13

531 32 16
                                    

Tam üç gündür benden kaçan Mert'in halleriyle , uğraşıp duruyordum.

Konuşma çabalarımı geri çevirmeye çalışmasına alıştıktım, ama benimle yan yana gelmemek için ayrı bir çaba içinde olması , hem gülmeme hemde sinirlenmeme sebep oluyordu.

En sonunda dayanamayıp , odasında onu yakalamaya karar verdim.

İkimizin de boş bir zamanını kollayıp ,odasında olduğundan emin olduğum vakit kapısını tıklattım.

Bir saniye sonra

" gel ." Komutuyla birlikte içeri girmemle ,anında suratının değişen ifadesini görmem bir olmuştu.

Şaşkın ifadesini hızlıca silip

" ne işin var burada ." Diye mırıldanddı.

" seni görmeye geldim." Dedim koltuğa yerleşirken.

" çık dışarı."

" daha yeni geldim."

"Akın oyun oynamayı bırak ve dışarı çık."

" biraz burada oturacağım galiba." Dediğimde elleriyle alnını oyalayıp

" Pekala ben çıkarım." Ozaman Diyerek ayağa kalktı.

Onun bu hamlesiyle birlikte bende hızlıca ayağa kalkıp , kendimi kapının önüne attım.

" dur konuşalım Mert." Dedim eliyle üstüme gelen bedenini tutarak.

" çekil önümden." Dedi yine o sert ifadesiyle.

" önce konuşalım , Sonra ben gideceğim tamam mı?"

" seninle konuşacak bir şey yok." Diyerek beni eliyle yana doğru ittirdi.

İttirmesiyle biraz sarsılsamda,  tekrar hızlıca eski yerimi alıp

" konuşmadan buradan çekilmem." Diyebildim.

" siktirtme belanı. Elimde kalacaksın çekil." Dedi yine o kızgın ifadesiyle , bana bakarak.

"Belamı değil beni sikmeni istiyorum ben aslında." Dediğimde

Elleriyle çenemi tutup , kafamı kapıya çarptı.

" akıllanmayacak  mısın ulan sen. " Dedi.

Çenemde ki eli canımı yakıyor ve ağzımdan kelimelerin çıkmasını engelliyordu.

Tekrar kafamı kapıya bir kez daha vurduğunda derince inledim. Ellerim istemsizce kafamı bulunca , çenemde ki elini gevşetip, boynuma doğru indirdi.

Hafifçe okşayıp

" seni öldürürüm." Diyerek boğazımı sıkmaya başladı.

" yavaş canımı acıtıyorsun ." Dedim sesimi çıkartmaya çalışarak.

Bu söylediğim şeyle birlikte  ,Dudaklarının hafifçe yukarı kıvrılmasını izledim.

" öyle mi yapıyor muşum." Diyerek boğazımda ki elini daha da  sıkılaştırdı.

" M-ee-ee-rt." Diyerek hLa konuşmaya çabaladığımda , nefes almam daha da zorlaşmıştı.

Elleriyle boğazımı son kez iyice sıkıp , sırtımı kapıya hızlıca ittirdi.

Sonra kendini geri çekip yanımdan uzaklaştı.

Elinin boğazımı rahat bırakmasıyla,  derince nefes alıp öksürmeye başladım.

Sanki nefesim yetmiyormuş gibi tekrar tekrar nefes aldım.

Ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum ama , beynim yerine geldiğinde , Mert masasına yaslanmış şekilde beni izliyordu.

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin