22.

40 8 3
                                    

Evetttt yeni bölüm geldiiiiii

Bu bölüm azıcık hyunlixe yer vermek istedim

Bide ben okumaya okumaya kendi yazdığım şeyde ne yaşandığını unutmuşum shidsnksmsjsdja
___________

Sarayda her zamanki işlerimi yapıp çarşıya inmiştim. Saraya alınacak bir kaç şeyler varmış. Felix hyungla beraber onları aldım. Sonra da beraber saraya gidecektik ki beni yolda gördüğü bir restorana soktu. Dediğine göre yemekleri çok güzelmiş o yüzden kabul etmek zorunda kaldım. Bilirsiniz yemek diyince akan sular durur her ne kadar Minho'm savaşta olsa da onun için güçlü durmam lazım.

Felix hyung bizi apar topar içeri sokup bir yere oturttu ve hemen peşine orada ki garsonlardan biri yanımıza geldi ve ne istediğimiz falan sordu. Siparişleri verdikten sonra da yanımızdan ayrıldı.

"Rüya ne ile alakalıydı?"

"Ney?"

"Gece gördüğün rüya diyorum. Ne ile alakalıydı?"

"Hatırlamıyorum."

Elbette ki hatırlıyorum. Benim adım Han Jisung, ben hatırlamayacağım da kim hatırlayacak? Zaten sabahtan beri aklımdan çıkmıyor.

"Öyle olsun madem. Hatırlama."

"Boş ver benim rüyayı şimdi. Sizin nasıl gidiyo? Yani komutan Hyunjin ile..."

"Gitmiyo."

"Nasıl gitmiyo?"

"Ya belki bir kaç hafta oluyo ilişkiye başlayalı. İlk bir iki hafta çok iyiydi. Çok romatikti, sürekli gülümserdi ve bana çiçekler toplayıp getirirdi mesela. Ama geçenlerde bunların hiçbirini yapmamaya başladı ve sonra dediki 'bir süre ara verelim' ara verecekmişiz. Nedeni de savaş olduğundanmış."

"Ay götüme bak sen. Tamam koskoca komutan ama ara vermek ne ya!"

"Bide mektup gönderdi bir tane."

"Ne diyo?"

Ne diyo ağzına sıçtığımın...

"Çok özlemiş beni öyle diyo eğer gelebilirse bir sürü sarılıp öpecekmiş beni..."

"Ay gotum! Bana bak Felix Hyung! Geldiğinde sakın ama sakın yüz vermiyorsun. Resmen terk etmiş seni. Bide özledim diyo. Döverim ben bunu!"

"Ama Jisung..."

Diyerek aigyo yapar gibi köpek yavrusu suratı yaptı ve konuşmaya devam etti.

"Ben kıyamamki minik bebeğime..."

"Sıçtırtma minik bebeğine. Üzer bu seni, varma buna."

Minik bebekmis. Bunun neresi minik, dana kadar olmuş hala minik diyo!

"Ama Jisung~"

"Sus. Yemekler geldi."

Yemekler önümüze kondu ve çalışan gitti.

"O zaman..."

"Noldu?"

Niye sırıtıyor bu malak?

"Afiyet olsun müstakbel Kraliçem."

Dedi ve önümde hafifçe eğildi. Ensesine patlattım bir tane. Ama yavaşça. Minnacık güç uyguladım. Azıcık. Çünküm basbayağı dalga geçiyordu.

___________

Nasıl olmuuusssss

Kral Lee Minho ~ Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin