Kral Lee Minho ~ Minsung

21.

Burası neresi? Kimse yok. Rüyada mıyım? Çok karanlık.
Hey! Şu da kim?

"Merhaba? Kimsiniz? Neredeyiz biz?"

"Merhaba Jisung."

Adamın yüzü görünmüyor.

"Merhaba..."

Adam bir adım daha öne geldi. Sonunda yüzünü görebiliyorum ama... Adam aynı bana benziyor. Hatta direk ben. Kıyafet olarak da ben. Ama ağlamaktan gözleri morarmış sanki...

"Jisung ben Jisung'um. Fazla bir zamanım yok o yüzden beni iyi dinle. Ben farklı bir evrenden geliyorum. Eğer Minho'yu savaşa göndermeseydin yarın ölecekti. Belki de bu gün. Çünkü benim Minho'm bu yüzden öldü. O kişi eğer daha gelmediyse bile yakında gelecektir."

Derin bir nefes aldı ve elleriyle oynarken gözlerini de ellerine indirdi.

"Kim gelecek?"

"Bang gelecek. Geldi ve Minho'mu öldürdü. Hey! Minho sana Changbin'den bahsetti değil mi? "

"Evet?"

"Changbin Minho'm öldükten hemen hemen bir gün sonra falan geldi. Dikkat et. Bang yanında biriyle gelecek. Dikkat et de senin sonun olmasın. Senin sonun olursa benim de sonum olur."

Arkasını dönüp yürümeye başladı. Ne demek gelecek. Bang mi gelecek? Ne demek benim sonum onun da sonu olur? Cidden paralel verenler var mı yani? SALAK MISIN JISUNG!? Geçmişe gittiğine inanıyorsun ama buna mı inanmıyorsun.

Bir saniye? Karanlık... Adam? ADAM NERDE? YANI JISUNG? NERDE O?

"Jisung! Jisung! Uyan, Jisung!"

Nefes nefese dogruldum yattığım yerden. Felix hyung omuzlarımdan beni sarsmaya bırakmış endişeyle bana bakıyordu.

"İyi misin?"

Kafamı hızlıca sallayarak konuştum.

"Evet iyiyim, sadece rüya gördüm."

________________

Bunu daha fazla devam ettiremedim

Bu aradaaaa vpni çözdüm yeeeyyy

Sonraki bölüm ne zamana gelir bilemiyorum