nine

37 9 3
                                    

öğle molasıydı.

öğle molası sosyalleşmek anlamına gelirdi fakat bana yemekhanede o şekerli parfüm ve çiçekli elbiseli ile vakit geçiriyor olduğunu söylediğinden beridir sosyalleşmek falan istemiyordum.

okuldan sonra onunla randevuya çıkmak yetmiyor muydu?

kafeteryaya gitmek yerine koridorlarda gezinmeye devam ettim. sen olmadan hiçbir arkadaşımızla görüşmek, konuşmak veya...

bedenim koridorlardaki dolaplardan birine sertçe itildiğinde nefesim kesildi, omuzlarımda anlık süren bir ağrı hissettiğimde ürktüm ve kang taehyun'u görmek için başımı kaldırdım.

ne kadar güçlü olduğunu her zaman unutuyorum.

"kai ağlıyor. senin yüzünden." beni bileğimden tutmadan ve hedefindeki sınıfa sürüklemeden önce tüm söyledikleri bunlardı. belli ki benden ölesiye nefret ediyor.

yutkundum.

gerçekten de oradaydı, boş sınıfın kenarına sinmiş ağlıyordu. kai... yüzünü tam göremiyordum ancak ne kadar üzgün, ne kadar hayal kırıklığına uğramış göründüğünü tahmin edebiliyordum.

ve kai ağladığında, onu durdurmak neredeyse imkansızdı. "kai..." ağzıma yakışmayan ismini fısıldadım kai, çekingen adımlarla sana ilerledim ancak bakışlarım bile senden kaçıyorken ben nasıl yamacına gelebilirdim?

"git buradan." ağzımdan çıkan harfleri duyması için kendine bile izin vermedi.

"niçin ağlıyorsun?" sordum.

"aramalarıma asla bakmadın." büyük bir bıkkınlık ile başını sakladığı yerden kaldırdı, kırgın gözlerini bana gösterme cesaretini buldu ve dışarı dışarı ağlarken karşımda resmen feryat etti.

kalbim paramparça oldu,
zihnim parçalara bölündü.

dün kai'den gelen bir aramayı kaçırmıştım.

ah, boş versene:

on cevapsız arama,
ve önceki gün de beş.

"beni birazcık olsun seviyor musun ki sanki?" cevapsız kaldığımı görünce her zamankinden çok ağladı.

"huening..." yumuşak bir ses tonuyla söyledim: şefkat dolu ve hâlâ onu önemsediğimi işaret ettiğini düşündüğüm bir ses tonuyla...

onu göğsüme çektim ve orada ağlamasına izin verdim, göz yaşları kesilmedi ancak kollarını etrafıma sardı ve ağlayabildiği kadar ağlamayı tercih etti.

birazdan söyleyeceklerim için birkaç gözyaşı saklamasını istedim.

çünkü bilmeliydi. çünkü doğruyu söylemeliydim.

"hyuka, sana yalan söyledim."

soulmate 2023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin