Akşam Yemeği

354 21 20
                                    

Yıldıza basmayı unutmayın.

Çok beğendiğim bir sözü buraya bırakıyorum.

"Ben onun gülüşüne öldüm, o benim ölüşüme güldü. Farklıydık işte. "

#####

Asena Bige Yıldırım

Ruhlar ve bedenler farklı çalışıyordu. Kalp ve akıl gibi. Ruhuma iyi gelen bu dans bedenimde hiç iyi bir etki bırakmamıştı. Karnım feci şekilde ağrımaya başlamıştı. Bu sanırım biraz da stresten dolayı böyle olmuştu.

Devran bize odaklanmış pür dikkat bakıyordu. Bize böyle dikkatli bakmamasının sebebi daha önce bizi bu ortamda hiç görmemiş olmasındandı.

Kendi masamıza doğru ilerlemeye başladık. Devran ise bakışlarını üzerimizden çekmiyordu. Biz kendi masamıza gittiğimizde o da bizim yanımıza doğru gelmeye başladı. Av, avcıya yaklaşıyordu. Birkaç adımdan sonra yanımıza ulaştı.

"Merhaba, sizi daha önce hiç görmedim. Kimsiniz? "

İkimizde samimi olmayan o sahte gülümsemeyi yüzümüze takındık. Bu sınırlar içinde rol yapmalıydık. Rolünü iyi oynayan kazanırdı.

Karan onun bize uzattığı eli  tuttu. "Ben Kıvanç Karaçay, Karaçay Holding'in ortaklarından biriyim." Eli belimde gezindikten sonra beni kendine çekti. "Bu güzel hanımefendi de benim eşim. Melisa Karaçay. Şirketin hissedarlarından biri.."

Devran memnuniyet ile gülümsedi. "Çok güzel bir evliliğiniz var gibi görünüyor, birbirinizi çok seviyor olmalısınız." Ses tonundan bu soruyu çokta merak etmediği bariz şekilde anlaşılıyordu. Ama bunu umursamayarak söze girdim.

"Birbirimize aşığız, çok mutlu giden bir evliliğimiz var." Karan'a bakarak söylediğim sözler üzerine Devran onayladığını belirtir şekilde başını salladı. Karan ise pür dikkat bana ve Devran'a odaklanmıştı.

"Sizin gibi birbirini çok seven çiftleri gördükçe benim de evlenesim geliyor ama sonra bekarlığın daha iyi olduğunu düşünüp vazgeçiyorum."

"Her evlilik iyi değil ama Melisayla evli olmak paha biçilemez bir duygu. O yüzden benim için önemli olan şey onunla evli olmak, başkasıyla değil." Sihirli bir etkiymiş gibi kalbime değinen sözler, sanırım Devran'a aşkımızı göstermek için yeterli olmuştu. Anladım manasında başını salladı.

"Sizinle bir akşam yemeği yemeyi isterim, eğer sizin için de uygunsa akşam yemeği ayarlayalım. Sizi tanımak istiyorum." Bu cümlenin gerçeği aslında sizi araştırmak istiyorum olacaktı. Çünkü şu anda herkese yaptığı gibi bizi de şüpheyle karşılıyor, anlamı derin sorular soruyordu. Kesinlikle bu akşamın ardından bizim hakkımızda elde edebileceği tüm verileri toplayıp değerlendirecekti. Ama öğreneceği şeylerin elbet bir sınırı vardı. Biz ne kadar gösterirsek o kadarını bilecekti.

"Bizim için de iyi olur, sizi tanımak isteriz. " Cevabını verdikten sonra Devran ile beraber yarın akşam yemeği yemek üzere sözleştik. O da yanımızdan ayrılıp kendi masasına yeniden döndü. Biz de kendi halimize döndük. Onunla konuştuktan hemen sonra buradan ayrılsaydık dikkat çekerdi, o yüzden de biraz daha burada bulunma kararı aldık. Arada sırada da timle iletişime geçiyorduk.

O sırada beklemediğim bir anda Karan yeniden elini belime attı, beni kendine yaklaştırdı. Dudaklarını kulağıma değdirdi, ve fısıldadı. "Bize doğru bakıyorlar dikkat çekmesin diye yaptım. " Zoraki bir şekilde gülümsedim. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde bize bakan birine rastlayamadım, ama sustum belki ben gözden kaçırmışımdır diye.

Kabuk Bağlamış YaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin