Her yağmura şemsiye açılmaz, bazen ıslanmak gerekir
- Ahmet Batman🌹
Kara Yağmuru yatırmış Bulutu da başına dikmişti. Yanıma gelip saçlarımdan öptü "Fena sarsmış kız bunu zor atlatır bence." Dudağımı büzdüm "Ah be Yağmurum."
Kara başımı göğsüne yaslayıp saçımı okşamaya başladı "Biz de bir evlenebilsek." Ona baktım "Evet ya, her şey yolunda gitseydi şu an kendi evimizde olacaktık."
Dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu "Yarana bakayım bir, kanar şimdi anlamazsın." Tişörtümü yukarı sıyırdı ve baktı "İyi şükür bir şey yok."
****
İyileşmiştim ve günlük hayatıma dönmüştüm yeni gelinliğime baktım aynısından yaptırmıştık.
"Benim eve yollarsınız bunu tekrardan teşekkür ederim." Eve gelince yutkundum yarın düğünüm vardı.
İkinci kez..Kara ile düğün telaşı yüzünden doğru dürüst görüşememiştik. Beni vuran kişi de Karanın kuzeniymiş o nerden çıktı bilmiyorum ama şu an ceza evinde.
Karanın babası da Ali Haydarı yakalamıştı en son ve bildiğim üzere onu öldürdü yani tüm engeller kalktı.
Kapım çalınca delikten baktım. Buğra gelmişti. Ofladım ve kapıyı açtım "Ne istiyorsun?"
"Konuşabilir miyiz?" Derin bir nefes aldım "Buğra benim konuşacak bir şeyim yok kalmadı, ya lise zamanında saçma sapan bir hata yaptık ikimizde ve hala yakamı bırakmıyorsun. Yani artık bir kafanı kaldır bir şeyler yaşa o kadar kadın var dünyada git birine aşık ol."
Dolu gözlerle bana baktı "Olamam, olamıyorum Mutluluk sen benim ilk aşkımsın unutamıyorum ben seni. Her gözümü kapattığımda sen nereye baksam sen."
"Buğra olmaz git aşkını kalbine göm ben Karaya aşığım ve bu saatten sonra ondan başkasıyla da olmam." Buğra sinirle baktı bana "O Kara iti hayatına girmeseydi be-"
"Kara hayatıma girmeseydi de ben sana dönmezdim," yutkundu "O zaman benim yaşamam için bir sebebim kalmadı." Belinden silahını çıkarıp başına doğrultu "Buğra saçmalama."
"Ben sana çok aşığım," tetiği çekti tam vuracakken elinden silahı almaya çalıştım ve ikimizde düştük silah havaya doğru patlayınca korkuyla başımı kaldırdım.
Buğranın üstüne düşmüştüm gözlerime baktı "Kıyamıyorsun bana seviyorsun beni." Hızla üstünden kalktım "Sevmiyorum, insanlık yapıyorum sadece."
Yerdeki silahı eline aldı "Sevmiyorsan yapma." Başına sıkınca yere yığıldı. Çığlığım tüm mahalleyi inletirken gür bir ses geldi "Abla!"
Bana doğru koşan Yağmura baktım "Abla? Abla sen mi yaptın? Naptın?" Yutkundum "Ben..ben yapmadım kendisi." Yağmur cebinden telefonunu çıkardı "Emre Dayımı arıyorum ben." Başımla onayladım.
Emre Dayımız annemin yakın arkadaşıydı ve Komiserdi.
Yağmur konuştuktan sonra beni göğsüne doğru çekti ve bana sarıldı korkuyla yerde yatan cesete baktım.
Yağmur telefonunu eline aldı "Alo Enişte bir gelir misin Ablamın evine." Ellerim titriyordu ve durmadan ağlıyordum çok korkmuştum.
Kısa süre içinde Kara ve Emre Dayım geldi. İkisine de durumu anlatınca Emre Dayım ve polisler ceseti götürdü.
Şimdi Karanın kollarındaydım. Yağmur yaptığı kahveleri getirince gülümsedim "Teşekkür ederim birtanem." Anlımdan öptü ve karşımıza oturdu "Sen neden gelmiştin Yağmurum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk
RomanceMerhaba ben Mutluluk.. Basketçi kızın ve Gıcığın ikinci 'Mutluluğu'. Hayat bana şimdiye kadar çok güzel davrandı.. o kadar güzel davrandı ki efkarlı şarkıları her ne kadar sevsem efkarlanamıcağım kadar iyi davrandı. Ama sonra bir dönüm noktası oldu...