GİRİŞ

6.3K 185 83
                                    

Şurama batan diyor şair,
Şurama batan özlem demeselerdi,
Bıçak derdim.

• Cemal Süreya •


Şarkı adı: Kaybolan yıllar

Şarkı adı: Kaybolan yıllar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli Okumalar


Başlama tarihlerinizi de alalım mııı

Odamdan çıkıp aşağıya doğru inmeye başladım. Mutfağa girince annem, akşam yemeği için özenle yemek hazırlıyordu. Taze sebzeler ve baharatlar etrafa güzel bir koku yayıyordu.

Annemin yanına gidip yanağından kocaman bir öpücük kondurdum ve ardından salona doğru hızla kaçtım. Çünkü annem, sulu sulu öpülmeyi asla sevmezdi. Bazen onu gıcık etmek için bilerek sulu sulu öperdim.

Annem, kesinlikle her zaman dediği gibi, aynen şu cümleleri söyliyecekti "Bir daha böyle yapma, sulu öpücükten hiç hoşlanmıyorum umay!"

Ben bunları düşünürken annem salonun kapısından girdi ve "Umay, kaç defa dedim sana beni sulu sulu öpme diye!" dedi. Annem, benim içimden düşündüklerimin aynısını söyleyince kendimi tutamadım ve bir anda yüksek sesle kahkaha atmaya başladım.

Annem ise bana "Niye gülüyorsun" bakışı attı. Tam o sırada kapı çalınca annem, kapıya bakmak için hızla gitti.

İçeriye Ateş abim ve babam girmişti. İkisi de öfkeli bakıyordu. Ben ve annem ise onlara anlamaz bakışlar atıyorduk.

"Noldu Kağan, neden sinirlisiniz" dedi annem.

"Birkaç aydır aradığımız, kırmızı bültende olan bir terörist vardı. Bu sabah o teröristle ilgili bir fotoğraf geldi. Fotoğrafta Umay ile sahilde çekilen bir görüntü var," dedi babam.

Hepimiz babama şokla bakarken, abim ve babam aynı sinirle bana bakmaya başladı. Annem konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"Umay, bugün arkadaşlarıyla buluşmak için dışarıya çıkmıştı" dedi annem.

"Evet ben çıktım ama arkadaşlarımla buluşmaya gittim" dedim, biraz gergin bir sesle.

"Nerede buluştun arkadaşlarınla?" dedi babam, sesi sertti.

"Bir kafede buluştuk sadece sohbet ettik" dedim, gözlerimde endişe belirmişti.

Babamın kaşları çatıldı "Bu işin şakası yok umay. O fotoğrafı nasıl çekebilirlerdi? Kimseye bir şey anlatmadın mı?"

Annem araya girdi "Belki de bir yanlış anlaşılma olmuştur umay her zaman dikkatli biridir."

Abim "Ama bu durumda dikkatli olmak yetmez umay. Nerede buluştun arkadaşlarınla" dedi yüzündeki öfke gitgide artıyordu.

O an evdeki atmosferin ne kadar gerginleştiğini hissettim ve kalbim hızla çarpmaya başladı.

Sahilde deyince bir anda Ateş abim kolumdan tutup beni kapının önüne doğru ilerletmeye başladı. Bahçe kapısının önüne gelince kolumdan bir çöpmüşüm gibi tutup attı.

"Benim kardeşim bir terörist ile anlaşma yapamaz" dedi soğuk bir şekilde Ateş abim.

Babam konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"Bundan sonra bu evde yerin yok Umay benim senin gibi bir kızım yok. Benim sadece beş tane evladım var. Senin gibi birine kızım demem ben" dedi ve herkes arkasını dönüp gitmeye başladı.

Ağlaya ağlaya taksi çağırıp havaalanına gitmek istediğimi söyledim. Havaalanına gelince telefondan ilk en yakın arkadaşımı arayıp "Bana birazcık para gönderebilir misin?" dedim. O da hemen tamam deyip hesabıma para attı.

Havalimanının girişine tekrar dönüp ATM'den para çektikten sonra içeriye tekrar girip en yakın şehire bilet aldım ve uçağın kalkmasını bekledim.

Uçak kalkana kadar terminalde beklerken gözlerim sürekli doldu geçmişi ve geleceği düşünerek. Bir yandan ailemin beni nasıl bu kadar kolay silebildiğini sorgularken diğer yandan yeni bir başlangıcın korkusuyla başa çıkmaya çalışıyordum.

Uçağa binip koltuğuma oturduğumda derin bir nefes aldım. Her şeyin ardımda kaldığını bilmek hem acı verici hem de bir parça özgürleştiriciydi. Yeni bir hayata yeni bir başlangıca doğru yola çıkıyordum.

Otelin yakınlarında bir park görünce oraya gidip oturdum ve düşünmeye başladım.

Neden bir fotoğrafa inanıp da öz kızlarına inanmadılar?

İnsan öz kızına inanmaz mıydı?

Bunları düşününce gözyaşlarım akmaya başladı. Sabaha kadar oturup ağlamıştım. Hem soğuktan hem de açlıktan artık başım dönmeye başlamıştı.

Ayağa kalktım ve karnımı doyurmak için bir market bulmaya çalıştım.

Ama daha iki adım atamadan başım dönmeye başladı ve gözlerim karardı. En son hatırladığım şey ise başımın yere sert bir şekilde çarpmasıydı.

Ve ağzımdan sadece şu kelimeler dökülmüştü:

"Anne, baba, sizi asla affetmeyeceğim."

Başımın yere çarpmasının ardından gözlerimi açtığımda, bir hastane odasındaydım. Ancak kimse yanımda değildi. Hemşirelerden birine durumu anlattım ve taburcu oldum. Yine de nereye gideceğimi bilmiyordum.

Bir iş bulmak için şehirde dolaşmaya başladım. İlk birkaç gün zor geçti. Çoğu yer iş vermek istemedi ve sokaklarda uyumak zorunda kaldım. Ancak pes etmedim. Sonunda bir kafede garson olarak iş buldum. Zorluklara rağmen hayatımı yeniden kurmaya başladım.

🦋

Selammm.

Girişi nasıl buldunuz?

Wattpade erişim engeli geldi.

Bende bu sayede bölümlerde değişiklik yapmak istedim.

Ayrıca instagrama da.

Neyse canımızı sıkmaya gerek yok.

Yeni bölümde görüşmek üzere ışığınızda hayat bulduklarım ksksksksks.

Ayy ben bu iltifatı beğendim ayol NXNXKXKXKX.

Neyse çok konuştum, yeni bölüm gelene kadar kendinize çok çok iyi bakın sizi seviyorum kocaman öpüyorum sizi.

Oy ve yorum yapmanız benim için çok değerli.

Bu arada tiktok ve instagramda hesaplarım da var orayada göz atarsınız bir ara.

Tiktok: hikaye_perilerii

İnstagram: hikaye_perilerii

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin