♪ Can Koç – "Senin Gibi"
Mantığıma oturmayan ama bir o kadar gerçek olan şeyler, fazlasıyla sinirlerimi bozuyordu. Mantığıma oturtamadığım da bir insanın beni sevebiliyor olmasıydı, üstelik durumun ne kadar vahim olduğunun da bilincindeydim.Teoman Gedikli, Uludağ Üniversitesinde Elektrik-Elektronik Mühendisliği okuyan 19 yaşında bir gençti. Profilinde yazanlar, bana söyledikleriyle uyuşuyordu. Nedense estetik bir profil düzeni bekliyordum ama genelde arkadaşlarıyla olan fotoğraflarını paylaşmıştı. Sadece kendisinin olduğu iki üç fotoğraf vardı. Yine nedense, kendi halinde biri olduğunu hayal etmiştim ancak bir hayli takipçisi vardı. Sude Instagram'ı gayet aktif kullanıyordu ve arkadaş çevresi genişti buna rağmen Teoman'ın fotoğrafları, onun aldığı beğenilerin neredeyse üç katını almıştı. Popüler biri olduğu belliydi, ayrıca yakışıklıydı ve kesinlikle bunun farkındaydı.
Yüzünün en net çıktığı fotoğrafını açtım. O direkt kameraya bakıyorken onunla göz göze gelmek oldukça tuhaf hissettirmişti. İki aya yakın tanımadan konuştuğum birini artık görebiliyordum, sis perdesi dağılmıştı, şimdi olan biten her şeyi bedenine yüklemem gerekiyordu ve yapamıyordum. Güneş direkt yüzüme vurunca gözlerimin rengi açık yeşil bir hal alırdı, gözleri aynı o açık yeşil rengindeydi ancak onda korkutucu durmuyordu, çekici bir havası vardı. Koyu bir kumral olan saçları dağınıktı.
Çok neşeli birine benziyordu, tıpkı bir parti çocuğu gibi. Hani olurdu ya, bir ortama girince herkes enerjiyi fark eder ve dönüp kimin geldiğine bakardı. Teoman içeri girince herkes dönüp ona bakardı ve o da ona bakanlara eğlenceli gülümsemeler bahşederdi. Gözlerden rahatsız olmazdı çünkü alışkındı. Kalabalıklara aşinaydı. Bir kızın ilgisini çektiğini fark edince, fark etmemesi imkânsızdı, belki ona göz kırpardı ve keyifle önüne dönerdi. Onu görünüşüne göre yargılamıyordum şu anda, bir sosyal medya hesabından ne kadar anlayabilirsem o kadarını çözmeye çalışıyordum. Ancak ben onu yalnızca fotoğraflarıyla ve tarzıyla değerlendirmemiştim ki. Ben onunla bu şekilde tanışmamıştım ama o benimle tanıştığında, doğrusu kendisini bana tanıştırdığında, tam olarak profilindeki çocuk gibi davranmıştı.
Numara mı yapıyordu? Bu yüzden mi bana ısrarla Teoman mı Anonim mi diye soruyordu? Benden tam olarak ne istiyordu? Çok düşünmüştüm ve yaş itibariyle de onu önceden tanımadığıma emin olmuştum, bir Yiğit vakası daha kaldıramazdım.
Kızlı erkekli arkadaşları fotoğraflarda değişiyordu ama bir tanesi, hepsinde yanındaydı. Paylaştığı en son fotoğrafta yalnızca ikisi vardı. Ortam biraz tanıdık gelince fark etmem saniyelerimi almıştı. Bu konserin olduğu yerdi. Fotoğrafı iyice büyütüp incelemeye koyuldum.
Bir duvarın önünde Teoman'ın elleri cebindeydi. Bir ayağını kırmış, başını eğip yarım ağız bir gülümsemeyle kameraya bakıyordu. Bana sarhoş olup olmadığını düşündürtmüştü. Üzerinde bordo bir tişört ve koyu bir kot şort vardı. Arkadaşı ise kameraya bakmıyor ve bir omzu duvara yaslanacak şekilde yan duruyordu, yüzünü tam olarak seçemedim. Hep yanında olan çocuk olduğunu tarzından anlamıştım, Teoman ile tarzları oldukça farklıydı. Bol siyah bir tişört ve şalvar tarzı bol siyah bir pantolon giymişti, bileğindeki deri bilekliklere bakarken gördüm sigarasını. Parmaklarının arasında eğreti bir duruşu vardı, fotoğraf çekildiğinin farkında değil gibiydi, bir yeri izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BALMIŞ BİR YOKMUŞ
General FictionDuygu, neredeyse hiçbir şarkısını bilmediği Duman grubunun konserine kuzeninin ısrarlarıyla gitmek zorunda kalır. O geceden tek beklentisi yağmura yakalanmamakken en beklenmedik olanı, sırf onunla konuşabilmek için açılmış sahte bir hesabın gönderdi...