12

512 32 22
                                    

Mert'le konuştuğum gün , kızı sınıftan gönderme konusunu askıya almıştım.

Çünkü halletmem gereken daha önemli bir kaç işim çıkmıştı.

Bu işlerimi hallederken,  sadece derslere girip çıkıp , tekrar parçalar için ,müzik stüdyosuna uğramak zorunda kalıyordum.

Üç gün boyunca Mert'i belli aralıklarla görsem de fırsatım olmadığı için sadece ufak gülümsemeler bırakıp , derslere girip çıkmıştım.

En sonunda parça konusunda ki sıkıntılar çözüldüğünde , rahat bir nefes alabilmiştim.

Geriye o kızı gönderip,  Mert'i çileden çıkartmak kalıyordu.

Her zaman ki gibi hazırlanıp okula gittiğimde , otoparkta beni bir sürpriz bekliyordu.

Beklediğim fırsat ayağıma gelmişti.

O planladığım şey için çok beklememe gerek kalmamıştı.

Otoparkın köşesinde ,Mert ve karısı gülüşüp dururlarken,  içimde harlanan kıskançlık hissini , geri plana atmaya çalıştım.

Mert beni , bana sırtı dönük olduğu için fark etmemişti.

Bu fırsatı kaçırmak istemeyerek hızla yanlarına gittim.

" merhaba." Dediğim anda Mert'in yüzünde oluşan şaşkınlık , günlerdir üzerimde oluşan bütün yorgunluğumu almıştı.

Mert'in şaşkınlığı sürerken karısı bana dönüp

" merhaba." Dedi gülümseyerek.

" ah böyle pat diye geldim yanınıza kusura bakmayın. Mert'i görünce bir selam vermek istemiştim."

" Hayır ne kusura . Siz Akın bey olmalısınız değil mi? Bende sizinle tanışmak istiyordum. Ne güzel denk geldi."

" Evet ben Akın Soygazi." Deyip elimi uzattım.

Oda kibarca elimi tutup bende

" Zuhal Demir , tanıştığıma çok memnun oldum. Çıkardığınız iki parçayıda çok severek dinledim ve dinliyorum." Dedi hayran bakışlarını üstümde hissederken, kibarca gülümsedim.

Mert hala put gibi durmuş , yanımızda dikiliyordu.

" Zuhal hanım içeri gelmiyor musunuz? Bir kahve içerdik."  Dedim yine bütün kibarlığımla.

" ah ." Deyip hızlıca kolunda ki saatte baktı.

" Aslında fazla vaktim yok . Mert'in arabası bozuldu , bende onu bırakmıştım. Kahve içersem işe geç kalırım."

" Anlıyorum. Başka zaman diyelim o zaman. İyi günler." Diyerek tam arkamı dönmüş gidiyordum ki

" ah Akın bey. "

" buyrun." Diyerek kafamı çevirdim.

" Sanırım Mert'le okuldan da tanışıyormuşsunuz.  Sizi evimiz de ağırlamak çok isteriz." Dedi yine gülerek sonra da ekledi.

" böyle çok ayak üstü oldu ama sizi bulmuşken kaçırmak istemedim. " Dediği anda içimden zafer çığlıkları atıyordum.

" zahmet vermek istemem."

" Hayır ne zahmeti . Lütfen çok isteriz değil mi Mert." Dediğinde

Mert donuk ifadesiyle bana bakmaya devam ediyordu.

En sonunda " ya evet çok isteriz." Diyebildi sadece.

" ah Pekala o zaman. Bende çok isterim." Dediğimde Zuhal otuz iki diş gülümsemeye devam ediyordu.

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin