Jungkook özel jetinden çıktı, pasaport kontrolünü geçmesi için Lorenzo'ya pasaportunu verdi ve lorenzo'nun normalde ifadesiz yüzündeki sert ifadeyi görmezden gelerek bekleyen arabaya doğru yöneldi.
Arık onun şikayetlerine karşı sabrı kalmamıştı.
Lorenzo, Jungkook'un kendi bölgesini işgal eden bazı Amerikan mafyası yeni başlayanlarının idaresini denetlemek için kişisel olarak New York City' ye seyahat etme kararından duyduğu hoşnutsuzluğu zaten ifade etmişti.
Lorenzo transatlantik uçuşlardan ve zaman kaybetmekten nefre ediyordu.
- Paolo, Gambino ailesini halledebilirdi. Senin küçük numaran zamanımıza değmez patron.- diye homurdanmaya devam etti.
Gerçeği söylemek gerekirse haklı olduğu ortaya çıktı.
Jungkook, Gambino patriğine bir ders verirken tarafsız bir şekilde izledi. Varisi daha sonra onu memnun etmeye çok hevesliydi ve yeni bir anlaşmaya vardıklarında birçok taviz verdi. Tüm çile dört saaten kısa bir sürede sona erdi ve her iki tarafta minimum can kaybı yaşadı.
- İtalya'ya mı döneceğiz patron?- Lorenzo arabaya binip havaalanına döndüklerinde söyledi - Ya da Boston'a.
Jungkook soğuk bir bakışla ona sabitlendi.
- Neden Boston'a gideyim ki?- dedi, sesi kesinlikle duygusuzdu.
Lorenzo yutkundu.
- Ülkede olduğunuza göre buradaki işlere bir göz atabileceğinizi düşündüm.
Jungkook pencereden dışarı, New York manzarasına baktı. Görünüşe göre bu kadar şeffaf olması onu kızdırdı.
Hoseok'u en son şahsen görmesinden yana iki ay geçmişti.
Sadece kısa bir inceleme. Kime zarar verirdi? Zaten ülkesinde.
Jungkook kendine kızarak dişlerini gıcırdattı. Bu tür düşüncelerin artık onu şaşırtmaması bile bu saçmalığa ne kadar alıştığını anlatıyordu.
Bunlar,son altı ayda, ağırlaştırıcı bir ısrarla düzenli olarak meydana gelmişti.
- Sakıncası yoksa doğruca eve gitmek istiyorum - dedi Lorenzo - hâlâ çocuklara hediye almam gerekiyor.
Doğru. Noel'e sadece iki gün kalmıştı.
Ruh hali kararan Jungkook geçtikleri Noel dekorasyonlu mağazalara baktı. Yılın en sevdiği zamanı değildi, bu yüzden İtalya'dan ayrılmak için bahaneler uydurmuştu.
Amerika'da Noel 'den kaçamazdı ama en azından burada ailesi yoktu; Nole'de ona katlanamayan ve eğer bunu yapmazlarsa ne yapacağından korktukları için ona katlanan insanlar. Muhtemelen ailedeki herkesten milyarlarca Noel hediyesinin onu evde beklediğini ve her hediyenin onu memnun edecek şekilde özenle seçildiğini biliyordu. Sadece hiçbirini açmaya niyeti yoktu.
- Pilota, Boston'a gideceğimizi söyle - Dedi Jungkook kuru bir sesle. Lorenzo'nun aklına bir fikir gelmesine izin vermeden şunu ekledi- Üvey kardeşimi ziyaret edeceğim.
- Hemen patron - dedi Lorenzo bir süre sonra ve telefonunu çıkardı.
Jungkook, lorenzo'nun pilotla konuşmasını duymadı. Pencereden dışarı şenlikli, bir şekilde dekore edilmiş sokaklara baktı ve ziyaretinden kimin daha mutsuz olacağını merak etti. Kendisinin mi yoksa Taehyung'un mu?
Kar yağmaya başladı.
.....
Boston'da da kar yağıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ
FanfictionBir aile ziyareti ihanet, cinayet,adam kaçırma ve işkence dolu bir kâbusa dönüştüğünde Hoseok, aklı başında kalması için Jungkook'a güvenmek zorunda kalır. "Kalpsiz, manipülatif bir sosyopata güvenebilir misin? Normal hayatına döndükten sonra onu i...