-twenty🐈-

481 75 102
                                    

La ben hic Kang face reveal yapmamisim

Bakın böyle

Adam olmus olabilir ama olsun ogrenin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Adam olmus olabilir ama olsun ogrenin. Hehe

Sonra bunu burdan kaldırır basa koyarim 🥺🎀

İyi okumalar 💗

"Bugün Jeongin ile dolaşacağım. Chris'in yanından ayrılma." Jisung'un kulağına fısıldadığında küçük olan onun kolunu sıkıca tutmuştu.

"Kang'a yaptıkları şey bize olursa?"

"Bize hiçbir şey yapamazlar Jisung. Ayrıca bunu yapanın Jeongin olduğundan emin değiliz. Başkası çıkabilir." Bakışlarını Jisung'un yanında gök yüzünü izleyen iri bedene doğrultmuştu. Chris gözlerini kendisine çevirdiğinde gözlerini çekti.

"Yanında dursan da dikkat et." Jisung yutkunmuştu.

"O bir şey yapmaz. Emin ol." Chris başını Jisung'un önüne eğmişti.

"Aranızda dedikodu yapıp beni dışlamanız çok üzücü açıkçası." Jisung'un başını yavaşça okşamıştı. Gülümsemesi oldukça masumdu. Jisung'a değer veriyor gibi gözüküyordu.

O sırada karşıdan gelen bedende de aynı gözleri görmüştü Minho. Kendisine parıldayan gözlerle bakan Jeongin, yanındaki arkadaşlarını dürtmüş ve Minho'ya el sallamıştı. Hyunjin ona trip atar gibi arkasını dönerken Felix ve Jeongin ellerini sallamaya devam ediyorlardı. Jeongin'in gözleri yanındaki iki bedene kaysa da çok umursamadı ve hyung'unun yanına zıplayarak geldi.

"İyi misin Hyung? Uzun süre gelmedin." Jisung yan gözle Jeongin'i süzmüştü. Oldukça mutlu gözüken çocuk Jisung'a selam vermişti.

"Yaran o kadar mı derindi?" Minho onu başıyla onaylamıştı. Yüzündeki bantları işaret etti.

"Altında bir enkaz yatıyor." Jeongin üzgün bir şekilde suratına bakmıştı. Bir yandan yürüdükleri için okula girmişlerdi bile. Arkadaşları önde yürüyüp giderken Seungmin dayanamayıp arkasını dönmüş ve Jeongin'in yanına geçerek Minho'yla yürümeye başlamıştı. Jisung'a güvendiği söylenemezdi.

"Neredeydin Minho?" Nazikçe sormak yerine cevap vermesi zorunluymuş gibi sormuştu. Minho gözlerini etrafta dolaştırarak bir yalan uydurdu.

"Hastanede yattım." İki gün için geçerli olsa da geri kalanlarda Jisung'un yanındaydı. Chris de vardı tabii. Minho'nun yalan söylediğini fark etse de ses etmedi. Seungmin onları onaylayıp Jisung'un yanındaki iri bedeni süzmüştü. Chan ona samimi bir şekilde gülümsediğinde gözlerini devirdi.

O sırada Jeongin hyung'unu izliyordu. Jeongin her zaman Minho'ya dikkatli bakıyordu ama Minho bunu çok takmaz ve farkına varmazdı. Şimdi tekrar düşünüp onu incelediğinde... Kendisine çok yapışık davrandığını ve derin derin baktığını fark etmişti. Rahatsız ediciydi.

Jeongin Minho'ya bir şey demek için ağzını araladığında koşa koşa gelen iki çocuk Jeongin'i kollarından yakaladı.

"Jeongin, bize olayın tamamını anlat. Hemen!" Mingi onu çekiştirdiğinde Jeongin Minho'ya baktı.

"Döneceğim hyung!" Çocukların ellerinde kayıp giderken ortadan kaybolmuştu. Minho kaşlarını çattı.

"Ne anlatacak?"

"Genelde dedikoduların kaynağı Jeongindedir. Kang'ın öldürüldüğü haberini de ilk o yaydı. Öğrendi yani."

"Oha, nasil öğrenmiş?" Chris şaşırarak sorduğunda Seungmin ellerini cebine koydu.

"Kang'ın bir arkadaşı onunla ortakmış. Gasp edildiğinde de yanındaymış ve bırakıp kaçmış ama geri dönmüş. Öyle hastanedeyken de son çare olarak Jeongin'i aramış. O sırada biz de sınıfta olduğumuz için bir şekilde yayıldı yani." Chris anlamış gibi mırıldandı.

"Bazıları bana sürekli arkadaşı da gaspçıydı diyip duruyor. Tam öğrendiğim iyi oldu. Gerçi beni ilgilendirmez ama Jisung'a yaptıklarından sonra küçük de olsa bir sinirim vardı ona." Jisung'un omzuna elini koymuştu. Jisung gülümsediğinde Minho Chris'in elini ittirmişti.

"Adama olacak olmuş zaten. Kinliymiş gibi konuşuyorsun." Ağzını aramaya başlamıştı.

"O konuda bir şey diyemem. Hak ettiğini de söylemek istemiyorum. Bu acımasızca olur." Derin bir nefes alarak kollarını arkasında birleştirdi.

Jisung, Minho'ya el sallamış ve Chrisle birlikte sınıfına girmişti. Minho, Seungmin ile yukarı çıkarken Seungmin kendi sınıfına ayrılmıştı. Jeongin, Minho'nun arkasından koşarak kuyruğunu çekmiş ve o ne olduğunu anlayana kadar kaçmış, el sallayarak kendi sınıfına uçmuştu. Durum ortada olmasaydı Minho gülerek yürümeye devam ederdi.

Şimdilik ortada bir sorun vardı. Hatta iki sorun vardı. İhtimaller şu yöndeydi;

Jeongin'e gelinecek olursa, Çin'de yaşıyordu. Babası keş olduğu için ondan çalmış olma ihtimali yüksekti. Ama kurma işine gelirsek tek başına yapabileceği bir şey miydi? Jisung ile buluştuğu gün içeceğine uyuşturucu kattı ve diğer gün onun tutuklanmasını sağladı. Ardından adamlarını üstüne salıp onu karakoldan çıkardı ve Minho'nun gözünden düşmesi için çabaladı.

Bunlar Minho'nun düşünceleriydi. Jisung
ise Jeongin'in zorla kullanıldığını düşünüyordu. Hali hazırda kendisine güvenmediği için bunu yaparken çok da zorlanmadığını söylüyordu. Bu da bir ihtimaldi.

Chris'e gelecek olursak ne zaman bir şey olsa ortada olmuyordu. Olayların başladığı İlk gün evinde değildi. Bahaneler uydurmuş ve planını arkadan kullanmış olabilirdi.

Bunlar da Minho'nun fikriydi. Jisung'a göre Chan da kullanılmış olabilirdi. Sonuçta ikisi de en yakınlarıydı.

Tabii ikisinin de düşündüğü ihtimaller tam değildi. Daha basit düşünmeleri gerekiyordu.





hacı yorumlarda yazacagim senaryodan daha kaliteli vir şey görürsem keserim sizi

Mala anlatir gibi anlatmak icin cabaliyorum yoksa anlasilmaz diye korkuyorum 😞 oy unutmayin

Thin Thin, Meow! ~minsung~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin