Saat sekiz gibi hazırdım ama ne gelen vardı ne giden. Gerçi saat sekiz buçuk diye konuşmuştuk ama yine de gerilmeye başlamıştım bile.
Saat sekiz buçuğu da geçince, üstüme umutsuzluk iyice çökmüştü. Telefonu elime alıp arasam mı acaba diye düşünürken , mesaj sesiyle irkildim.
Mert'ten "in."
Yazan mesajı görmemle gülümsemem yüzümde büyüdü. Gerçekten gelmişti. İçimde ki kara bulutlar yazdığı bir mesajla yok olmuştu.
Fazla beklememesini istediğim için hızlıca evden çıktım. Arabasını görür görmez , içimde oluşan mutluluğu hafifçe dizginleyip , " selam." Diyerek arabaya binip ,kapıyı çektim.
" yavaş kırdın." Diyerek bana söylendiğin de , gözlerimi devirip önüme baktım.
" ne kıymetli araban varmış ya . Hem sertte çarpmadım yani." Dedim çok da umursamayarak.
" öyle kıymetli benim arabam , emekle alındı sonuçta. " Dedi ve arabayı çalıştırdı.
Sesimi çıkarmadan bir on dakika bekledim. Arabaya bindiğimden beri bir kere bile yüzüme bakmamıştı. Bense gözlerimi dikip sadece ona bakıyordum. Her halini her tavrını özlemiştim. Derince bir iç çekip , daha fazla var olan sessizliğe tahammül edemeyip konuştum.
" Benimle gelmeni beklemiyordum." Dedim bir yerlerden konuşmaya başlarız belki diye.
" bende ." Diye mırıldandığını duymuş gibi olmuştum ama emin değildim.
" ne dedin anlamadım?" Dedim söylediği şeyi belki tekrar eder umuduyla.
" öğrencim çalıyormuş tabi merak edip dinleyeceğim." Dediğinde gülümsemeden edemedim.
" Kenan baya uzun zamandır orada çalışıyor gibi ama pek ilgili değilmişsin. Birden bu ilgi bana tuhaf geldi." Dedim azıcık kızdırmaya çalışarak.
Çok üstüne gitmemem gerektiğini biliyordum ama azıcık yarasını kaşımaktan zarar gelmez diye düşündüm.
" söylemedi çünkü eğer söylemiş olsaydı onu dinlemeye giderdim. Ben senin aksine bütün öğrencilerime eşit davranıyorum. Kimseyi daha fazla yetenekli yada az yeteneksiz diye ayırdığım bir proje yok kafamda." Dedi yine laflarını sakınmadan konuşmaya başlamıştı.
Her zaman böyleydi . Alışık olduğum duruma uzunca gülümsedim.
" işte Kenan da bana açıldı aynı şey. " Dedim konuyla alakası yoktu ama azıcık daha kıskandığını görmek istiyordum.
" açılır tabi çok ilgilisin o da sana baya bir ilgili maşallahınız var yani." Dediğinde istediğimi hafif de olsa almıştım.
Sessizce hem yolu hem arada Mert'i izleyerek mutlu mutlu takılmaya devam ettim.Mekana yaklaştığımız da arabayı park edip , bara doğru ilerlemeye başladık.
" burada arabama bir şey olmaz dimi." Dediğinde gülmeye başladım.
" ya sen ne zaman bu kadar cimri ve korkak oldun." Diyerek gülmeye devam ettim.
Bu söylediğim onu anında sinirlendirmişti. Hemen yine o bana sert bakan gözlerini üzerime dikip kaşlarını çattı.
" ne cimriyim ne de korkak. Sahip olduğum şeylerin kıymetini biliyorum. Bıraktığım şeyin arkamdan ne halde olduğunu bilmek , ona zarar gelmemesini istemek normal. Herkes yapamıyor tabi." Dediğinde yine konunun çoktan arabadan çıktığını anlamıştım.
" öyle zor şeyler bunlar ama düşe kalka öğreniyoruz değil mi? Zaman her şeyin ilacı arabanın bile Diyerek." Yürümeye devam ettim.
Bana ne alaka bakışları atarken , son kurduğum cümlenin saçmalağını ben de görmemezlikten gelmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK
Romanceen baştan notumuzu koyalım. Baş karakterimiz etik değerlere sahip değildir ve hikayenin içinde yasak aşk vardır. ben uyarımı yapayım sonra sıkıntımız olmasın. hikayelerimin hepsi gibi cinsellik ve olumsuz davranışlar var.
