"Yine yırtık cebime koymuşum umudu.."
- Dostoyevski🌹
Arkasından gidecektim ama Buğra kolumdan tuttu "Anla artık o senin için doğru olan değil." Kolumu elinden çektim "Bırak beni." Hızla Karanın peşinden gittim.
Kolundan tuttunca durdu "Ne var ne!" Sıçradım ve gözlerim doldu "Kara dinle beni düşündüğün gibi bir şey yok, ben seni hiç aldatır mıyım?"
"Ayrılmanın sebebi buydu." Derin bir nefes aldım "Hayır seninle ayrılmamın sebebi hep ailemin zarar görmesi, seni çok seviyorum ama senin etrafında olduğum sürece o Ali Haydar denen adam beni, bizi rahat bırakmayacak. Buğra da beni demin birden öptü ben öpmedim onu."
Kara elimden tuttu ve dışarı çıkmaya başladı.Peşinden gittim.
Dışarı çıkıp beni hastanenin arka bahçesine götürdü burada nerdeyse kimse yoktu "O piç seni sen istemeden mi öptü?" Başımla onayladım "Tamam ama yinede benden ayrılmana izin vermiceğim." Yutkundum "Kara.."
Yüzümü avuçlarının arasına aldı ve anlını anlıma yasladı "Mutluluğum." Yutkundum "Kara lütfen daha çok zorlaştırma." Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve dudaklarını dudaklarıma sürttü "Kara lütfen."
Derin bir nefes aldı "Bırakamam ben seni." Yutkundum geri çekilemiyordum. Kara dudaklarını dudaklarımla buluşturdu ve beni öpmeye başladı.
Kollarımı boynuna dolayıp öpüşüne karşılık verdim. Uzun bir süre sonra geri çekildik.
"Kara yapma." Kollarını belime doladı "Benden her şeyi iste, ama senden gitmemi asla isteme." Gözlerine baktım ve tekrar dudaklarına yapıştım.
****
Yağmurun saçlarını öptüm "Bebeğim ben gidiyorum bir şey olursa beni ara tamam mı?" Yağmur başı ile onaylayınca hastaneden çıktım.
Eve gelince yerdeki Kanı görünce içim bir garip oldu bunu temizleyememiştim.
Yerleri temizleyip derin bir nefes aldım ve koltuğa oturdum. Kapı çalınca gülümsedim ve Kapıya doğru gittim.
Karaya sımsıkı sarılınca sarılışıma karşılık verdi. Dudaklarımdan öptü "Bebeğim? Yemek yapalım mı?" Başımla onayladım.
İçeri geçtik ve makarna çıkardım "Ben Mafyalığı bırakacağım." Karanın dediği ile yutkundum ve ona döndüm "Neden?"
"Çünkü sana daha fazla zarar gelmesini istemiyorum." Yanına gidip yanaklarını avuçlarımın arasına aldım "Ama sen yeraltı kralısın?" Gülümsedi "Artık olmayacağım Babam geri dönecek." Kaşlarım çatıldı "Ne? Kara senin Baban öldü."
"Hayır bebeğim eğer ölseydi ben cenazede o halde olmazdım. Biz babam ölmüş gibi yaptık yoksa Ali haydar onu öldürecekti."
Ona sarıldım "Sen iyi ol da gerisi umrumda değil."
Kara anlımdan öptü "Sen bunları düşünüp kendini yorma bebeğim."
****
Yemek bitince masayı kurduk ve yemeğe başladık. Kapı çalınca ayaklanıp delikten baktım alt dudağımı ısırıp Karaya döndüm "Babam." Kara ceketini aldı "Tamam ben arka kapıdan giderim." Onu durdurdum "Yok kal, artık zamanı geldi." Karanın gözleri parladı.
Gülümsedi "Tamam Güzelim." Derin bir nefes alıp kapıyı açtım Annem ve Babam şaşkınca Babama baktı "Kızım? Çalıştığını bilmiyorduk." Yutkundum "Yok Baba çalışmıyorum zaten sevgilimle yemek yiyorduk."
Babamın gözleri pörtledi "Sevgilin? Hayır..hayır buna müsade edemem."
"Baba.." babam başını onaylamazca salladı "Yok kesinlikle olmaz, Mutluluk bunun Babası da kendisinde Mafya seni öyle bir tehlikeye atamam.Daha birlikte çalışmanıza zor göz yumuyorum..olmaz."
Gözlerim doldu "Ama Kara bırakıcak o işleri Baba." Babam histerikçe güldü "Kara bırakırsa bıraksın Babasının düşmanları onu yinede takip edecek, zaten anlamıştım ben Yağmuru da bunun düşmanları yaraladı değil mi? Sen buna nasıl göz yumarsın Mutluluk?"
Akan yaşımı sildim "Baba ama Karanın bir suçu yok ki..her şey o Ali Haydarın suçu, hem o sadece Karadan değil bendende nefret ediyor." Babam kaşlarını çattı "Ne Alisi ne Haydarı?"
"Artık gerçek adımı öğrenme vaktiniz geldi." Annem ve Babam arkalarında duran Ali Haydara döndü "Aras?" Dedi babam şaşkınca.
"Lan sen benim kızımın etrafında ne arıyorsun?" Babam Ali Haydara bir yumruk attı kaşlarım çatıldı "Aras mı? Anne o size düşmanlık eden Aras mı bu?" Annem başıyla onayladı.
Babam bana ve Anneme döndü "Eve girin sende yürü git kendi yoluna." Dedi Karaya dönüp. Kara gidecekken elini elime aldım "Hayır Kara gitmeyecek baba." Aras ayaklandı "Çok tatlılar değil mi Yusuf?" Babam kaşlarını çatarak Kara ile benim birbirine kenetlenmiş ellerine baktı.
Aras sırıttı "Beni bekleyin tekrar geleceğim." Arabasına binip gidince Babama baktım "Nolur, itiraz etme Baba."
Babam bir Karaya bir bana baktı "Eğer bununla kalmayı tercih ediyorsan tamam ama o zaman beni unut Mutluluk." Dolu gözlerle şaşkınca babama baktım "Bunu yapamazsın baba."
"Yaparım." Yutkundum Kara elimi bıraktı ona baktım gözlerini yavaşça kapayıp açtı ve gitti "Bizimle geliyorsun artık bizim evde kalacaksın Mutluluk şununla da görüşmek yok bir daha."
Akan yaşımı sildim.
****
Tekrar eskisi gibi büyüdüğüm odadaydım ve deli gibi ağlıyordum.
Kapım çalınca başımı kaldırdım "Gidin istemiyorum!" Kapı açıldı ve Ablam geldi yanıma.
"Gel." değip kollarını açtı Kollarımı ona sarıp daha fazla ağlamaya başladım "Abla kalbim çok acıyor." Saçlarımı okşadı "Babamı anlamaya çalış sana bir şey olacak diye çok korkuyor." Yutkundum "Tamam Abla onu anladım ama Kara kötü biri değil ki, beni çok seviyor."
"Daha karşına kimler çıkacak Güzelim onlar da seni çok sevecek." Başımı kaldırdım "Hayır ben Karayı seviyorum ve bu hepte öyle olacak babam istesede istemesede."
"Babamın sözünü mü çiğneyeceksin?" Yutkundum "Bilmiyorum çok zor bir yanda Babam bir yanda Aşık olduğum Adam ikisinide kaybetmek istemiyorum."
Camdan bir ses gelince sıçradım ablam ayaklanıp perdeyi açtı Karayı görünce o da sıçradı "Ay Deli!"
Ablam camı açtı "Napıyorsun sen?" Kara sırıttı "Merhaba Baldız kusura bakma elini sıkamıyorum yoksa düşerim az kenara geçsen de Mutluluğu görsem?" Ablam şaşkınca kenara çekilince Kara odama girdi bense kıkırdadım.
Ablam ikimizde de şaşkınca baktı "Ya Abla hadi git!" Ablam bana baktı "Sen akıllanmazsın! Ne haliniz varsa görün."
Ablam odadan çıkınca Karaya sarıldım "Nasıl geldin?" Yüzümü avuçlarının arasına alıp anlımdan öptü "Merdiven dayadım duvara, ha birde Buğranın ağzını burnunu kırdım seni öptü diye."
Gözlerimi devirdim "Zaten bende diyordum bu adam nasıl bir şey yapmadan durdu diye." Önüme gelen saçları çekti "Bu Adam sana deliler gibi aşık." gülümsedim "Bu Kız da aynı şekilde sana yanık."
Bana sırıtarak yanaştı "Söndüreyim o yangını." Kıkırdadım "Ya git sapık," güldü "Çok seviyorum seni." Kollarımı boynuna doladım "Bende seni çok seviyorum ama babama görünmeden gitmelisin."
"Haklısın ama önce," dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktı "Oh! Seni çok seviyorum." Kıkırdadım o pencereden çıkarken ben kızarmış yanaklarımla kala kalmıştım burda.
🌹
YAAAAAAA ÇOK ÖZLEMİŞİMMMM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk
RomanceMerhaba ben Mutluluk.. Basketçi kızın ve Gıcığın ikinci 'Mutluluğu'. Hayat bana şimdiye kadar çok güzel davrandı.. o kadar güzel davrandı ki efkarlı şarkıları her ne kadar sevsem efkarlanamıcağım kadar iyi davrandı. Ama sonra bir dönüm noktası oldu...