19. BÖLÜM

1.8K 92 12
                                    


Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Herkese hayırlı ramazanlar dilerim.








Vasıl; ulaşan varan diye anılarak bilinmişti yıllar yılı. İnsanın yazgısı nasıl  yazıldıysa eninde sonunda vasıl olana ulaşıyor, heyecanla çarpıyordu körpe yürekleri. Bastırılan duygular bir bir gün yüzüne çıkarak bir kibritle geçmişi aleve veriyordu usul usul.

Genç kız titreyen ellerini kaldırıp usulca genç adamın kazağının kenarlarını kavradı, hızlı hızlı atan kalbi heran göğüs kafesini parçalayacakmış gibi atıyordu. Hayatı boyunca kalbinin bu denli hızlı attığını hatırlamıyordu genç kız. 

Cihangir kolunu Mihrimah’ın beline sıkıca sarmış onu öperken kendisi de oldukça şaşkındı yaptığı şeye. Gözlerini yavaşça açıp geriye doğru çekildiğinde karşısında şaşkınlıkla aralanmış gözlerle duran kıza baktı. Kızaran yanakları utandığını belli ederken genç adam kıvrılan dudaklarıyla ona bakıyordu. 

Ağır bir şekilde yutkunarak ellerini genç kızın yüzüne koyarak genç kızın başını hafifçe kaldırdı. Kehribar gözler onun kahverengi gözlerinde kaybolurken baş parmağı usul usul genç kızın elmacık kemiğinin üzerinde dolaşıyordu.

“Seni seveceğim, seni öyle bir seveceğim ki sevgim karşısında sen bile şaşıracaksın.” Diye fısıldadı kısık sesiyle genç adam. Alnını usulca genç kızın alnına yasladığında Mihrimah utançtan kızaran yanaklarını saklamak istiyordu, kendisini banyoya kapatıp az önce yaşadığı anın sersemliğini üzerinden atmak istiyordu.

“Tamam.” Diye fısıldadı genç kız hissettiği utançtan dolayı kısık çıkan sesiyle. Cihangir gözlerini kaplayan şaşkınlıkla genç kıza bakarken tek kaşını hafifçe yukarıya doğru kaldırdı.

“Tamam mı.?” Diye sordu genç adam sesine yansıyan şaşkınlıkla. Mihrimah yavaşça yutkunup başını öne eğerek kirpiklerini hızlı hızlı kapatıp açtı.

“Şey… ben biraz utandım da sonra konuşsak olur mu.?” İçinde geçen her saniye artan heyecanı bastıramıyordu. Göğüs kafesini döven kalbinin sesini duymasından korkarak geriye doğru bir adım atarak genç adamdan uzaklaştı. Genç adam havada kalan elini indirip şaşkın gözlerle genç kıza baktı.

Mihrimah görmesede üzerinde dolaşan şaşkın bakışları hissediyor, o bakışların altında eziliyordu. Yavaşça yutkunup Cihangir’in cevap vermesini beklemeden geriye doğru bir iki adım atarak sırtını genç adama dönerek heyecandan titreyen bacaklarına rağmen banyoya doğru ilerledi ağır aksak adımlarla.

Banyoya yavaşça girip kapıyı kapatıp sırtını kapıya yaslayarak yüzünde her geçen saniye büyüyen gülümsemeye engel olmaya çalıştı. Titreyen parmaklarını yavaşça kaldırıp dudaklarının üzerine koydu, kalbi onunla sonu gelmeyen bir savaşa girmişti.

CİĞERPÂREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin