BÖLÜM 3

3.4K 156 43
                                    


Belkide konuşuyordur gözlerin
Ama ben gözce bilmiyorum ki;
Sessizce biliyorum
Usulca biliyorum
Masumca biliyorum...


•Cemal Süreya•

•Cemal Süreya•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"AMELİYAT"


Keyifli okumalarrr.



Sabah biraz geç uyanmıştım, bugün izin günümdü. O yüzden tüm gün evdeyim.

Telefonumdan bildirim gelince komidinin üzerinden alıp baktım. Güneş mesaj atmıştı. "Umay hazırlan, bugün şırnağı gezelim" diye kısa ve öz bir mesaj atarak. Aslında gezmeyi çok istiyordum ama bir türlü müsait olamıyordum. Hemen yataktan kalkıp lavaboya gidip ihtiyaçlarımı karşıladım.

Daha sonra mutfağa geçip kısa bir  kahvaltı yapıp odama geçtim. İlk önce kısa bir duş aldıktan sonra saçlarımı kurutup dişlerimi fırçaladım. Daha sonra odama geçip kalın giyindim. Makyaja gerek duymadım. Zaten çok güzeldim. Mavi gözlere sarı saçlara sahiptim. Kendimi övmem bittiyse çıkabilirim.

Hemen evden çıktım ve güneşin kapısını çaldım. Güneşde çıkınca birlikte arabaya bindik ve merkeze gittik. Bugün aslında hastaneye gidip Aras ve timiyle birlikte köye gidicektik ama Aras ve timi bu sabah göreve gitmiştiler.

İnşallah sapa sağlam geri dönerlerdi.

Biz biraz güneşle gezip daha sonra yemek yemek için bir cafeye gittik. Cam kenarında bir masaya geçip oturduk. Garson gelip ne istediğimizi sorunca siparişleri verip beklemeye başladık. Güneş ile ikimiz makarna söyledikten sonra siparişler gelene kadar sohbet etmeye başlamıştık.istemişti.

"Eee umay alışabildin mi buraya" dedi.

"Evet alışabildim hemen, güzel bir yer. İnsanları güzel, sakin, sessiz." dediğimde güneş gülmüştü.

"Ne sakin, ne sakin." dediğinde köydeki olay aklıma gelince bende gülmüştüm.

Yemeklerimiz gelince ikimizde bitirene kadar konuşmadık.

Yemekler bitince hesabı isteyip ödedikten sonra cafeden çıktık. Telefonum çalınca açıp kim olduğuna baktım. Hastaneden Umut bey arıyordu. Telefonu açıp kulağıma götürdüm ve konuşmaya başladım.

"Merhaba başhekimim" dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

" Merhaba umay, güneşle birlikte acil hastaneye gelmeniz gerekiyor. Bu sabah operasyona giden timden iki kişi vurulmuş. Hemen gelmeniz lazım" deyip telefonu suratıma kapattı.

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde güneşe baktığımda onun da duyduğunu farkettim. Şoku bir kenara bırakıp hemen arabaya doğru ilerlemeye başladık. Arabaya binip hastaneye doğru sürmeye başladım. Hastanenin önüne gelince askeri araçların olduğunu gördüm. Hemen hızlıca inip acile doğru koşmaya başladık.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin