21

503 30 26
                                    

Kalbimin ağrıdığına hayatım boyunca çok az şahit olmuştum. İlki çocukken çok sevdiğim köpeğimi kaybettiğim zamandı. Diğeri ise Mert'i terk edişimdi. Bu iki duygu beni derinden etkilesede hayatıma bir şekilde kaldığım yerden hızlıca devam edebilmiştim. Şimdi ise kalbim sanki çıkartamadığı yılların acısını çıkarır gibi sürekli bir acı çekme durumunda geziyordu. Mert'in yaptığı her şey , söylediği her söz , sanki Kalbimin üstünde tepiniyormuş hissi yaratıyor gibiydi.

Orada durmuş ,Arkasından bakarken beynimin içinde tamamen bu düşünceler dolaşıyordu. O gittikten sonra kendimi kafetaryada ki koltuğa bıraktım. İnsanlar olmasa ağlayacak boyuta gelmiş olmama , kendi kendime gülümsedim.

Böyle bir acı hissetmeyeli ne kadar uzun zaman olmuştu . Canım çok acısada, uzun zaman sonra yaşadığımı hissettirdiğini inkar edemezdim. Kendimi  artık Mert konusunda bir kere bile haklı bulamıyordım. Zamanında kendimi teselli ettiğim bütün kelimeler artık bana önemsiz geliyordu.

Gittiğimde Mert'i bırakmak zorunda değildim,  yeni bir hayata onunla da başlayabilirdim. Tamamen kendi bahanelerimle yıllarımı yemiştim ama peki neden kendime ve ona da bunu yapmıştım tek bir cevabım bile yoktu.

Biraz daha oturup kendime gelmeye başladığımda yerimden kalktım ve  Belki odasındadır Diyerek kafetaryadan çıktım. Odasına giderken aklımda tek bir şey bile yoktu tamamen içgüdüsel hareket ediyordum.

Odasının kapısının önüne gelene kadarda son derece kararlıydım aslında . Tam kapının önünden durunca çok dikkat çektiğimi fark edip hızlıca kapıyı tıklattım.  İçeriden bir kaç saniye ses gelmeyince odasında olmadığını düşünüp hem hayal kırıklığı hem de rahatlama hissi yaşadım. Ne yapacağım ne diyeceğimi düşünmeden gelmiştim. Ben kendimi böyle durumlarda bulmazdım. Olanlara ben de inanmakta zorlanıyordum.

Tam arkamı dönüp gideceğim sırada ,kapının açılma sesiyle arkamı döndüm. Mert'te soran gözlerle bana bakıyordu.

Bir şey mi oldu Akın Diyerek sağa sola baktığında , kendimi ,onu ittirerek içeriye soktum. Düşünmesine fırsat vermeden dudaklarına kapandığımda, bir kaç saniye karşılık vermedi böyle yaptığında içime doluşan hayal kırıklığını görmemeye çalıştım ve öpmeye devam ettim. Belimden tutup beni kapıya yasladığında,  az önce içime doluşan yıkıntı bir an da yok olmuştu.

Tek eliyle çenemi tutup dudağıma ufak bir ısırık bıraktı.

"Bu yanlış." Derken nefesi nefesimi kesiyordu.

"Hiç bir şey bu kadar doğru hissettirmiyor." Dediğimde , dudaklarımda gezinen nefesini benimle birleştirdi.

Artık ikimizde birbirmizin üstünde hakimiyet kurmak ister gibi  dudaklarımızıı eziyorduk. Belimdeki eli yavaşça kalçalarımı bulduğunda , ağzına doğru inlemekten kendimi alamadım. Sesimi duyduktan sonra eli pantolonumun düğmesine gitti ve açmaya çalıştı. Bir kaç deneme sonrası başardığında , biz hala nefes almadan öpüşüyorduk.

hafifçe pantolumu sıyırdı. Eli kalça aramı bulunca soğuk eli irkilmeme sebep oldu. parmağının baskını deliğimin üstünde hissedince,  bulunduğumuz yerin gerçekliği kafama dank etmeye başlamıştı.

Kendimi hafifçe geri çekip

"Mert." Diye çaresizce inledim.

Hiç bir şey umurunda değilmiş gibi, dudaklarını boynuma gömdü. Dudakalrı boynumu talan ederken , parmağının baskısı deliğimde artmıştı.

" Mert burası. " Diyebildim tekrar sesimi bulmaya çalışırken.

Aynı zamanda ağzımdan çıkan inlemelere engel olamıyordum. Kısık kısık çıkardığım sesler ve kapının Tam önünde olduğumuz gerçeği beni iyice hem istekli hem de çekingen bir duruma sokmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 14, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin