Merhaba pamuk şekerler nasılsınız? Umarım herkes iyidir. Kısa bir zaman önce ufak bir trafik kazası geçirdim. Kimsede bir şey yok ama hatırlatmak istiyorum lütfen emniyet kemerlerinizi takmadan yola çıkmayın.
Etkileşmimiz çok ama çok az lütfen oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin, beni yazmaya teşvik ediyor bu da bölümlerin daha hızlı gelmesi demek.
Hepinizi çok seviyorum 💓
Bu bölümü Pamuk Şeker'in değerli okuyucularından Arifenl5 ithaf ediyorum. Sadece bir okuyucu değil kendisi çok değerli bir insan aynı zamanda.
Hazır doğum günü de yaklaşmışken hem buradan kutlayayım hem de Perihan'ın doğum tarihini vererek, kitapta ufak da olsa bir yeri olsun istiyorum.
Sen Perihan'ın dostluğunu çok sevdin ben de seni, iyi ki varsın dut tanem💜
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Orhan Veli Kanık
Bölüm 36. Gönlüm Sende
Perihan IRAZ
Her şeyi öğrenmenin yükü bir kambur bırakır sırtımızda. Elimde tuttuğum fotoğraftaki bebeğin ben olduğumu anladığımda zihnim tüm gerçeklerin ucunu saniyeler içinde birbirine bağlamış ve bütün bir resme ulaşmamı sağlamıştı. Dolabın önünde öylece kaç dakika oturdum ve o dakikalar kaç saate döndü bilmem.
Zoruma giden çok şey olmuştu bunca zaman lakin hiçbirinin ağırlığı şimdiki gibi zor gelmemişti. Geriye doğru attım bedenimi zikzaklı kilimin üzerine. Yükümü paylaştım odamdaki tozlu emektarla. Demek annem gerçek annem değildi. Peki ama bunu niye bana söylememişlerdi? Belki küçükken ağlar zırlar diye susmuşlardı ama şimdi... çoktan reşit olmuştum ve hayatım hakkındaki gerçekleri bilmek benim en doğal hakkımdı. O zaman... o zaman bu kadar üzülmezdim beni burada bıraktı, götürmedi diye.
Kardeşlerimi her zaman daha çok sevdiğini biliyordum içten içe. Aman Perihan sen kazık kadar oldun kendini onlarla bir tutma diye de geçirdim çoğu zaman içimden. Çünkü ben de onları öyle çok sevmiştim ki, canımın canları olmuşlardı. Küçücük parmakları, abla diye peşimde koşmaları, gülümseyen yaramaz gözleri öyle ama öyle hoşuma giderdi ki. Hâlâ da gider, bir gram bir şey eksilmedi onlara karşı içimde. Ancak şimdi anlıyorum yapılan ayrımcılığı, kalbime giden damarların beynimdeki damarlarla ivedilikle bir araya gelişi her şeyi gözümün önüne seriyordu. Ben onların annesi olmuştum bu zamana kadar. Annem de bana kötü davranmazdı yukarıda Allah var yalan söyleyemem ama üzerime yüklediği büyük yükü şimdi görüyorum.
"Ne yapacağım ben şimdi?" diye sorduğum soru boşlukta süzüldü ve nihayet evin yolunu bulan Şaziye'nin kulağına girdi.
"Yine kendi kendine mi konuşuyorsun deli Perihan?"
Sorusuna cevap vermedim elbette ve kilimimin üzerinde uzanmaya devam ettim. Karnımdan gelen gurultular hayata geri dönmem için beni yönlendiriyor olsa da iştahım yoktu. "Ne o küs müyüz cevap vermiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Şeker
Teen FictionBu kitap 1985 yılında geçen naif bir aşkı anlatıyor.🍀 Bir heves uğruna ailemi kaybettiğimde kendi evimde kül kedisine dönüşeceğimi bilmiyordum. Dahası yengelerimin baskılarına, kendimi hapse attırmak isteyecek kadar tahammül edememiştim. Her şey be...