nineteen

46 11 4
                                    

herkes benim ve senin her zaman birbirimizin yalnızca 20 santimetre uzağında olduğuna dair şakalar yapar.

aynı ying ve yang gibi,

tuz ve biber gibi,

kahve ve krema gibi.

ama o geceden beri, sanki hayatımız boyu birbirine hiç uyuşmamış iki yabancı gibiydik. çünkü kendimi senden uzaklaştırmaya başlamıştım.

korkmuştum. korkmuştum çünkü sana ne zaman baksam elini tutmak, ve gözlerinin içine bakarken sana benim diyebilmek yeryüzündeki en cazip eylemmiş gibi geldi. korkmuştum çünkü ne zaman yakınında dursam tek düşünebildiğim dudaklarının tadının nasıl olabileceğiydi.

ve bu aynı zamanda can yakıcıydı da.

can yakıcıydı çünkü bizi her seferinde ikiye bölen etkenin o şekerli parfüm ve çiçekli elbise olduğunu düşündüm. can yakıcıydı çünkü benimle usanmadan konuşmayı denemeye devam ettin. can yakıcıydı çünkü biz her zaman:

ying ve yang gibi,

tuz ve biber gibi,

kahve ve krema gibi olmuştuk.

fakat artık:

su ve yağ gibi,

uyuşturucu ve alkol gibi,

mıknatısın birbirini iten
iki zıt yönü gibiydik.

ama en can yakıcı olanı ise, yokluğumda o şekerli parfüm ve çiçekli elbise ile daha çok vakit harcamaya başlamış olmandı.

bütün bildiğim seni ona kaybedeceğim ufak bir zaman diliminin kalmasıydı. bütün bildiğim bunların hepsi bir ödlek olduğum için acımasızca yaşanıyordu.

bu bana bir süredir hissetmediğim bir hissi tekrar hatırlattı,

beni bir hiçmişim gibi hissettirdi.

soulmate 2023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin