Kabuk Bağlamış Yaralar

Tanıdık Olan Bir Yabancı Ve İhanet.

Bölüm geldiiii

Evet belki de hikayede en duygu dolu ve karışık bölüm olabilir.

Beni Hatırladın Mı? - Cem Adrian, Birsen Tezer.
Bunca Yıl- Dedüblüman, Can Kazaz.
Ben seni çok sevdim- Cem Adrian

Buna benzer şarkılar dinleyebilirsiniz.

#####

Asena Bige Yıldırım

Tek yaptığım başımı iki yana sallayıp reddetmekti. Olamazdı, bana bunu yapmazlardı. Herkes yapardı ama babam yapmazdı. Beni yılmaz itinin önüne atmazdı değil mi?

"Saçmalıyorsun." Dedim inkar eden bir sesle.

Yılmaz ağrıyan yüzüne rağmen kahkaha attı. Yüzümü buruşturdum. Onun oyununa gelmeyecektim. Babama kendimden bile güveniyordum. O bana bunu yapmazdı.

"Ne safsın ama. Hiç beklemezdin değil mi? Ne dedi yüzbaşı sana? Nasıl kırdı kalbini? " Dediğinde sözleri aklımdan geçti.

Seni annen baban çöp gibi bırakmış, seni kim sevsin!

Sen sevilecek biri olduğunu falan mı düşündün!

Bunlar bir oyun muydu? Sırf canımı yakabilmek için mi söylemişti tüm bunları?

Göremeyeceğimi bilsem de başımı kaldırıp siyah cama baktım. Sanki onlarla bakışıyordum. Hissediyordum, gözleri ile gözlerim buluşmuştu. Büyük bir belirsizlik içinde ona bakıyordum. Aslında gözlerimle tüm bu söylediklerinin yalan olmasını diliyordum. Niye kimse bunu susturmuyordu?

"Ben istediğim için söyledi onları. Tehdit ettiğim için. Baban da vardı işin içinde. Onun da bu oyundan haberi vardı. İkisi beraber seni kandırdılar. "

Fiziken yere çökmesem de bedenimin kendini bıraktığını hissetmiştim. Sanki her cümlede ruhum çekilmişti. Gözlerim dolu dolu başımı iki yana salladım. Pür dikkat buraya baktıklarından emindim. Bu aslında yüzümdeki hayal kırıklığının parçalarıydı. Ben daha önce böyle bir hayal kırıklığına uğradğımı hatırlamıyordum. Ben daha önce hiç böyle ihanet edilmiş gibi hissetmemiştim.

Babam ve Yüzbaşı bir olup bana oyun oynamışlardı. En sonunda bu piç de karşımda dalgasını geçiyordu. Buna izin veremezdim. Ben Cumhuriyet Savcısıydım. Böyle bir şerefsizi böyle bırakamazdım.

İçimdeki tüm nefret ile onun saçından tutup duvara yapıştırdım. Acı bir inilti dudaklarından döküldü. Art arda yüzüne yumruklar indirsem de içim soğmuyordu. Elim hep kan olmuştu.

Piç herif ise son sözlerini söylemeye devam ediyordu.

"Dur daha son haberini duymadın. " Dedi. İçimdeki öfke daha da arttı.

"Daha ne söyleyeceksin piç! Hayatımı alt üst ettin zaten. Ama artık karşında o küçük kız yok! Sen benim karşımda son nefesini vereceksin bende seni izleyeceğim! Yıllar önce bana izlettiğin gibi. " Diye bağırdıktan sonra kafasını duvara daha çok sürttüm. Kan damlaları artık duvardan akıyordu.

"Ah, Bige sen hala gerçekleri bilmiyorsun. " Dedi.

"Ne gerçeği lan ne gerçeği! "

Kan kusarken ağzından çıkan kelimeler boğuklaşıyordu, gerçekten iğrenç gözüküyordu. Ama sanki hala söyleyeceği sözü bitmemiş gibi konuşmaya çalışıyordu.