Arkadaşlar önce rahatsız olduğum bir şeyi söylemek istiyorum.
Bu zamana kadar yüklediğim bölümlerde oy oranı ile okunma sayısı arasında dağlar kadar fark var.
Eğer bölümlerin gelmesini istiyorsanız yapmanız gereken tek şey yıldıza tıklamak.
Sizden ricam yıldıza tıkladıktan sonra okumaya başlar mısınız?
#####
Asena Bige Yıldırım
Karan benim kafamı karıştırıyordu. Hem de çoğunlukla.
Bana destek oluyor, sarılıyor, derdime ortak olmak istiyordu.
İşin garip tarafı da benim ona karşı içimde derin bir güven duygusu beslememdi. Çünkü herkese karşı bu kadar çabuk güven besleyen birisi değildim. Ama konu o olunca işler değişiyordu.
Babam yanımda yokken o varmış gibi hissediyordum.
Bu kadar kısa sürede birine güvenmem beni korkutuyordu.
Onun da bana aynı şeyleri yaşatmasından korkuyordum. Yine ortada bırakılıp terkedilmekten korkuyordum.
Aslında bu korkularımda haklıydım. Çünkü öz babam bile pislik biriyken bu kadar kısa sürede tanıdığım birinin bana böyle şefkatli yaklaşımı beni şaşırtıyordu.
Beni annem babam sevmemiş, el oğlu neden sevsin?
Onun yanındayken tüm gardımı düşürüyordum. Onun yanında ağlayıp onun yanında gülüyordum. Başka kimseye gösteremediğim gözyaşlarıma tanık oluyordu.
O benim hayatımda yer edinmeye başlıyordu.
Belki de çoktan edinmişti.
Doğruydu, belki de çoktan hem kalbimde hem de aklımda yer edinmişti. Peki o da benim gibi mi düşünüyordu? Onu yakın gördüğüm kadar o da beni yakın mı görüyordu?
İşin içinden çıkamadığım asıl soru buydu aslında. O da beni böyle düşünüyor muydu?
Kafamın içerisinde dolanan düşünceleri bir kenara bırakıp odamdaki camı biraz araladım. Şu anda ikimizde evdeydik. Karan birkaç belge üzerine çalışacağını söyleyip odasına çekilmişti. Bugün yeterince yorulmuştu. Elimize Devran ile ilgili geçen yeni bilgileri denetleyip incelemiştik. Devran bugünlerde yeni bir destek daha sağlamıştı örgüte. Silah kaçakçılığı yapıyordu. Bizde aramızda bulunan yakınlık sayesinde ondan biraz bilgi alışverişi yapıyorduk.
Uykum yoktu, Karan'ın yanına uğramak istiyordum. Belki ona bir kahve yapıp yanına gidebilirdim.
Bu düşünce ile beraber hem inip mutfakta kahve yaptım. Onunla ilgili çoğu şey aklımdaydı. Kahveyi nasıl içtiği, en sevdiği yemeği, en sevdiği rengi ve daha nicesini öğrenmiştim.
Yaptığım kahveyi tepsiye koyup yukarı, onun odasına çıktım. Kapıyı tuklattığımda Karan'ın o tok sesi duyuldu. "Gel."
Kapıyı açtığımda masada olan gözleri gözlerimle buluştu. Ve bana çok değerli bir gülümseme sundu. Daha fazla kapıda dikilmemek için yanına gittim. Oradaki sandalyelerden birine oturdum. Gözleri yüzümü inceliyor, iyi olup olmadığımı kontrol ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabuk Bağlamış Yaralar
ChickLitKüçükken çok yara almıştım. Hem de en yakınlarımdan. Çok küçük yaşta tatmıştım sevgisizliği, acıyı. Çok üzülmüştüm. Çok üzmüşlerdi. Ama artık bana acı veren o yaralar kabuk bağlamıştı. Ya da ben öyle sanıyordum. Asena Bige Yıldırım & Karan Efe Asil...