(Yazar'dan...)
Gece yarısı olmuştu, ama Yoongi uyumamış Jimin'in başında nöbet tutuyordu. Eğer olurda uyanırsa yalnız kaldığını zannetmesin diye başında bekliyordu. Onu izliyor, hasta olup vücudu yorgunlaşsa bile her zerresinin yaratılışının neden bu kadar güzel olduğunu düşünüyordu, Eşcinsel olabilirlerdi ve bu günahta olabilirdi ancak Jimin bir günah olamayacak kadar güzeldi ve bu güzelliği yaşlansa bile geçmezdi.
Derin bir nefes aldı ve geri verdi Yoongi. Hep hastane odalarında cihazlara bağlı yaşamıştı 7 yıl boyunca Jimin ve Yoongi bunu yeni öğrenmişti.
Ayağa kalktı ve yanda duran bardağı eline almış ve su doldurmuştu. Ardından yavaşça yudumlamaya başlamıştı ki odada onun yudumlama seslerinden başka bir ses daha duymuştu, Chim...
Bardak hala ağzında iken gözleri büyümüş ama biraz heyecanlı bir şekilde kafasını ona doğru döndürmüş, yarı gözleri açık yarı kapalı bir şeyler mırıldanan Jimin duruyordu karşısında.
Bardağı hemen yerine bırakıp oturduğu sandalyeyi bir kenara itip Jimin'in yattığı yatağa oturmuş kendisine bakmaya zorlamıştı. Jimin ona baktığında ise gözlerini açabilmiş sesini daha rahat çıkartabiliyordu.
"B-burdasın Yoongi."
Yoongi gülümsemiş anın verdiği heyecan ile gülümseyip hızlıca alnına küçük öpücükler kondurmuştu.
"Burdayım Chim, burdayım..."
Sonra heyecandan ne yapacağını bilemeyen Yoongi'nin aklına doktor geldiği için hızlıca yerinden kalkmış ve odanın kapısını açıp etrafa bakınmıştı, kapıdan kendisini Jimin'e gösteriyordu çünkü onun gittiğini düşünmesini istemiyordu.
"Hemşire hanım, uyandı."
Hemşire kafasını sallayıp oraya doğru yürümüş ve Yoongi ile beraber içeri girmişlerdi. Yoongi hala gülümsüyordu ama endişeliydi de. Jimin ona neden hastalığını söylememiş, söyletmek istememiş ona bunu sormak istiyordu ama kafasını bunlar ile doldurmamak için sonraya ertelemiş.
Hemşire son kontrolleride yapıp bir serum daha takmış ardından iyi olduğunu ama biraz daha dinlenmesi gerektiğini söyleyip kapıyı kapamış ardından çıkmıştı odadan.
Yoongi tekrardan yatağa oturmuş eli ile kahküllerini okşamaya başlamış kafasında ki soruları içinde tutmaya çalışıyordu. Ancak başarısız olmuştu.
"O adam... Yani babam olacak şerefsiz sana ne yaptı Jimin? Tabi söylemek istemezsen seni zorlamam-"
"Yoongi bana dokundu."
Yoongi'nin yüzü hissizleşmiş bir hal aldığında Jimin tedirginlik ve korku ile tekrar konuşmaya başladı.
"Hastalığımı da öğrendiğini düşünüyorum... O adam, yani baban beni ve kalbimi zorladığı için artı fazla stresten böyle olduğumu düşünüyorum. Yinede seni bekledim, beni gelip kurtarmanı bekledim ama sen çok geç geldin. Yinede bekledim Yoongi."
Yoongi yutkunmuş ve daha çok pişmanlık duymuştu onu daha erken bulamadığı için. Kafasını aşağı doğru eğmişti, özür dilemek istiyordu ama özür dilemek ile geçmiyordu bu yaşadıkları.
Elinde bir el hissetti Yoongi ve başını yukarı doğru kaldırdı, yorgun olsada ona zar zor gülümseyen Jimin ile oda burukça gülümsemişti.
"Kendinde bir suç arama olur mu? Elinde sonunda beni buldun, belkide asla bulamayacaktın ve ben orada... Ölcektim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA
Romancehayatında hiç yaşamadığı duyguları Jimin'e tatdıracak olan Yoongi en başta çok fazla hata yapsada ikiside bu hataların geçmişte kaldığını anlayacak ve kendi yollarına bakacaklar. Tabiki bu yollar tuzaklı. Onların bu sınavı geçmesi için planlarını iy...