16

474 28 22
                                    

Sofraya oturduğumda bana sinirli gözlerle bakan Mert'i görmem gülümsememe sebep olmuştu.

Hem bana karşı gelemiyor ,hem de beni suçluyordu.

Ben Zuhal'le sohbet ederken , gözlerini dikmiş bir şekilde  beni izlemeye devam ettiği için , rahatsızca kıpırdandım.

Dikkatini dağıtmak için

" Mert arkadaşların ne yapıyor ?" Diye sordum.

Zuhal hemen atılıp

" aaa doğru sen Mert'in arkadaşlarını da tanıyorsundur." Diye konuştu.

" Evet tanıyorum." Dedim gülümseyerek.

Mert sadece
" iyiler. " Demekle yetindi.

Zuhal yine araya girip durumu toparlamaya çalışarak

" hepsi iyiler Mert 'in de dediği gibi iş güç uğraşıyor hepsi. Arada bir görüşebiliyoruz biz de çok fırsatımız olmuyor."

" e tabi hayat telaşı ." Dedim sakince

" Evet bir gün denk getiririz seni . Özlemişsindir sende. Gerçi ben söylerim zaten senin geldiğini."  Dediği anda

Mert

" Zuhal kendi görüşmek isterse görüşür bize ne değil mi? Kendi ulaşır bizim kimseyee bir şey söylememize gerek yok." Dedi...
Sesinde , itiraza yer yok gibi bir ifade vardı.

" doğru tabi." Dedi Zuhal sessizce.

Bozulduğunu anlayabiliyordum. İçten içe bu haliyle mutlu oldum.

Benim yüzümden tartışıyor olmaları inanılmaz bir haz yaşatmıştı bana.

" neyse ben burayı toplayayım. Siz de lütfen oturun bir çay içeriz şimdi." Dediğinde

Ben de kalkıp sofrayı toplamasına yardım ettim.

Mert ise direk koltuğa geçip oturmuştu.

Zuhal oturmamı söylese de , dediğini yapmayıp yardım etmeye devam ettim.

En son beni zorla içeri gönderdiğin de bu sefer  itiraz etmeden söylediğini yapıp Mert 'in tam yanına oturdum.

Yanına oturur oturmaz

" geç diğer tarafa." Diye söylendi.

" çok özledim Mert." Dedim. Biraz daha yanına sokularak.

" Akın kendine gel Zuhal içeride."

" içeride olmasa ?" Dediğimde birden ayağa kalkıp yanımda ki tekli koltuğa geçti.

" sen ne yaptığının bizi ne duruma sokmaya çalıştığının farkında değilsin."

" yooo ben her şeyin farkındayım. Seni istiyorum gerisi de umurumda değil." Dedim sesimi kısk tutarak

" sessiz ol." Dedi Eğilip eliyle ağzımı kapatmaya çalışarak.

" tamam sessiz olurum ama bir şartım var."

" neymiş Allah ın cezası." Dedi bıkkın bir sesle

" Bana geleceksin ve baş başa kalıp her şeyi konuşacağız."

" saçmalama hiç bir yere gelmiyorum." Dediğinde içeri Zuhal gelip

" çaylar olana kadar Türk kahvesi yapacağım . Nasıl olsun ?" Dedi.

O sırada Mert

" bol şekerli içer o." Diye atladı.

Ben birden hatırladığı şeyle daha çok gülümseyip

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin