XXVIII.Bölüm İki Kişilik Aile

11 4 0
                                    

O adam benim hayatımı çalmıştı.

Babam gitmeseydi belki güzel bir hayat yaşayabilirdim. Ama onun gitmesiyle ben bir cehenneme girmiştim.

Söyliceklerim çok fazlaydı. Ama nerden başlicağımı nasıl devam ettireceğimi nasıl bitiraceği mi dahi bilmiyordum.
Şaka gibi babamla karşılaşmıştım. Ve onunla yüzleşicektim. Bu yıllardır beklediğim dönemdi. Ve o dönem beni bulmuştu. Bu labirentteki son çıkıştı. O çıkışı çok iyi kullanmalıydım.
"Sen benim babam Cemal Kesersin yani." Dedim kafasını salladı. O sıra Ardıça baktım şaşkınlıkla etrafa bakıyordu. O da çok şaşkındı. Ama en çok ben anlam verememiştim. Birden hayatıma dahil olmuştu resmen. Bu nasıl oluyordu hiçbir fikrim yoktu açıkçası.
"Beni o gencecik kadının ellerine bırakan. Daha benim yaşlarımda olan annemi bıraktın karnında bebekle. O adamsın sen dimi. Bencil gibi sadece kendini düşünen. İlk önce yapıp sonra ben bakamıcam diyen dimi o cani sensin. O şerefsiz sensin." Dedim yüksek sesle. Ben bunları sayarken o yüzüme dahi bakamıyordu. Tabi bakamazdi o da biliyordu yaptığı pisliği.
"Madem bakmıcaktın niye yapıyon o zaman? Niye bir çocuğun hayatını mahvediyorsun? Kendin için hem gencecik bir kadını hemde daha doğmamış bir bebeği nasıl harcarsın sen aklım almıyor aklım almıyor ya almıyor." Sinirden gözyaşlarımı silerken canımı acıtıyordum. Sinirden ellerimi yumruk yapmış dişlerimi sıka sıka bir hal olmuştum. Her söylediğim cümle kendime zarardı. Her kelimem bana eski günleri hatırlatıyordu. Ve bu beni üzüyordu.
"Resturanta hikayemi anlattım ya sende acıyarak bana baktın. O kendi kızının hikayesi işte. Bil bil nasıl kendi ellerinle kızının hayatını cehenneme çevirdiğini duy." Dedim bağırarak. Yüzünü kaldırarak bana baktı. Ben kaşlarımı çatarakken o mahçup bir şekilde bana bakıyordu.
"Ne desen haklısın. Ben pisliğin tekiyim. İstersen vur, hırpala istediğini yap yeter ki benden bu kadar nefret etme." Dediğinde aşağılama bakışıyla sırıttım.
"İki babadan biri bilemi iyi çıkmaz ya bu kadar mı şansızım ya. Biri beni oyuncak gibi bırakır biri ise o oyuncağı parçalayana kadar döver. Ama merak etmeyin bak dimdik ayaktayım. Kemiklerim ve kalbim sağlam olmasada ayaktayım." Dedim kendimi sakinleştirmeye çalışarak.
Yıllardır bu anı bekliyordum. Onun karşıma geçip benim bunları saymamı bekliyordum. Hiçbir zaman cümlemi hazırlayamazdım. Ama bu söylediğim cümleler çok doğruydu.
Ardıç yanıma gelip elimi tuttu. Sessiz bir şekilde konuştu.
"Ben senin yanındayım merak etme." Dedi Ardıç yine moralimi ondan almıştım. Sopsoğuk elimi ısıtmıştı.
Bir dakika bile olsa kendime gelmiştim. Ama ona baktıktan sonra yine sinirim tavan olmuştu.
"Tamam kızım yeter artık söylediklerin de doğrusun. Ama ben yaptığım hatamın farkındayım. Ve bundan ömür boyu pişmanlık duyucam." Dediğinde hemen konuştum.
"Umrumda değilsin ne bok yiyorsan ye." Dedim ve sinirle odadan ayrıldım. Odama giderken ordan bağırdım.
"Çık git bu evden defol." Diye bağırdım ve sert bir şekilde kapıyı örttüm.

Nefes almam da zorlanmıştım hemen pencerenin yanına koştum. Derin derin nefes alırken Ardıçın sesini duydum.
"Siktir git bu evden hadi hadi." Diye bağırıyordu Ardıç.
Nefes almam düzeldiğinde. Elimi kalbime götürdüm. O kadar hızlı atıyordu ki çıkıcak gibiydi. Yatağa kendimi attım yorganın altına girip kendime karanlık bir alan oluşturdum. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Kapı açılma sesi geldi.
"Anka geliyim mi?" Dedi Ardıç. Yorganın altından çıkıp Ardıça baktım.
"Tabiki gel" Dedim o da hemen yanıma oturdu.
"İyimisin desem komik olucak nasıl hissediyorsun diyim bari." Dedi Ardıç. Yorgun bakışlarla onunla göz göze geldim.
"İkiside komik ama işte kötü,üzgün ve korku var içimde. Tabi endişe de var yani bütün duygular şuan bana yapışmış gibi hissediyorum." Dedim kendimi açıklamak cümle kurmak bile bana çok zor gelmeye başlamıştı.
"Geçiçek bunlar güzelim bak bende çok kötü günler geçirdim ama işte ayakta durmak zorundasın. İnsanın başka çaresi kalkmıyorki." Dedi Ardıç.
"İşte ayakta kalmam gerektigini bilme hissi beni yoruyor." Dedim üşüyerek.
Üzgün gözlerle baktı bana Ardıç bende ona.
"Ama ben çok kötü hissediyorum kendimi Ardıç. Geçicek biliyorum ama bu geçme süresi o kadar uzun ki alışmak bile çok zor."

Son 1 Günحيث تعيش القصص. اكتشف الآن