twenty five

33 5 2
                                    

"y-yapma." sızlandın, muhtemelen kolundan yakalayarak seni durdurduğum içindi. nihayet bana döndün ve benimle yüzleştin, bunu en azından şimdilik yapmaktan çekindiğini biliyorum.

parlak irislerinde görmeyi sevmediğim o şişman, çirkin ve çirkin göz yaşları vardı. yuvalarından ayrılmak için yalvarıyorlar gibi görünüyorlardı, onları nasıl güçlükle tuttuğunu anlayabiliyordum. ve merak ediyordum,

benim yüzümden mi ağlıyordun?

"benimle konuşman gerek." kendimden emin bir şekilde söyledim.

"hayır, yok." hıçkırıklarını tutamadın.

kalbimin çarpmasına engel olmaya çalıştım, çünkü bunu duymak canımı yakmıştı. sanki biri kalbimi dürtmüş gibi hissetmiştim, bir iğneyle.

"evet, var."

"hayır, yok."

"evet, var."

"evet, var."

"hayır, yok-" duraksadım. bana parlak yaşlar arasından gülümsedin. birazcık olsa bile, ufacık bir gülümseme oradaydı, sen tekrar kaşlarını çatana kadar. sanki kendini gülümsemekten alıkoymak için zorluyormuşsun gibi...

kalbimi yakalamaktan kaçındım. çünkü bu canımı çok yaktı, sanki biri bir iğneyle onu dürtmüş gibi.

"bana güveniyor musun?" diye sordum. kolunu kavrayan parmaklarıma bakmak için önce başını usulca aşağı eğdin, benim de gözlerim o noktaya kadar seni takip etti. parmaklarımı gevşettim, onları teninde gezdirerek yavaşça aşağı indirdim ve parmak uçlarım, parmaklarına dokundu.

elini tuttum. yanakların kızardı, benimkiler de bir o kadar ısındı.

"hayır." nihayet dudakların, vereceğin cevaba karar verdi. kalakaldım. "a-ama... yine de seninle geleceğim, eğer merak ettiğin şey buysa..."

bu nedenle okuldan kaçtım.
öğle molasıydı, öğrencilerin ve görevli öğretmenlerin gevşek davrandığı zaman dilimiydi. ve kalan iki dersimiz vardı, ancak önemi yoktu.

çünkü seninleydim.

soulmate 2023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin