-fourteen🐈-

535 97 55
                                    

Oy yorum lütfen mrrr~~~

"Bu hiç olmamış gibi davran Minho." Demiş ve dudaklarını yeniden onun dudaklarına basmıştı. Ayrıldığında yeniden konuştu.

"Bu bir hataydı."

"Ne?" Jisung, Minho'nun yüzüne hiçbir şey demeden bakmıştı. Ortamda derin bie sessizlik vardı. Minho daha demin Jisung ile buluşan dudaklarını araladı.

"Hata derken? İstemeyerek yaptığın bir şey miydi bu?" Jisung dudağını ısırdı. Ardından kucağındaki havluyu bir kenara koyup ayağa kalktı.

"Hayır. İsteyerek yaptım. Ama etrafımdaki insanlar olmamıza izin vermez." Minho da Jisung gibi ayaklanmıştı.

"Onları mı düşünüyorsun gerçekten? Ne zaman kendi kararlarını vereceksin?" Jisung'un korkusu gözünden belli oluyordu. İnsanlardan korkuyordu. Hep korkmuştu ama dik durmaya çalışmıştı. Yine de onu daha da zora sokacak şeylerden uzak durmalıydı.

Ve üstüne, Minho onu korumak yerine zarar veriyordu. Onu her türlü zorluyordu. Çünkü o Jisung'dan farklıydı. Olan Jisung'a olacaktı.

"Ayrıca beni savunmak zorunda değilsin. Sadece zarar görmemi engelle, görmeme sebep olma."

Minho onu tutmaya çalışmıştı ama Jisung odadan hızla çıkmıştı bile. Minho onun peşinden giderek koridorda bileğinden yakaladı. Jisung ani duraklamayla Minho'ya döndü.

"Bu olay için özür dilerim. Ama eğer onlara karşı çıkarsan bunların hiçbirini yaşamazsın." Jisung hafifçe gülmüştü.

"Bunun için çok geç değil mi sence de?"

"Hayır, değil."

"Herkes bizi izliyor Minho. Hakkımızda dedikodu yayacaklar." Koridorun ortasındaki öğrenciler kenarlardan onları izliyordu. Bazıları arkadaşlarını da çağırmıştı ve öğrenciler koridorun çevresinde toplanmaya başlamıştı.

"Ben görevimin senin yanında put gibi durmak olduğunu düşünmüyorum." Jisung'u kolundan kendine doğru çekmişti.

"İnsanların ortasındayız, Bırak. Yanlış anlaşılacak. Minho Jisung'un sözlerini umursamayarak daha da dibine girmişti. Kuyruğunu beline dolamıştı.

"Benim görevim senin duygularına ve isteklerine göre hareket edebilmeni sağlamak. Ve bunda ilk adımı atacağız." Jisung'u kendine çekip dudaklarına yapışmıştı.

Jisung'un gözleri büyürken Minho'yu sertçe itti. Beline sarılı kuyruk kayarken gözleri etrafında dolandı. Herkes onları izliyordu.

Vücudu titremeye başladığında yaşaran gözleri Minho'yu bulmuştu.

"Bir süre yaklaşma bana. Yanımdan bile geçme Lee." Uyarır gibi ağlamaklı tonuyla konuştuğunda hızlıca kaçıp gitmişti oradan. Minho ise peşinden gitmemiş, oluşan kalabalığı tek bir pençe gösterisi ile dağıtmıştı.

"Ne bakıyorsunuz, kaybolun!" Herkes dağılınca duvara yaslanmış ve yere oturmuştu.

"Özür dilerim Jisung. Acıdan kurtulmanın tek yolu tüm acıyı tekte hissetmek. Yavaş yavaş hissedersen asla kurtulamazsın..." Eliyle saçını karıştırmıştı. Ardından telefonunun çalmasıyla eline aldı ve açtı.

O dedikodular ne lan öyle, ibik!

Hyunjin'in seslice bağırmasıyla telefonu kulağından uzaklaştırmıştı. Ne ara ağızdan ağıza dolaştırmışlardı? O sırada telefonda birkaç cızırtı olmuştu ve bu sefer Seungmin'in sesi duyulmuştu.

Geri zekalı mısın oğlum sen?

"Açıklayacağım."

Neyi açıklayacaksın amına koyayım? Sen- ah! dur lan mal! Changbin!

Sesi git gide uzaklaşırken mikrofona bağıran bu sefer Changbindi.

Bunları aldırış etme sen. Taş gibi hatunu öpmüşsün oğlum!

"Ne hatunu amına koyduğum. Taş olduğu doğrudur gerçi."

O sırada Felix'in sesi uzaktan duyuldu.

Ay Minhoo! Getir de tanışalım lütfen!!

Enerjik bir şekilde bağıran çocuğa gülmüştü Minho. Sonrasında Felix eline telefonu almıştı heyecanla.

Şaka maka Jeongin burada olsaydı tavana asıverirdi seni.

"Niye assın be?" Gülmüştü Minho.

Hyunguna kendisinden başkası dokunamaz da ondan. Ay dur kız-

Sonunda kendi telefonuna kavuşan ve seslenen Hyunjindi.

Sınıfa gel. Kapatıyorum.

Minho'nun yüzüne kapamıştı.

Minho'nun morali bu konuşma sonrası az da olsa düzelmişti. Arkadaşları ona iyi geliyordu.

Peki Jisung ne yapıyordu?

------

"Moralini düzelt be geri zekalı, en kötü camdan atlar yani." Minho sert bakışlarını Hyunjin'e diktiğinde Hyunjin benekli kuyruğuyla birlikte pısmıştı.

"Sen neden Jisung ile birliktesin?"

"Hakkında çıkan dedikodular sahte. Az akıl yürütürsek bu ortaya çıkıyor zaten." Seungmin onu onaylamıştı.

"Evet öyle. Mesela en küçük örnek; tüm herkesin kuyruğu var. Neden sahte kuyruk taksın?" Hyunjin aklına bir şey gelmiş gibi parmağını şıklattı.

"İnsanlar kuyruğunu koparabilecek kadar takıntılı olduğunu söylüyorlardı." Minho göz devirdi ve güldü.

"Her şey düşüncelerine göre gerçekleşmiş olsun diye götlerini yırtıyorlar."

"Peki buna inandınız mı?" Arkadaşları gözlerini biraz biraz kaçırmıştı. Minho derin bir nefes çekmişti içine.

"Yani mesela ben ona inanmadım. Ama kuyruksuz doğma ihtimali gerçekçi gelmişti. O zaman da 'böyle daha ilgi çekici, neden güzel kuyruk takıntısı yapıyor?' demiştim." Felix üzülerek konuşmuştu.

"Ondan bizzat özür dilemek istiyorum. Sanırım tartıştınız ama yine de bizimle tanıştırır mısın?" Kuyruğunu sallayarak Minho'ya yalvarmıştı.

"Gelmek isterse getiririm." Felix gülümsemişti. Arkadaşları da ona eşlik etmişti. Sonuçta temelinde temiz kalpli insanlardı, birilerini düşüncesiz lafları yüzünden kırdılarsa özür dilemek istemeleri normaldi.

Minho arkadaşlarına fazla özele girmeden olayı anlatmıştı. Hepsi duygu değişimi yaşaya yaşaya olayları dinlemişti. Changbin ve Felix, Jisung'a sarılmak için ağlamışlardı. Seungmin ve Hyunjin onları ayağa kaldırmaya çalışırken zil çaldı. Zorunlu olarak dağıldılar.

"Kang'ı bir daha yanınızda görürsem ağzını sikerim onun. Gerdi beni." Hyunjin hoca gelmiş olmasına rağmen konuşuyordu.

"Kang'ı siktir et, Jisung'la nasıl konuşacağım ben?"

"Bilmiyorum ki. Şöyle yapalım, numarası varsa mesaj at-" Hyunjin kafasına yediği koca silgi ile yerinden sekmişti. Minho'nun gözleri kocaman açılırken hiçbir şeyden haberi yok gibi önüne dönmüştü.

"Dersimde bir daha sohbet etmeyin." Hyunjin hocayı kafasıyla onayladığında kabarık kuyruklu hoca yerine geçmişti. Bu olaydan sonra derste Minho'ya bir kere bile bakmamıştı.










Bu bir geçiş bölümüydü. Başlıyoruz:)

Zorlamak istemiyorum ama yorum ve oy atmazsaniz yb atmam. Fic devam etmez yani çünkü bu oy ve yorumlar kitabın one çıkmasını sağlar. Onlar olmadan boşa yazıyorum. Anlarsınız umarım.

Thin Thin, Meow! ~minsung~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin