Başlangıç tarihini atabilir misiniz?
Kadın karakterimiz bir Savcı
Erkek karakterimiz bir Kıdemli Yüzbaşı
Güzel bir hikaye olacak hissediyorummm.
Hadi başlayalım!
#####
Asena Bige Yıldırım
Dar geliyordu artık bana İstanbul. Peşimde bir sürü adam vardı. Beni öldürmek için fırsat kollayan birçok suçlu ya da suçlunun yakını. Savcı olmak zordu ama bir o kadar da güzeldi. Hayrandım mesleğime. Çok büyük bir istekle yapıyordum.
İşimi doğru ve dürüstlük ile yaptığım için aldığım onlarca tehdidi görmezden geliyordum. Ama manevi babam yani Albay Tuğrul Yıldırım buna izin vermiyordu. Buradaki tehlikelerden beni korumak için yanına almak istiyordu. Onunla çoğu kez bu konuda konuşmuştuk. Ben her seferinde böyle bir şeye gerek olmadığını söylesem de o kabul etmiyordu. Sanırım haklıydı da. Ayrıca onların orada bir savcıya ihtiyaç varmış ortak çalışabilmek için. Bende hem İstanbul'daki bu baskıdan az da olsa kurtulmak için hem de oradaki görevi yerine getirmek için Şırnak'a gidiyordum.
E tabi bir de babamı görmek için:)
Bavulumu tam olarak hazırlamıştım. Hiçbir şey eksik olmamalıydı. Özellikle makyaj malzemelerim...
Hassas noktamdı onlar. Bavulumdaki eşyalarımı son kez kontrol ettikten sonra artık hazırdım. Odamdaki boy aynasının önünde son bir kere kendimi kontrol edip iyi olduğuma karar verdikten sonra bavulu da alıp çıktım odadan. Evdeki kapatılması gereken şeyleri de kapatıp aşağı indim. Arabama eşyalarımı yerleştirdikten sonra sürücü koltuğunda yerimi aldım. Yolculuk başlıyordu...Umarım her şey iyi olurdu.
Umarım bu değişiklik bende yeni bir başlangıç olurdu.
#####
Arabayla havalimanına geldikten sonra arabayı Şırnak'a gönderilmesi için babamın ayarladığı adamlara verdim. Uçak yolculuğum ise kitap okuyarak geçmişti. Çok uykum yoktu. Yolculuktan önce uykumu almıştım. Şimdi ise babamı bekliyordum.
Bir süre bekledikten sonra havalimanının önüne siyah bir araç durdu. Bu babamın arabası değildi. Başka birisi gelmişti. Kim olduğunu çok önemsemeyip önüme döndüm. Babam birazdan gelirdi.
Arabadan bir adam çıktı. Ama nasıl bir adam...
Uzun boylu, kaslı ve aşırı yakışıklı bir beyefendi arabadan inip bana doğru gelmeye başladı. Ben ise ona 'hayırdır' bakışları atmakla meşguldüm. O bunu umursamayarak tam önüme kadar gelmişti."Asena Hanım siz misiniz? " Diye sordu adam. Ben ise bu soruyu beklemediğim için ona şaşkın bakışlar atıyordum. Sorgular biçimde onu inceledim. Yüzünde en ufak bir mimik belirtisi bile yoktu. Duygusuz bir yüz ifadesi vardı.
"Siz kimsiniz? " Diye cevapladım onu. Güvenilir biri olduğundan emin değildim. " Beni babanız gönderdi. " Babam bana böyle bir şey söylememişti. Eğer böyle bir durum olsaydı bana haber verirdi.
"Babam bana böyle bir durumdan bahsetmedi. Eğer olsaydı haber verirdi. " Adamın duygusuz ifadesi yerini yavaş yavaş sinir ve öfke kaplıyordu. "Babanız benim komutanım. Acil bir işi çıktığı için beni görevlendirdi. Şimdi zorluk çıkarmayın ve şu arabaya binin."
Sonlara doğru yükselen sesi ile resmen sinirden patlayacak gibiydi. Ona karşı çıkmam hoşuna gitmemişti. Ama ona bir kanıt olmadan inanamazdım.
"Asker kimliğinizi göremedim. Kusura bakmayın sizinle gelemem." Adam bıkkınca bir nefes verdi. Burada benimle uğraşmaktan hoşnut değildi. Ama bu da benim umrumda değildi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabuk Bağlamış Yaralar
ChickLitKüçükken çok yara almıştım. Hem de en yakınlarımdan. Çok küçük yaşta tatmıştım sevgisizliği, acıyı. Çok üzülmüştüm. Çok üzmüşlerdi. Ama artık bana acı veren o yaralar kabuk bağlamıştı. Ya da ben öyle sanıyordum. Asena Bige Yıldırım & Karan Efe Asil...