Mutluluk

20 - Sevgilim

Şu an yanımda olmanı çok isterdim. Ama değilsin. Sen oradasın; ve orası ne kadar şanslı olduğunu bilmiyor.
- Nazım Hikmet

🌹

Mutluluktan:

Gözlerimi aralayıp etrafıma bakındım. Hastanede olduğumu idrak edince başımda duran Anne ve Babama baktım.

"Kızım Meleğim? Mutluluğum iyi misin?" Babamın elini tuttum ve gülümsedim. Babamın birden yüzü sertleşti "İyi o zaman hesap vereceksin! Bu Kara denen her-" annem Babamın omuzuna vurdu "Kız yeni ayıldı ve tamamen iyileşmeden bu konu açılmayacak."

Ha babam kesin Karaya kızdı.. canım annem kurtardı beni.

Babam ofladı ve anlımdan öptü. Annem ise dolu gözlerle saçlarımı okşadı "Canımın içi, her şeyim." Gülümsedim. Annem Babama baktı "Çocukları çağırsana, merak ediyorlar." Babam başıyla onaylayıp Annemi saçlarından öptü ve kapıyı açtı.

İçeri koşar adımlarla giren Bulut Yağmur ve Cesur bana yarım yamalak sarılıp her yerimi öptüler. Gülerek "Ya durun bir!" Dedim ve Ağlayan Ablama baktım "Ya niye ağlıyorsun!"

Ablam yanıma gelip sarıldı, sarılırken kulağıma "Aşk yaşıyorsun haberim yok." Diye fısıldadı. Ne dediğini tam anlamasam da Karadan bahsettiği belliydi.

Eniştem gülümsedi "Baldız korkuttun bizi." Babam çattık kaşlarla baktı Enişteme "Boldoz korkuttun bozo." Dedi onu taklit ederek biz gülerken Eniştemin yüzü düştü.

"Baba ya kaç sene oldu alış artık bana!" Babam Enişteme baktı "Onu kızımın kalbini çalmadan düşünecektin." Annem gülümsedi "Kızım Pınar gelecek şimdi biz üç gündür burdayız bi yıkanalım edelim tekrar eve yerleşelim, sonra her gün seni ziyarete geleceğiz tamam mı aşkım." Başımla onayladım.

Hepsi tek tek beni öptü ve odadan çıktı. Çok zaman geçmeden Pınar girdi odama "Gerizekalı! Çok korktum Mal! Hayvan!" Deyip bana ağlayarak sarıldı "Kızım ben kendi kendimi vurmadım hoş! Bana niye kızıyorsun."

Omuz silkti "Buraya gelirken Karayı gördüm Hastanenin köşelerinde saklanıyordu beni birden yanına çekti, mutluluğun durumu nasıl diye sordu bilmiyorum dedim. Baban hiç yanına bırakmamış onu. Seni yani üç gündür görmüyor üç gündür Hayvan gibi Yoğun bakımda uyuduğun için."

"Üç gündür burda benim için mi bekliyor?" Pınar başıyla onayladı "Ve Aferin kızım iyi çocuk seçmişsin, çocuk üç gündür perişan ama perişan hali bile yakışıklı - yanlış anlama benim dünya ahiret eniştem olur- ama aferin." Gözlerimi devirdim.

Pınar ayaklandı "Ben Karayı çağırayım sen de az değilsin özlemişsinizdir dudaklarınızı sömürmeyi." Dedi kıkırdayarak "Ya Pınar!" Değip yastığı ona fırlatınca Yastığı geri fırlattı.

Kısa süre sonra Kara odaya girdi. Sessizce ve yavaşça sandalyeyi yatağın yanına çekip oturdu. Sonra gözleri gözlerimle buluştu.

Gözlerinin Mavisi her zamankinden daha parlak beyazı ise kan çanağına dönmüş bir haldeydi. Yutkundum. Onu hiç bu kadar yıkılmış bir halde görmemiştim.

Elimi yavaşça eline aldı ve derin bir nefes çekti içine "Çok korktum." Dedi sessizce "Çok yandım, kavruldum tam bitecek dedim küllerimden tekrar bir ateş doğdu. Yıllardır her takım elbise giydiğimde bir küçük kırışıklık bile olsa rahatsız olup çıkaran ben şu son üç günde ne kırışıklığı umursadım ne saçlarımı nede başka bir şeyi. Şu halime bak..ben kendimi hiç böyle tanımıyorum..ben sadece Işık için bu kadar çabalarım Işık için bu kadar yanarım sanıyordum."

Yutkundu "Naptın sen bana?" Elimi kaldırıp akan yaşı sildim "İyiyim." Gülümsedi ve avuç içimi öptü "Hep iyi ol." bende gülümsedim "Hep mutlu ol."

"Sen varsan olurum." Saatlerce gözlerini izleyebilirdim. Başıma doğru eğildi. Benden büyük olduğu için yukarı doğru baktım "Benim sana itiraf etmem gereken bir şey var."

"Ney?" Diye fısıldayabildim sadece "Sana aşığım." Dediğinde şaşırmadım ama daha cevap veremeden dudakları dudaklarımla buluşunca kendimi o anın içine bıraktım.

Kara geri çekilince gözlerine baktım "Sen artık benimsin." Kıkırdadım "Allah Allah ya belki ben istemiyorum."

Gözlerini gözlerime dikti "İstiyorsun bakışların her şeyi açıklıyor." Gösterge parmağımı yüzünde gezdirdim "Evet..ama seni sinir etmek hoşuma gidiyor o yüzden hep istemiyorum diyeceğim." Güldü ve saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı "Artık öyle başka erkeklerle gülmek falan filan yok sevgilim var deyip gideceksin."

Güldüm "Hıı öyle mi yapacağım?" Dalga geçtiğimi çok iyi biliyordu "Evet." Çıkladım "Yok ben senin sevgilin olmak istemiyorum."

"Olmak istiyorum diyene kadar öperim seni." Gözlerimi gözlerine diktim "O zaman beni sonsuza dek öpmen lazım." Gülümsedi "Öperim Güzelim."

Güzelim demesiyle kalbimin hızlandığını hissettim o da anlamış olmalı ki başını göğsüme koyup Kalbimi dinlemeye başladı.

"Benim için atsın bu Kalp." Saçlarını okşayıp öptüm "Senin için atıyor zaten." Işık hızında başını kaldırıp yüzüme baktı sanki ciddi olup olmadığımı anlamak istermişçesine.

Sonra gülümsedi ve dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı "Seni Seviyorum." Yanağını okşadım "Bende seni." Diye fısıldadım "Hadi öp beni." Dediğimde güldü ve dudaklarımızı buluşturdu.

****

Bugün hasteneden çıkacaktım ve günlerdir Babam yüzünden Karayı görememiştim. Ama sevgilim sağolsun hep mesaj atıyor.

YA SEVGİLİM YA SEVGİLİM!

Yine mesaj gelince gülümsedim.

Kara:
Ne zaman çıkıyorsun Mululuğum?

Siz:
Az sonra Babam son işlemleri hallediyor.

Kara:
Seni çok özledim bugün de seni göremezsem kafayı yiyeceğim.

Siz:
Halledeceğim Sevgilim merak etme.

Kara:
Sevgilin Kurban olsun sana.

Babam odaya girince gülümsedim ve telefonu kenara bıraktım. Bu akşam kesin karayı görmeliydim bende çok özlemiştim ama aramızda 1,90 boyunda bir Problem vardı o da Babam Yusuf Aşık Akgün!

♥️

Yusuf gibi Problemim olsun yemin ederim söylenmem