14

440 30 24
                                    

Ayna karşısında yarının cumartesi olduğunu düşünüp gülümsedim.

Kendime son bir kez daha bakıp,  iyi göründüğüme kanaat getirdikten sonra evden çıkıp okula gittim.

Derse girmeden önce , odamda ki eşyalarımı düzenlerken , kapının tıklatılmadan açılmasıyla irkildim.

Tam söylenmeye başlayacaktım ki Mert'in içeriye girmesiyle sessiz kaldım.

" konuşmamız lazım." Dediğinde hala ayakta dikilmiş bana bakıyordu.

" öyle mi? Buyur otur konuşalım." Dedim karşımda ki tekli koltuğu işaret ederken.

Şaşırtıcı bir şekilde dediğimi yapıp , koltuğa yerleşti.

" seni dinliyorum ." Dedim tekrar konuşarak.

Ellerini bacaklarına koyup derince bir nefes aldı

" yarın gerçekten gelecek misin ? " Dediğinde , gülümsemeden edemedim.

Derdinin bu olduğunu tahmin etmek zor değildi. Ama yine de ağzından duymak , sıkıştığını görmek ayrıca hoşuma gidiyordu.

" Evet geleceğim." Dedim sakince.

" Neden geliyorsun?" Dedi elleriyle yüzünü sıvazlarken,  sakin kalmaya çalıştığını anlamak zor değildi. Ne kadar daha başarılı olabilecekti birazdan görebilecektim.

" Eşin beni davet etmiş o kadar . Davete icabet etmemek çok ayıp olur." Dedim onu izlemeye devam ederken.

" gelme."

" Neden?"

" Bu doğru değil anlamıyor musun ?"

" nesi yanlış?"

" Karımın seninle konuşmasını istemiyorum."

" Bunu bana değil eşine söylemen gerek çünkü benlik bir sorun yok."

" ona nasıl söyleyebilirim.  Gelme işte."

" orası beni ilgilendirmez Mert.  Yarın akşam sizdeyim.  Yada sen belki karına benim eski sevgilim olduğunu söyler ve yemeği iptal ettirirsin. "

Geldiğinden beri gözlerini ilk defa bana çevirip

" sikik orospu çocuğu ." Diye söylendi.

" başka bir şey var mıydı Mert? Derse gireceğim." Diyerek ayağa kalktım.

Kapının önüne geldiğim sırada, arkamdan gelip kapının kulpunu benimle birlikte tutup açmamı engelledi.

Arkamda duran bedenini ve nefesini hissetmek anlık olarak beni affallatsada , ona dönmeyerek konuşmaya devam ettim.

" Bir şey mi var Mert." Dedim derince nefesimi içime çekerek , kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

O ise bir iki adım daha atıp , beni kapıyla arasına sıkıştırdı.

Bütün vücudu benimle temas halindeyken,  düşünme yetimi bırakmak üzereydim.

Tek elini kapıya yaslayıp kulağıma doğru nefesini verdiğinde, istemsizce kendimi bedenine doğru ittirdim.

Ağzımdan çıkan ufak tınıya engel olamamıştım.

" hala aynı parfüm mü? " Dedi her şeyden alakasız bir şekilde

Kalçamda hissettiğim baskıyla gözlerimi kapattım ve

" Evet." Diyebildim sadece.

Dudaklarını bir kez daha , kulağımın üstünde gezdirdi. Bu Hafif temas ile kendimden geçip ,boynuma yavaşca geriye doğru yatırdım. Açılan tenimde ,Tam iyileşmeyen  morluklara elini getirip okşadı.

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin