Ben bu fice devam etmicem demiştim dimi? Ne kadar kuvvetli bir iradem varmış. İki ay oldu belki ama devam ediyorum.
İyi okumlar bebeklerim...
Yorum yaparak fikrinizi belirtin lütfen.
____________Majestelerini öptüğümden beri hiç bir bok olmadi. Neyse olmasında beklemiyorum zaten ama hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Sarhoş olduğu için hatırlamadığını düşünüyorum ama artık benden kaçmıyor. Fakat kraliçem olur musun demişti. Ama onun hakkında falanda bir şey söylemedi. Bende ona savaş hakkında bir şey söyleyemedim.
Kaçarım dedim ama yapamam, onu o şekilde bırakamam. Şu an majestelerinin kapısını tıklıyorum. Diğer askerler ile toplantı yapıyor, savaş için. Bense elimde askerler için olan çay tepsisiyle kapının önünde gel denmesini bekliyorum.
"Gel."
"Efendim, çaylarınızı getirmiştim."
Dedim ve elimdeki çaydanlık ile hepsinin fincanına teker teker çay doldurmaya başladım. Askerler hâlâ savaş hakkında konuşuyorlardı.
"Bang ve askerleri ertesi güne kalmaz kapımıza dayanır. Belki sizi öldürtmek için suikastçı bile tutmuşlardır."
"Bu savaşı erteleyemeyiz. Kralım, iki seçeneğimiz var. Bang ile bir görüşme ayarlayıp ateşkes ilan edeceksiniz yada fazla ertelemeden savaşa katılcak ve kazanacağız."
Sonuncu çayı da doldurduktan sonra yavaş adımlar ile kapıya yürüyüp Krala döndüm. Saygıyla eğildim ve odadan ayrıldım.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kitaplarda hep savaşta Kralın yaralandığını ve krallığın çöktüğü falan yazıyordu. Kralın yaralanmaması için ne yapmam gerek. Hiçbir şey yapmayıp otursam mı yoksa savaşa gitmesine engel mi olsam? Aklım çok bulanık.
___________
Aklımda çok fantastik bı olay var ve sonraki bölümde o olay olcak. Ay çok heyecanlıyım.
Yorum yapar mısınız? Sadece fic hakkında ne düşündugunuzu merak ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral Lee Minho ~ Minsung
FanfictionJisung sadece Kral Lee Minho'ya ilgisi olan bir öğrenciydi. Ta ki kendisini onun sarayında bulana kadar. Yanshipler Hyunlix Chanmin