𝓑𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶 40

2.7K 137 26
                                    


* Minnak bir kötü haberim var. 

Bu hafta başka bölüm gelmeme olasılığı çok yüksek çünkü azıcık yoğun bir dönemden geçiyorum. Aslında  birkaç haftadır sıkışık dönemdeydim fakat taslaktakilerden yayınlıyordum şimdi elimde stokladıklarım da kalmadığı için yayınlayamayacağım. 

Ama sizi çok bekletmeden 1 hafta sonra bomba gibi geleceğim ve kaldığımız yerden devam edeceğiz. 

Kendinize dikkat edin, keyifli okumalaaar ♥

-


'Neydi bu şimdi?' Asya'nın sorusuyla dalıp gittiğim yerden kendime geldim. Sorusuna verebilecek bir cevabım yoktu çünkü neden böyle bir karar verdiğini anlayamamıştım. 

'Bizimle bir daha görüşmeyeceğini söyledi.' 

'Evet ama neden?' 

'Vasil ile bir yola girdiğimizi öğrenmiş.' 

'Vasil ile sizin aranızdaki şey onu neden bağlıyor ki?' 

'Çünkü ikisi iki farklı sürünün Alfası Asya. Bunun olacağını bize daha öncesinde söylemişti ama ben ciddiye almamıştım. Daha doğrusu gerçekten yapacağını düşünmemiştim.' 

'Bu şimdi üçümüz arasında sır olarak mı kalmak zorunda?' 

'Vasil öğrenirse ne tepki verir bilmiyorum.' 

Sıkıntıyla ciğerlerime derin bir nefes çektim. Tam her şey düzelir gibiyken Vasil'den bir şey saklamak zorunda olduğum düşüncesi beni yine uçurumların tepesine itiyordu. 

'Baha bu konuda bu kadar ciddiyse demek ki öğrenmemeli?' 

'Vasil'den bir şey saklamak istemiyorum ama Asya.' 

'Bunca zaman sakladık da şimdi mi aklına geldi Efsun. Bu saatten sonra söylersen Vasil'in sana karşı yeni yeni oturmaya başlayan güveni sarsılır. Sonuçta uzun bir süredir sakladık.' 

Kurduğu her bir cümle doğruydu ama ya Vasil ben söylemeden kendisi öğrenirse ne yapacaktım? O zaman her şey daha çok sarpa sarmaz mıydı? 

Sıkıntılı soluklarımın arasında oturduğum yerde önüme doğru eğilip elimle şakaklarımı ovaladım. Nereye elimi atsam elimde kalıyordu. Ne yapacağım konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. 

'Yaşar abi Baha'nın bize herhangi bir şekilde zarar verme düşüncesi olmadığını söylemişti.' Sesli düşünüyordum. 

'Belki de seni korumak için bizden uzaklaşma kararı almıştır?' 

'Ama kapatırken kendimi ve sürümü tehlikeye atamam demişti?' 

'O zaman hem kendini hem de bizi korumaya çalışıyordur?' 

'Bizi Vasil'den mi koruyacak?' 

'off' ağzımdan çıkan inlemeyle kendimi koltukta geriye doğru atıp başımı arkama yasladım, ellerimle de yüzümü kapatmıştım. 

'Bir gün mutlu olsam öbür gün kursağımda kalıyor!' 

'Efsun Baha bizi her zaman uyarmıştı. Onu ciddiye almamak bizim hatamız.' 

Evet benim hatamdı ama Baha'nın varlığına alışmıştım, benim için iyi bir dost olmuştu. Her zaman arkamı kolluyordu ve bize bir zarar gelmesine de müsaade etmiyordu. Bunu neden yaptığının bir önemi de benim için yoktu. 

'Yaşar abiye anlatsak mı?' diye bir fikir attım ortaya ama kendim de hemen sonra vazgeçmiştim. 

'Saçmalama!' 

Kan (MÜHÜR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin