feda etmeye hazırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ
Fiksi PenggemarBir aile ziyareti ihanet, cinayet,adam kaçırma ve işkence dolu bir kâbusa dönüştüğünde Hoseok, aklı başında kalması için Jungkook'a güvenmek zorunda kalır. "Kalpsiz, manipülatif bir sosyopata güvenebilir misin? Normal hayatına döndükten sonra onu i...