26

243 24 3
                                    

Mayda Demir

Sessizlik. Olduğunca fazla sessizlik. İçim bunalmıştı artık.

"Bize bir merhaba yok mu Mayda'cığım?"

Işıtan abim küskün küskün konuşurken öylece oturduğum yerden ona baktım.

"Yorgunum abi, sonra hasret gideririz."

Dudaklarını büzüp kafasını eğerken iç çektim. Bebek gibi bir şeydi zaten valla mıncıracaktım.

Geldiğimizden bu yana salonda oturuyorduk. Sol tarafımdaki koltuğa bakma cesaretini gösteremiyordum. Atay ve biricik sevgilisi sarmaş dolaş oturuyorlardı çünkü.

İç çektim, elimi saçlarıma geçirip karıştırdım ve ayağa kalktım.

"Dinlemem lazım, odan nerede abi?"

"Üst katta sağdan ikinci oda. Atay sana gösterir."

Neden Atay?

Babam bıyık altından gülüp başını eğerken hâlâ Atay'a bakma gereksinimi duymadım. Ayağa kalktığını ve bana yaklaştığını hissettim sadece.

Salondan çıkmadan önce içimde kalmasın diye Işıtan abiye yaklaşıp üstüne atladım. Beni heyecanla sarıp sarmaladı ve saçlarımı öptü.

"Bizi seninle cezalandırma bir daha Mayda, çok özledik."

Bende ona sarıldım, doya doya öptüm. Sonra Işıtan abiyi öpmekle ve sarılmakla kalmadım, Alparslan'ı,
Mete Han'ı, Alperen'i ve Ege abimi de öptüm ve hasret giderdim.

Atay olduğu yerde hâlâ beni beklerken Ege abimin kolları arasından ayrıldım.

"Şıllık uyandığında bana senin şu muhteşem böreğinden yap."

Mete Han cırlarken yüzümü buruşturdum.

"Para ver yaparım."

"Kalleş karı!"

Ayağındaki terliği çıkartmasını görürken son kez babama ve abime öpücük atıp odadan çıkmaya hazırlandım. Tam o esnada bana anlam veremediğim bir terslikle Berivan bakıyordu.

Hayırdır, açıkta bir şey mi gördün canım?

Atay ile salondan çıkarken o benim kenardaki bavullarımı almıştı.

"Zahmet etme ben taşırım."

Eline uzanmıştım ki geri çekildi.

"Sus ve yürü."

Terslemesi zoruma gitse de bir şey demeden peşinden merdivenleri çıktım. Abimin odasına girerken bavulları kenara bıraktı ve bana döndü.

"Teşekkür ederim."

Başını sallamakla yetindi. Kapıya kadar ona eşlik ederken omuzumu kapının kenarına yasladım ve ona baktım. Bir şey demeden kapıda bana bakıyordu.

Değişmemişti.

Hâlâ sevdiğim adam olarak nasıl kalabiliyor, aklım almıyordu buna.

Derin bir iç çektim ve kapıdan geriye bir kaç adım attım. Arkamı dönüp kapıyı kapatacaktım ki bileğimi nazikçe tuttu, kendine çevirdi.

Bu ufacık hareketi bile beni benden alırken yutkunmaya çalıştım. Üzerime eğildi burnunu boynuma yakın bir yere, köprücük kemiğime değdirdi.

Derin bir nefes aldı. Sanki, sanki özlem duyduğu bir kokuya yeniden kavuşmanın heyecanı var gibiydi üzerinde.

Bir şey olmadı.
Bir şey demedi.
Bir şey yapmadı.
Sadece bekledi ve kokumun ciğerlerine hücum etmesine izin verdi.

GADASINI ALDIĞIM [Final Oldu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin