"Ne kadar yolumuz kaldı?" Heyecanla sordum yanımda şöför koltuğunda arabayı bir hışımla süren sevgilime.
"İşte geldik." Diyerek arabayı durdurdu. Havaalanına gelmiştik.
"Havaalanında ne işimiz var Aşkım nereye gidiyoruz?"diye sordum.
"Londra'ya gidiyoruz bebeğim".
"Ne?- Londra mı? Gerçekten mi?"
"Evet,gerçekten"
***
Yaklaşık 2 yıl önce işe başladıktan biraz sonrasında Eymen ile birlikte sık sık konuşuyorduk iş arkadaşı olarak di tabi.
Genelde hoşlandığımız şeyleri veya hayallerimiz özellikle de iş konusunda sohbetler ediyorduk.
Bir ara ona Londrayı çok sevdiğimden ve hep orayı gezip görmek istediğimi söylemiştim. O bunu sanırım unutmamış ve şu an resmen benim en büyük hayalim olan Londra 'ya götürüyordu beni.
***
"Odamızı beğendin mi güzelim?" Diye sordu Eymen ben otel odasının büyük camından Londranın güzel şehir manzarasını izlerken arkamdan ellerini göbeğime doğru sarıp dudaklarını boynuma atarak sıkıca sarılıyordu.
"Eymen'im sana çok teşekkür ederim en büyük hayallerimden birini gerçekleştirdin resmen, burası gerçekten çok güzel bayıldım." Diye cevapladım elerimi ellerinin üstüne kenetleyerek.
"Tüm hayallerimizi gerçekleştirelim bitanem ne olursa olsun biz hep birlikte olalım ki, ki o zaman herseyi en güzel şekilde yaşayalım" diyerek birlikte manzarayı izliyorduk.
Yaklaşık 4,5 saatlik uçak yolculuğu yaptığımız için önce uyumak için yatağa geçmiştik ve güzel bi uykudan sonra yemeğe gidecektik.
*
Yemekten sonra Şehrin ışıl ışıl sokaklarında el ele tutuşup geziyorduk saat akşam yirmi bir suları olduğu için sokak lambaların verdiği loş ışıkları eşliğinde yaptığımız yürüyüş, gerçekten çok özel hissettiriyordu sanki bir Filmdeymişim gibiydi. Ortam ve hava o kadar güzeldi ki, hafif esen rüzgar tenimi az da olsa titretirken sokak lambaların yanında koyu mavi gök yüzündeki yıldızlar etrafı aydınlatıyor du.
Herseyin yanı sıra yanımda ki adamın yanımda olması, o kadar huzurlu ve mutluydum kı kendimi ifade edebilecek yeterli kelime yoku. Eymen'imin gözlerinde de görüyordum o da mutluydu onun gözlerindeki o bakışların yanında yıldızlar sönük kalıyordu.
Biraz yürüdükten sonra sakın bir yerde durup bir birimize döndük.
Ellerimizi iki taraftan birbirine kenetleyip aramızda tüm mesafeleri de kapattık.
"Kayram seni seviyorum"
"Bende seni seviyorum".
Anlını anlıma yaslayıp burnunu burnuma sürterek tebessüm etmişti.
Saniyesinde dudaklarını dudaklarıma doğru yaklaştırıp öpmeye başladı, çok geçmeden bende karşılıklı verdiğimde dakikalarca öpüşmüştük orda.
