Güneş, daldan dala sıçrayarak yürüyor
Bir neden var mı mutlu olmamam için?
Daha ne kadar yaşadım ki şunun şurasında
Adını biliyor muyum bütün çiçeklerin?
Ahmet Erhan
Bölüm 23. Tenimize Doğan Şafak
Mutluluk dört bir yanımı sardığında kendimi yeniden küçük bir ada gibi hissettim. Herkesten uzak yaşayıp kendi kabuğumun içinde mutlu olmaya razıydım. Çünkü kalabalık içinde zaten bir huzurun olmadığını görmüştüm.
Onun kolları arasında, geceliğin kapatmayan kollarıma teni değerken zerre kadar rahatsız hissetmedim. Hafif kavruk teni, güneşin değmesiyle ışıldarken dokunulası duruyordu. Artık helalimdi ve ona dokunmama hiçbir şey engel değildi lakin utanıyordum. İlk kez karşılaştığım bu durumu kolayca aşabilecek gibi değildim.
Uzun kirpiklerinin gölgesi yüzüne düşerken oldukça masum bir şekilde uyuyordu. Çizimim iyi olsa bu hâlini resmetmek isterdim fakat ne yazık ki böyle bir yeteneğim yoktu. belimde duran ellerinin yavaş yavaş kımıldamasıyla beraber gözlerimi kapatıverdim. İyi bir oyuncu olmadığımı unutarak hem de.
"Bence önce uyandın ve sessizce beni izliyordun demek."
Göz kapaklarımı aralayıp bir anda ona baktığımda hoş bir şekilde gülümsedi.
"Elbette izleyebilirsin sevgili karım, hiçbir mahsuru yok."
Tıpkı dün gece ona kocam deyince verdiği tepki gibi bir tepki verdim. ne çok yakışmıştı ağzına öyle. Biz artık karı kocaydık ve bu kelimeyi duymak hak ettiğimiz bir şeydi.
"Şükürler olsun Piraye'm bu anı o kadar çok hayal ettim ki sonunda yaşayabiliyoruz."
"Şükürler olsun Ali Ata'm, rabbim karşıma seni çıkardı ve yoluma yoldaş oldun."
"Bir daha söyle bakalım, ne güzel diyorsun öyle?"
"Neyi?"
"İsmimi?"
Kıkırdadığım zaman gözlerimi gözlerine dikerek konuştum. "Şükürler olsun Ali Ata'm."
"Ali Ata kurban olsun sana." Eğilip alnımdan öptükten sonra daha sıkı sardı kolları beni. Birlikte pencereden yansıyan güneşin biraz daha yükselmesini bekledik. Sessizliğinde sükûnet vardı. Aşağıdan gelen tıkırtıları duyunca kalkma vaktinin geldiğini anladım.
Elimi yüzümü yıkayıp valizden bir kıyafet çıkaracakken duraksadım. Kollarını başının altına kavuşturmuş beni izleyen kocamı görünce ise utandım. Aman Allah'ım içimden bile kocam derken yanaklarım ısınıyordu.
"Bugün için özel bir renge ihtiyacım var mı? Böyle değişik bir adetiniz falan?"
"Bence dün yeteri kadar saçma sapan adetleri yerine getirdin. Beşi bir yerdeni takarsan annem zevkten dört köşe olur ama."
"Olur, onu takarım. Bu arada altınları öylece koydum ama bir yere kaldırsak iyi olur sanırım."
"Kaldıralım güzelim." dedikten sonra yatağının yanındaki komodini kenara çekti. Gözüken tahtalardan birini kaldırdığında altında çıkan boşluğu göstererek göz kırptı. "Sen onları dolaptan bir tişörtün içine sar, buraya bırakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Şeker
Teen FictionBu kitap 1985 yılında geçen naif bir aşkı anlatıyor.🍀 Bir heves uğruna ailemi kaybettiğimde kendi evimde kül kedisine dönüşeceğimi bilmiyordum. Dahası yengelerimin baskılarına, kendimi hapse attırmak isteyecek kadar tahammül edememiştim. Her şey be...