Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.Mihrimah kalbinin derinlerinde beslediği sevdayı Cihangir’in ürkek yüreğine de sirayet etmişti. Ağır aksak geldiği yolun belki henüz ortasındaydı lakin kalbi hiç olmadığı kadar hızlı ve huzurlu atıyordu.
Kuruyan boğazını ıslatmak için sert bir şekilde yutkunurken burnunun hemen dibinde duran adamı hissedebiliyordu. Yanakları kızarmaya başlarken kirpiklerini art arda kapatıp açarak başını hafife eğdi. Genç adam yüzündeki keyifli ifadeyle genç kızı izlerken parmak uçları genç kızın saç tutamları ile oyalanıyordu.
“Peki senin kalbin ne hissediyor.?” Diye sordu genç adam sakin sesiyle, sağ kolunu genç kızın ince beline dolayarak onu biraz daha kendine çekerek sarıldı yavaşça. Sorduğu sorunun cevabını biliyordu lakin kulakları tekrardan duymak için amansız bir yarışa girmişti sanki. Genç kız kaşlarını hafifçe çatarak eğdiği başını kaldırdı.
“Ben sana bu sorunun cevabını çok güzel verdiğimi düşünüyorum Cihangir Arslanoğlu.” Elini genç adamın omzuna yaslayıp onu kendinden uzaklaştırmaya çalışsada genç adam buna izin vermiyordu.
“Belki tekrardan duymak istiyorumdur.” Cihangir sakin sesiyle konuşurken kehribar gözleri genç kızın kızaran yanaklarında dolaşıyordu. Mihrimah tek kaşını hafifçe kaldırıp dudaklarını hafifçe araladı, ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu.
“Sen söylediğin zaman bende sana söylerim.” Kendinden emin sesiyle konuşup kendini genç adamdan uzaklaştırmaya çalışsada belini sarılan kollar buna müsade vermiyordu. “Bıraksana be beni, ne sarıldın ahtapot gibi.” Kaşlarını hafifçe çatıp huysuzca söylendiğinde Cihangir onun bu haline eğlenerek bakıyordu.
“Yok bırakamam.” Genç adam, genç kızın yüzüne dökülen saçlarını geriye doğru atarken kehribar gözleri kısa bir an genç kızın dudaklarını bulmuştu. Yavaşça yutkunarak bakışlarını genç kızın gözlerine çıkardı.
“Nedenmiş o.?” Diye sordu Mihrimah meraklı sesiyle. Sağ elini genç adamın omzuna koyup onu hafifçe itmeye çalışırken genç kız duyduğu soruyla eli havada asılı kalmıştı.
“Öpeyim mi seni.?” Diye sordu genç adam kısık çıkan sesiyle. Gözleri genç kızın vereceği yanıtı merakla beklerken kalbi heyecanla atıyordu. Mihrimah kocaman araladığı gözleriyle öylece kalırken, şaşkınlıkla aralanan dudaklarıda onlara eşlik ediyordu. Yanakları mümkünmüş gibi dahada kızarırken ağır bir şekilde yutkundu.
“Ne münasebet.” Diye konuştu Mihrimah hissettiği utançtan dolayı kısık çıkan sesiyle. Kirpik uçlarına kadar yüzünün yandığını hissediyordu. Havada kalan elini indirip genç adamın omzuna koyarak uzaklaşmak istediğinde Cihangir, Mihrimah’ın hızlı atan kalp atışını hissedebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİĞERPÂRE
General Fiction"Ciğerpâre'nin ne demek olduğunu biliyor musun.?" Diye sordu genç kız kırgın sesiyle. Kalbinin derinlerinde hissettiği acı artık sesine de yansıyordu lakin karşısındaki sarsılmaz yüz ifadesiyle duran adam bu duruma kulaklarını tıkıyor, ona sırtını d...