yeşil çayımı yudumladım. huening, üzüm suyunu yudumladı. birbirimize pek uymuyorduk doğrusu.
aynı şeker ve baharat gibi,
şeftali ve krema gibi,
yay ve ok gibi.
ama onu seviyordum,
ve o da beni seviyordu.belki aynı hisler altında sevmiyorduk ama işe yarıyordu işte. ve bu iyiydi.
değil mi?
"beomgyu, iyi olduğuna emin misin?" kai ikinci defa sordu. elimi, eli altına aldı. parmaklarımızın konumuna ve birbirine olan yakışına baktım. kalbim hızla çarpmaya başladı. ama sen elimi kavradığında hissettiğim kalp çarpıntısından değildi bu, farklıydı.
bakışlarımı kaldırdım.
ve gördüğüm aşk dolu bakışlar, kai'nin bu masumane bakışları, bir şeyi fark etmemi sağladı.
ondan ayrılmalıydım.
ama yapamazdım, kaçmayı denemeliydim.
eğer kai'den ayrılırsam benden nefret eder. onu çok üzmüş olurum. herkes benden nefret eder ve ben, herkesin benden nefret etmesini istemiyorum.
eğer benden nefret ederlerse, kimsesiz bir hiç olurum.
belki de zaten kimsesiz bir hiçimdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soulmate 2023
Fanfictionbeni en yakın arkadaşı olarak gören en yakın arkadaşıma ithafen. ©crosszips | 25 jan