Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim.
Uzun kirpiklerini sabahın ilk ışıkları süslüyordu genç kızın. Kaşlarının arasını ısıtan sıcak nefes kalbinin nazlı nazlı atmasına sebep olurken uykulu gözlerini usulca araladı.
Belini sıkıca saran güçlü kol usulca yutkunmasına sebep olurken başının altındaki göğsün ahenkle inip kalkması kalbinde ince bir sızıya sebep olmuştu. Kalbinin neden böyle, hastalıklıymış gibi attığını bilmiyordu genç kız. Tek bildiği şey kalbinin Cihangir’in yanında hasta olduğuydu.
Kuruyan boğazını ıslatmak için usulca yutkunarak bedenini yavaşça geriye doğru çekti. Dirseğinin üzerinde destek alarak yatağa yaslanıp göremese de başını Cİhangir’e doğru çevirdi.
Onun yüzünü defalarca zihninde hayal etsede, zihnini süsleyen görüntüden daha güzel bir yüzü olduğunu biliyordu içten içe. Elini yavaşça Cihangir’in yüzünü bulabilmek için kaldırdı. İçindeki arsız korku peşini bırakmıyordu, içten içe ona kızacağını düşünürken ona dokunma isteğine ket vuramıyordu genç kız.
‘Eğer beni hala görmek istiyorsan görebilirsin.’ Genç adamın kelamları beyninin içinde yankılanırken parmak uçlarını korka korka Cihangir’in yüzüne değdirdi.
Parmak uçları Cihangir’in yüzünde usul usul gezerken kalbinde hissettiği heyecan onu yerle yeksan ediyordu. Parmak uçları adeta sızlıyordu, sanki ömrü boyunca aradığı şeyi bulmuş gibi.
Cihangir yüzünde hissettiği ince dokunuşlarla kaşlarını çatarak gözlerini araladığında karşısında Mihrimah’ı bulmayı beklemiyordu. Asi siyah saçları eğildiği için yüzüne doğru dökülürken, Cihangir'de onlardan nasibini almıştı. Yüzünde gezinin ince parmaklar usulca yutkunmasına sebep olurken üzerine eğilen karısının yüzüne çevirdi uykulu kehribar gözlerini.
Mihrimah herşeyden habersize Cihangir’in yüzünün keşf ederken yüzüne yerleşen yersiz tebessüme mani olamamıştı.
Cihangir ağır bir şekilde yutkunup bakışlarını genç kızın yüzünden ayırıp gözlerini yavaşça kapattı. Kalbinde hissettiği yersiz telaş onu sinirlendiriyordu, böyle hızlı hızlı atmamalıydı kalbi.
“Geri çekil.” Diye konuştu genç adam yeni uyandığı içi tarazlı çıkan sert sesiyle. Mihrimah duyduğu sert sesle irkilerek hızla elini genç adamın yüzünden ayırıp içini saran korkuyla geriye doğru çekilerek yatakta doğrularak oturdu.
“Şey…. Ben özür dilerim.” Diye konuştu genç kız kısık çıkan sesiyle. Cihangir aldığı sert solukla doğrularak yatakta oturdu .Bakışları genç kızı bulurken çattığı kaşlarıyla ona baktı. İçini kaplayan yersiz öfke neyin nesiydi bimiyordu genç adam, tıpkı kalbinin neden böyle attığına anlam veremediği gibi.
“En son yüzüme dokunmak istemiyordun ne oldu, neden fikrini değiştirdi.?” Mihrimah titreyen parmaklarını birbirine dolayıp çekingen bir şekilde başını önüne eğdi. İçini saran suçluluk duygusu tüm bedenini yavaş yavaş ele geçirirken Cihangir’e nasıl bir yanıt vereceğini bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİĞERPÂRE
General Fiction"Ciğerpâre'nin ne demek olduğunu biliyor musun.?" Diye sordu genç kız kırgın sesiyle. Kalbinin derinlerinde hissettiği acı artık sesine de yansıyordu lakin karşısındaki sarsılmaz yüz ifadesiyle duran adam bu duruma kulaklarını tıkıyor, ona sırtını d...