Kral Lee Minho ~ Minsung

18.

PUAHHAHAHAHA NASIL AMA SUPRIZIM
Neyse iyi okumalarrr
__________

O gece önce bana içmeyi öğretmiş sonrasında savaşla ilgili şeyleri anlatmıştı. Nerde nasıl savunma, nerde nasıl saldırı yapacaklarını anlatmıştı. Ne zaman yola çıkacaklarını ve varacaklarını, yolda Hyunjin'in onu sinir etmek için yapacağı şeyleri ve diğer askerlere yapmak istediği şakalardan bahsetmişti. Buraları hatırlıyorum fakat bir süre sonrası bende yok.

Beş kadeh falan içtiğimi hatırlıyorum. Daha içtim mi bilmiyorum. Sanırım dört kadehten sonrası beni sarhoş yapıyor. Nasıl odama geldim bilmiyorum ama geldiğimde saat daha gece yarısını biraz geçiyordu sanırım, bir tek o saate baktığımı hatırlıyorum.

Offf başım çatlıyor. ÇATLAYAN BAŞIMLA MINHO HAZRETLERINE KAHVALTI GÖTÜRÜYORUM. Majesteleri hala uyuyor. Ayyy bir sürpriz yapıp onu öperek mi uyandırsam. He?

Yok be, şimdi der oooo jisung bey siz beni böyle uyandırır mıydınız? Madem böyle uyandırılacağım o zaman hep sen bana kahvaltı getir, der sonra bide derki, o Nemrut suratlı adam gelmesin korkuyorum ondan der. Nemrut suratli adam da küçüklüğünden beri onunla ilgilenen kişi.

Tepsiyi yere bırakarak kapıyı açtım. Bu sefer tıklamamıştım. Tepsiyi elime aldım ve tekrar odanın içine bıraktım. Kapıyı kapattım. Tepsiyi alıp masaya bıraktım. Ana yemek gibi ortada duran tabağını oturacağı yerin önüne koydum. Aşçısından akşamdan kalma çorbası yapmasını istemiştim çünkü dün gece bana öğretcek diye daha çok içmişti.

Ağrıyan başımla yanına yaklaştım. Başının yanına çöküp bir süre onu izledim. Hala nefesleri düzenliydi. Yüzüne biraz daha yaklaşıp birazda öyle inceledim yüzünü.

Nefesini hissetmeye başladığımda anladım çok yaklaştığımı. Aralık ağzından verdiği nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Bunun farkına vardığımda bütün vücudum saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar titredim.

Onun nefesini hissetmek sıcaklığını hissetmekten daha güzel. Gerçi karşılaştırılamazlar ama... Sonuç olarak çok güzel.

Ta ki onun açık gözlerini görene kadar.

______________