2

3.1K 77 6
                                    


  Aynı adam bacağımı araladığında onunla bu yatağa nasıl geldiğimi ve nasıl çırılçıplak kaldığımı dahi anlamadan üzerime eğildi. Kesik kesik inledim, durmuyordu deli gibi hareket ediyordu. Bense inliyordum,  saçına atılıyor omuzlarına tırnaklarımı bastırıyordum, kan ter içinde kalmış bir şekilde ona sıkıca sarılırken üzerime uzanması ile bir hareketlilik hissettim. Bunun verdiği memnuniyet ile derin bir nefes verirken boğuk sesi ile konuştu

- Bu sefer olacak Eva...

   Elimi enseme koyarak kaşıdım ben Eva değildim, o adamı tanımıyordum ve buna rağmen onun altındaki bendim. Yani evet ben olmalıydım ve neden Eva demişti bana, sesinin tonu niye bedenimi rahatsız etmişti?  Bu sadece dün gece gördüğüm rüyalardan bir tanesiydi,  diğerleri sayısız kez tekrarlanmıştı. Ancak gördüğüm o gözleri unutamıyordum.

  Bir ormanda bulmuştum kendimi, üstü başı yaralı bir kurt ise tam karşımda. Kurdun heybeti beni korkutsa da gözleri beni orada kilitlemişti, yumuşacık gri tüyleri tipinden dolayı savrulurken içimi bir ürperti kapladı. Gri dehşet verici gözlerinin içinde bir ateş vardı sanki, o parıltı hareket ettikçe ona yeniliyordum.  Bacaklarımın takati kalmamış bir şekilde yere çöktüğünde benden önce davranıp dizini kırdı. Benden önce eğilerek başını eğdiğinde kalbimdeki mayhoşluk ile bende diz çöktüm, birbirimize uzaktik ancak nefes alışını bile hissediyordum. Karnımdaki derin sızı ile inleyerek tuttuğumda onunda acıyla uluduğunu gördüğümde daha fazla sürmeden diğer rüyaya geçmişti zihnim

    Bana ne olduğunu anlayamıyordum ancak bu yabancı evde zihnimin bana oyunlar oynadığı aşikardı, acıkan karnım ile sabah evin yan tarafında bulunan odunluk gibi bir yerden aldığım odunların yanışını izlemeyi keserek bavuluma ilerledim. Sharlotte elinde olan parayı atmış son parası olduğunu söyleyerek bol bol özür dilemesi  canımı sıkmıştı bunu ona da belirtmiştim çünkü özür dilemesi gereken o değil beni bu duruma atan kişiydi. Yanımda hiç yoktan 3.000 dolar ile onun bir sonraki maaşına kalmıştım, tabi buna da bir son bulmalıydım. Hep ondan geçinip kendimi borç yığınına sokamazdım her ne kadar bunu söylememe kızıp beni azarlasa da benim için borçtu ve ona ödemeliydim.bunu da bir işe başlayarak yapmalıydım

   Nefesimi vererek üzerimi giyinmeye başladım, dün geceki saçmalıktan sonra kendimi çırılçıplak bir şekilde yatakta bulmuş şok geçirmiştim. Zihnim benimle alay etmeyi bırakıp beni bu cehennemden çıkarmalıydı.  Termal tayt ve üzerine bol bir hırka giydim altına çizmelerimi giymeyi ihmal etmezken montumu ve atkımı takmayı unutmadan şapkamı başıma atarak çıktım evden. Kendime en yakınından bir süpermarket bulmalı ve eve dönerek yemek yemeliydim, bu benim önceliğimdi. 2 gündür atıldığım bu cehennemde en azından nefes alabileceğim bir alan bırakmalıydım,  Sonrasında temizlik şirketini arayarak onlar evi temizlerken önce elektrik şirketini arayarak gazı açtırıp derin bir uyku almalıydım. Tabi ertesi gün bu sessiz ve ıssız kasabayı gelecektim.

  Dışarıya çıktığım anda üzerimdeki yoğun his yüzünden irkildim, az önce nemlendirmeme rağmen kuruyan dudaklarımı ıslatarak tabelası uzaktan beliren kafeye ilerledim önce bir kahve iyi olacaktı. Değişik bir yerdi bulunduğum kasaba, kimse yok gibiydi ancak arada dışarıda gördüğüm siluletler insanların varlığını ispat ediyordu. Bu durumda anladığım tek şey pek yabancı sevmedikleri olacaktı, ki bunu  aşığı olduğum kahveyi içmek için gittiğim kafede bana dönen rahatsız edici kafalardan anlamak zor değildi. Belki de merak ediyorlardı bilemiyordum, yine de bakışların üzerimde olmasını sevmiyordum. Sonunda kahvemi bitirip  bulunduğum eve en yakın yarım kilometre olan markete adımladım,  sıcak hava üşüyen tenimi ısıtırken alışveriş arabasını elime alarak reyonları dolaşmaya başladım.

Bağ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin