62(94/150 Bölüm)

95 8 0
                                    

~°•Mrs.Riddle•°~

"Öğrenmek tuhaf bir olay: Ne kadar derinlere gidersem, var olduğunu bile bilmediğim şeylerle karşılaşıyorum„

"İnsanlar büyük uzaklıkları aşamazlar, ama fikirler aşabilir„

~°•Lily Riddle•°~

Hayatta yaptığımız hataların bedelini genelde gelecekte öderiz. Bunların çoğu zaman telafisi bulunurken bazı hatalar vardır ki onların telafisi yoktur. İmkansızdır...

James Potter'da o hatalardan birini yapmıştı. Annem ne kadar onu affettiğini söylese bile derinliklerde hala ona kırgınlık duyuyordu.

Victoria Riddle... Asıl, güzel, güçlü ve baştan aşağı Asaliyetti. Şimdiye kadar ne zorlukların üstesinden gelmiş ama hala dimdik Durmuştu.

Hep onun gibi olmak isterdim ama biliyordum ki istesemde onun gibi olamazdım onun yaşadıklarını yaşayamazdım o yaşadıkları zorluklar yüzünden bu makama gelmişti ama bense onu sayesinde hiçbir zorluk çekmemiştim.

Bana en güzel çocukluğu yaşatmış ve hayatımın en güzel anılarını armağan etmişti. Asla beni incitmemişti her zaman bana karşı hep nazik davranırdı.

Ve çoğu zaman ona benzediğimi söylerdi. Ondan armağan kalan siyah~beyaz saçlarım ve yeşil gözlerimi hep kendisine benzetirdi.

Ne yaparsam yapayım arkamda olup beni korumuştu.
Kıskançlıktan işlediğim tüm cinayetleri o saklamıştı.

O benim annemdi Victoria Riddle... Uzun Siyah~Beyaz saçları yeşil gözleri ve yüzüne düşen kahkül onu dahada asil yapıyordu.

Ona özendiğimi bilirdi. Ve bana hep "Bana benzemek için ekstra bir çaba göstermene gerek yok, sen zaten bana yeterince benziyorsun tatlım..."

Derdi. Ona güveniyordum. Gerçektende ona benziyormuydum. Belkide gerçekten abartıyordum.

Aynanın karşısına geçtiğimde durum tamamen farklı oluyordu ben orada sadece kendimi görüyordum.

Hayatımda Asla ailem dışında kimseye samimiyet göstermemiştim.

Bir kişi dışında.... James Sirius Potter...

Buzdan kalbimi eritmeyi başarmış ve onu sahiplenmiş tek kişiydi. Onun yüzünden bir çok hata yapmıştım.
Kıskançlıktan elimi kana bulamıştım. Çünkü o benimdi... Ne olursa olsun benim...

Fakat son zamanlarda beni incitmişti. Sonrasında ne kadar özür dilerse bile ona kırgındım ta ki o güne kadar.

Bulunduğumuz mekanın arka tarafında büyük bir kayalık vardı ve ben onu gece oraya giderken görmüştüm. İster istemez takip etmeye başladım. Ve en sonunda duymak istemeyeceğim şeyler duymaya başladım.

"Gerçekten buna değer miydi? Değer miydi SÖYLESENE!"

Diye bağırıyordu.

"Onu seviyordum tamammı! O sonsuza kadar benimdi! Ama şimdi onu sonsuza kadar kaybettim.... SENİN YÜZÜNDEN! HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN!!"diyerek hıçkırarak ağlamaya başladı. Kimle konuşuyordu ki.

En sonunda bir silüet daha farkettim. Ve o kişi konuşmaya başladı.

"Ağlama... Onu korumalıydık ama değil mi?"

"Beni tehdit ettin eğer suçu Lily'e atmazsan onu öldürürüm dedin!"

"Ve sende kandın öyle mi? Ne kadarda aptalsın! Lily Riddle'ı öldürmek mümkün mü sence? 13 yaşında olmasına rağmen yaşından büyük işlere bulaşmış ama her seferinde kurtulmayı başarmış birisi. Yetişkin birisinin yapmaya korktuğu bir çok görevi başarmış birini sence öldürmek mümkün mü?"

Sustu ve o kişi ardından konuşmaya devam etti.

"Ayrıca Lily Riddle ölseydi, Tom Riddle ve Victoria Riddle beni yaşatmazdı!"

"Peki amacın neydi?"

"Sadece aklanmak..."

"Herşeyi Lily'e anlatacağım..."

"Anlatacak olursan seni öldürürüm!"

"Umrumda bile değil!"

"Eğer Ona Herşeyi Anlatırsan-"

"Mesela ne yaparsın?"dediğimde ikiside şaşkınlıkla bana baktılar.

"Ayrıca Haklısın beni öldüremezsin, Alora Weasley..."

İ𝗸𝗶𝘇 𝗣𝗼𝘁𝘁𝗲𝗿'𝗹𝗮𝗿ᴶᴬᴹᴱˢ ˢᴵᴿᴵᵁˢ ᴾᴼᵀᵀᴱᴿ(Üçüncü Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin